EGED analizi: ‘Engelli öğrenciler için’ değil, ‘engelli öğrencilerle birlikte’

18 Mart 2016
Eğitimde Görme Engelliler Derneği, Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi Projesi kapsamında, “üniversitelerde engellilere yönelik erişilebilirlik hususunda mevcut durum analizi” yayınladı. Analizde şu değerlendirmeler yer aldı: 2005 Yılında yürürlüğe giren “Engelliler Kanunu”, kamu hizmetlerinin her alanında erişilebilirliğin sağlanması yönünde bir hüküm getirmiş, uygulayıcı kurumlara ise hizmetlerini bu minvalde düzenleyebilmeleri için belli bir süre tanımıştı. Bu süreler, sona […]

Eğitimde Görme Engelliler Derneği, Engelli Üniversite Öğrencileri İnisiyatifi Projesi kapsamında, “üniversitelerde engellilere yönelik erişilebilirlik hususunda mevcut durum analizi” yayınladı.

Analizde şu değerlendirmeler yer aldı:

  • 2005 Yılında yürürlüğe giren “Engelliler Kanunu”, kamu hizmetlerinin her alanında erişilebilirliğin sağlanması yönünde bir hüküm getirmiş, uygulayıcı kurumlara ise hizmetlerini bu minvalde düzenleyebilmeleri için belli bir süre tanımıştı. Bu süreler, sona erdiğinde yeniden uzatıldı, 10 yılın sonunda arzu edilen seviyeye ulaşılamadı. Ancak gelinen noktada erişilebilirliğe yönelik hiçbir adım atılmadığı da söylenemez. Biz bu çalışmada, alanımız gereği, “Yükseköğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” doğrultusunda kurulan üniversite engelli öğrenci birimlerinin, engelli üniversite öğrencilerinin gereksinimlerine ne kadar cevap verebildiğini somut verilerle ortaya koymaya çalıştık.
  • Gerçekten de geriye dönüp baktığımızda; üniversitelerimizde bir engelli farkındalığının oluşmaya başladığını, engelli öğrencilerin daha fazla görünür olduğunu, taleplerinin yerine getirilmesi noktasında daha fazla çaba harcandığını görebiliyoruz. Bunun yanında, üniversite öğrencileri arasında, on binde 23’lük bir orana sahip olan engelli öğrencilerin sorunlarının ele alınabilmesi için her yıl Engelsiz Üniversiteler Çalıştayı düzenlenmesi, kanaatimizce son derece önemli bir ilerlemedir. Bu organizasyonlarda engelli öğrencilerin de aktif olarak söz sahibi olması ise, çalıştayların amacına ulaşmasını sağlayacak önemli bir etkendir.
  • Artık üniversitelerimizin tamamında engelli öğrenci birimleri mevcuttur. Bu birimlerin verimli bir şekilde çalışabilmesi için ise alana hakim uzmanların bulunması ve yeterli sayıda idari personelin görev yapması gerekir. Öte yandan engelli öğrencilerin sayıca artması ise bu birimleri daha fazla çalışmaya iten bir etken olacaktır.

eg

Kendi sınırını çizmesine artık izin verilmeli

  • Çalışmamızın bütününden çekebildiğimiz fotoğraf; üniversitelerin, engelli öğrencilere yönelik erişilebilirlik düzenlemeleri gerçekleştirme hususunda bir mesafe kaydettiği, fakat bunun henüz arzu edilen seviyede olmadığı şeklindedir. Tam olarak erişilebilirliğin sağlanması ise; uygun bir bütçenin tahsisi, doğru planlama ve alanında söz sahibi bir ekip ile mümkün olabilecektir. Bu noktada önemle üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise söz konusu düzenlemelerin engelli öğrencilerin refahı için yapıldığı, dolayısıyla alınacak her türlü kararda engelli öğrencilerin görüşlerinin dikkate alınması ve onun taleplerinin göz ardı edilmemesinin gerekliliğidir. “Engelli öğrenciler için” değil, “engelli öğrencilerle birlikte” çalışmalar planlandığında, hedefe ulaşılması daha kolay hale gelecektir.
  • Ülkemizde engelli bireylerin önündeki en önemli bariyer, toplumun kendilerine biçtiği rolün dışına çıkmak istediklerinde ortaya çıkmaktadır. Her engel grubunun yalnızca toplum tarafından kabul gören alanlarda başarılı olabileceği, bunun dışında bir alana yönelmemeleri gerektiği, tavsiye kılavuzlarına dahi giren bir husustur. Halihazırda tavsiye kılavuzlarına uymayarak farklı bir bölüm seçen engelli öğrenci, o bölümde kendisini ispatlamak, başarılı olabileceğine etrafındaki herkesi ikna etmek ve bölüm değiştirmesi hususunda telkinlerde bulunan hocalarına karşı durmak gibi konularda mücadele etmek zorundadır. Engelli bireylerin kendi sınırını kendisinin çizmesine izin verilmemesi, aslında eşitliğin sağlanması noktasında önemli bir eksiktir ve esasen bir hak gaspı olarak nitelendirilir. Bilimsel bilginin merkezi olan üniversitelerimize bu noktada son derece önemli görevler düşmektedir. Artık engelli öğrencilerin neyi başaramayacağı değil, neyi, hangi yöntemle başarabileceği konusuna odaklanmak, konuyla ilgili yurt içi ve yurt dışında yapılan akademik ve bilimsel çalışmaları incelemek, gerekli teknik imkanları araştırmak ve bunların ülkemize uyarlanması noktasında yapılması gerekenleri planlamak gibi faaliyetlerde bulunulmalıdır.

eg1

Üniversiteye gidebilmeleri için eğitim anaokulundan başlamalı

  • Ülkemizde yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen ve bunu başarabilen engellilerin sayısı son derece düşük bir orandadır. Engel türlerine göre dağılım verileri ise, her engel grubunun farklı oranlarda yükseköğretim kademesinde bulunabildiklerini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum açıkça göstermektedir ki; anaokulu çağından başlamak üzere, engellilerin eğitim-öğretim ortamlarının yeniden düzenlenmesi, çağın şartlarına uygun bir hale dönüştürülmesi gereklidir.
  • Lisans öğrenimini tamamladıktan sonra akademik kariyerlerine devam etmek isteyen engelli öğrencilerin sayısı da fazla değildir. Bu noktada, üniversitelerimizin engelli öğrencilere yeteneklerini ortaya çıkarabilmesinde ve kendisine daha büyük hedefler çizmesinde destek olması beklenmektedir.
  • Engelli öğrenci birimlerinin görünür olması, engelli öğrencilerin bu birimler hakkında yeterli bilgiye sahibi olmasına ve sorununu çözme noktasında bu birimlere daha fazla güvenmesine imkan sağlayacaktır. Bu ise, birime ait bilgilerin güncel olarak bir internet sayfasında yayınlanması ve üniversite tanıtım kitapçığında bulunmasıyla; ayrıca üniversiteye yeni kayıt olan engelli öğrencilere çeşitli etkinlikler yoluyla bildirim yapılmasıyla mümkün olabilecektir.

engelsiz bir üniversite için öneriler

1) YÖK bünyesinde kurulan Engelli Öğrenciler Komisyonu, faaliyetleri ve aldığı kararlara ilişkin kamuoyuyla daha fazla bilgi paylaşmalı, alana yönelik hizmet veren sivil toplum kuruluşlarıyla istişarelerde bulunmalıdır.

2) YÖK bünyesinde teşkil olunan Engelli öğrenciler danışma ve koordinasyon birimi, üniversitelerde bulunan engelli öğrenci birimleriyle daha fazla temas halinde bulunmalı, engellilere yönelik yapılan düzenlemeler hususunda takipçi olmalı ve gerekli istatistiki verileri bir araya getirerek araştırmacıların hizmetine sunmalıdır.

3) Üniversiteler, engellilere yönelik düzenlemeler hususunda bütçe ve lojistik gibi gerekli imkanları ilgili birimlere sağlamalıdır.

4) Engelli öğrenci birimleri, farklı deneyimlere ve uzmanlık alanlarına sahip kişilerden oluşmalıdır.

5) Engelli öğrenci birimleri görünür olmalı, engelli öğrencinin rahatlıkla ulaşabileceği bir yerde bulunmalı ve sürekli olarak temas kurabileceği bir kişi birimde yer almalıdır.

6) Engelli öğrencilerin taleplerinin dikkate alınması ve bunların uygulanabilmesi için girişimlerde bulunulmalıdır. Yalnızca kampüste belli bir bölgeye yapılmış fiziksel düzenlemeler ya da bir kısmı sağlanmış bilgiye erişim olanakları, erişilebilirliğin tam olarak gerçekleştirildiği anlamına gelmemektedir.

7) Engelli öğrencilerin, ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin sağlanabilmesi için ayrıca bir enerji sarf etmesine gerek kalmaksızın bu düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

8) Engellilerle ilgili alınacak her kararda, engelli öğrencilerin de söz sahibi olmasının sağlanmasına dikkat edilmelidir. Engelli üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen toplantılara engelli öğrencilerin katılımı mutlaka sağlanmalı ve bu toplantılarda engelli öğrencilerin etkin bir şekilde yer alabilmeleri mümkün kılınmalıdır.

9) Engellilik alanında akademik ve bilimsel çalışmaların takip edilerek bunların ülkemize uyarlanması için çalışılmalıdır.

10) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), gerçekleştirdiği sınavlarda her engel grubuna yönelik ihtiyaç bulunan düzenlemeleri dikkate almalı ve alternatif sınav yöntemleri oluşturmalı; yayınladığı tercih kılavuzunda, engelli öğrencilerin hayallerini ve hedeflerini kısıtlayıcı, ayrımcı tavsiyelere yer vermemelidir.

Analizin tam metnine ulaşmak için tıklayınız