Emani’nin cenaze törenine katılan mülteci kadın: Tacize uğruyoruz, sesimizi çıkaramıyoruz

Sakarya’da kaçırılıp tecavüze uğrayan ve 10 aylık çocuğu ile öldürülen Suriyeli Emani Arrahman ve bebeklerinin cenazesi gerçekleşti. Sakarya Merkez Orhan Camii’de yapılan cenaze törenine yüzlerce vatandaş katılırken, katledilen kadının kardeşi ve eşi, cenazede sinir krizi geçirdi. Kadın ve 10 aylık bebeğin cenazesi, uçak ile İdlib’e gönderilmek üzere İstanbul’a yola çıktı. Ekmek ve Gül’ün haberine göre […]

Sakarya’da kaçırılıp tecavüze uğrayan ve 10 aylık çocuğu ile öldürülen Suriyeli Emani Arrahman ve bebeklerinin cenazesi gerçekleşti. Sakarya Merkez Orhan Camii’de yapılan cenaze törenine yüzlerce vatandaş katılırken, katledilen kadının kardeşi ve eşi, cenazede sinir krizi geçirdi. Kadın ve 10 aylık bebeğin cenazesi, uçak ile İdlib’e gönderilmek üzere İstanbul’a yola çıktı.

Ekmek ve Gül’ün haberine göre cenaze törenine katılan mülteci bir kadın “Biz de tacize uğruyoruz, sesimizi çıkaramıyoruz. Mahkemeye başvurmak istedik bir şey çıkmaz dediler. Sürekli bu sorunlarla karşılaşıyoruz, evimize giderken bile korkarak gidiyoruz” diye haykırdı.

Yurt dışında yaşayan ve cenazeye katılan Neşe ismindeki bir kadın ise “Taciz ve tecavüzü ‘idam’ cezasının engelleyeceğine inanmıyorum. Öldürülen kadının mülteci olmasının bence hiçbir önemi yok. Ülkemizde öldürülmek için kadın olmak yeterli’ dedi. Cezai yaptırımların hukuk kurallarına uygun şekilde işlemediğini söyleyen Neşe, erkeklerin taciz, tecavüz ve istismar davalarında iyi halden indirim almalarının bunun örneği olduğunu ifade etti.

Cezaları ağır olmalı

Cenaze töreni sonrası yaşananlara dair Ekmek ve Gül’e konuşan kadınlardan Sakarya Barosu Kadın Hakları İzleme Merkezi Başkanı Av. Esra Turgut Türkiye’de bütün ayrımcı söylemlere karşı olunması gerektiğini vurguladı. Turgut, medya organlarının mültecilerin yaşam koşullarını yansıtan haberler yapması gerektiğini ifade ederek “STK’ler ve siyasiler daha birleştirici söylemlerde bulunmalı. Bu olay bize gösterdi ki, kadınların kendi evinde 3. şahıslara karşı bile can güvenliği yok. Hükümetin kadınların giyiminden yaşam tarzına kadar müdahale etmeye son vermesi gerekiyor” dedi.

Şengüler Özocak da yaşananların çok vahim olduğuna vurgu yaparak, “Kadının Suriyeli veya Türkiyeli olmasının bir önemi yok. Katledilen çocuk da hepimizin çocuğu, cezaların çok ağır olması gerekiyor” diye konuştu.

İşsizlik de, aşsızlık da, yoksulluk da kadın için bir kırımdır

İnsan Hakları Derneği Sakarya Şube Başkanı Neslin Gümüş de Suriyelilerin neden Türkiye’de olduklarına ve yaşam koşullarına dair Türkiyelilerin bir fikri olmadığını söyledi. Gümüş, Türkiye’de kadın olmaktan kaynaklı her gün ölümle karşı karşıya kalındığına dikkat çekti ve “Bu yaşadıklarımız ne ilk ne de son olacaktır. Yarına dair kaygıları ortadan kaldırmamız, buna karşı mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Taciz ve tecavüz olaylarında, cezasızlık politikaları ya da iyi hal indirimleriyle suçları işleyen insanların kısa sürede tahliye olup halkın içine karıştığını ifade eden Gümüş, cezasızlığın kaldırılmasını istedi. Gümüş, “İşsizlik de, aşsızlık da, yoksulluk da, evsizlik de kadın için bir kırımdır. Kadın dediğimizde hepsini birlikte düşünmeliyiz” dedi.

Kaynak: ekmekvegul.net