TEMA Vakfı’ndan Termik Santrallere Karşı Kampanya: “Kömür Etme”

TEMA Vakfı termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara karşı başlattığı kampanya aracılığıyla karar alıcılara çağrı yaptı. Elektrik tasarrufu için alternatif çözümler önerdi.

TEMA Vakfı, kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekmek için “Kömür Etme” sloganıyla kampanya başlattı.

Türkiye’nin gıdasını üreten Trakya, Çanakkale, Eskişehir, Adana, Konya ve Karaman’ın verimli tarım topraklarına kömürlü termik santraller ve kömür ocakları kurulması planlanıyor.

TEMA Vakfı’nın kampanyasının hedefi ise termik santral tehdidine karşı kamuoyu yaratmak.

Deniz Ataç: Tarımın başladığı topraklar

Trakya’daki termik santral projelerinden biri Avrupa’daki tarım hayatının temellerinin atıldığı arkeolojik kazılarla saptanan Kırklareli’de.

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, basın temsilcileri, TEMA Vakfı gönüllüleri ve uzmanlar ile birlikte kömür projelerinin tarım toprağına vereceği zararları yerinde görmek ve konuyla ilgili detayları paylaşmak üzere Kırklareli’yi ziyaret etti.

“Bu bölgenin 8 bin 200 yıl önce ilk tarımsal yaşamın başladığı ve Avrupa’ya yayıldığı topraklar olduğu biliniyor” diyen Ataç, Tarım ve Orman Bakanlığına çağrı yaparak tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yaptı.

Kırklareli’de planlanan proje

Planlanan termik santralin tamamı tarım alanı üzerinde; termik sahası, büyük ova sınırında bulunuyor. Kömürün temin edileceği maden sahası tamamen büyük ova ilan edilmiş Kırklareli Ovası ile çakışıyor. Toplam 13 bin 800 hektarlık bir kömür madeni ruhsatlı saha bulunuyor.

Yılda 7000 saat çalışması hedeflenen santralde toplam 2,5 milyon ton kömür (linyit) yakılacak. Santralin hammaddesi olan kömür, yatırımcının bölgedeki ruhsatlı kömür ocaklarından temin edilecek.

ÇED başvuru dosyasına göre yılda toplam 500 bin ton kül meydana gelecek.

Su tüketimi

ÇED başvuru dosyasına göre tesiste yılda 840 bin metreküp su kullanılacak. Suyun yeraltı su kuyularından ve/veya bölgedeki mevcut yüzeysel su kaynaklarından temin edilmesi planlanıyor. Bununla birlikte suyun temini hala belirsiz durumda.

Henüz Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden su temini konusunda onay alınmadığı biliniyor. Bölgede tarım ve sanayi için önemli olan su varlığı ayrıca enerji tesisi olan termik santral ile paylaşılacak.

Karbon salan santrale yer yok

Uluslararası Enerji Ajansı’nın açıkladığı son verilere göre, karbon salan herhangi bir santralin inşa edilebilmesi için artık yer yok.

Bu nedenle tüm yeni enerji projelerinin düşük karbonlu olması ve mevcut altyapının emekli edilerek enerji altyapısının temizlenmesi gerekiyor.

Türkiye’de durum ne?

Türkiye’nin yüzde 27 oranında toplam enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli mevcut ve neredeyse tüketilen enerjinin üçte biri israf ediliyor. Konut ve ofislerde yüzde 29 oranında elektrik tasarrufu potansiyeli var.

Ülkenin sanayideki enerji tüketimi ise birkaç sektörde yoğunlaşmış durumda. Tüketilen enerjinin yüzde 45’ini elektriğin, yüzde 29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor.

Oysa bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli var. Sadece ikisinde yüzde 20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı bulunuyor. Tekstil sektöründe ise bu oran yüzde 57 seviyesine erişiyor.

Trakya’nın tarımsal üretimi

Trakya Kalkınma Ajansı’nın verilerine göre, Trakya’da özellikle bitkisel üretimde ayçiçeği, çeltik, kanola, buğday ve bağ alanları önemli bir yer tutuyor.

Trakya Türkiye buğday üretiminin yüzde 12’sini, ayçiçeği üretiminin yüzde 61’ini, çeltik üretiminin de yüzde 54’ünü karşılıyor.

Bölgenin Türkiye’de en fazla “Mutlak Korunacak Tarım Arazisi”ne sahip olduğu biliniyor.

Kaynak: Bianet