Kayıt dışı istihdamın gölgesinde kalan kadın emeği

Türkiye’deki çalışanların %32,4’ü resmi kayıtlarda görünmüyor, sosyal güvenceden yoksun çalışıyor. Bu kayıt dışı istihdam oranının büyük bölümünü ise kadınlar oluşturuyor. 2015 Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’deki kayıt dışı istihdam oranı %32,4. Çalışan erkeklerin %27,2’si kayıt dışı çalışırken, bu oran kadınlarda %44,6. Kayıt dışı istihdamdaki kadınların büyük bölümü küçük ölçekli şirketlerde, kendi aile işletmelerinde veya […]

Türkiye’deki çalışanların %32,4’ü resmi kayıtlarda görünmüyor, sosyal güvenceden yoksun çalışıyor. Bu kayıt dışı istihdam oranının büyük bölümünü ise kadınlar oluşturuyor.

2015 Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’deki kayıt dışı istihdam oranı %32,4. Çalışan erkeklerin %27,2’si kayıt dışı çalışırken, bu oran kadınlarda %44,6. Kayıt dışı istihdamdaki kadınların büyük bölümü küçük ölçekli şirketlerde, kendi aile işletmelerinde veya tarım sektöründe çalışıyor[1].

Herhangi bir kayda ve denetime tabi olmadan üretim yapan küçük ölçekli şirketler, kayıt dışı istihdam oranını da görünmez kılıyor. 2014 TÜİK verilerine göre, 50 den fazla çalışanı bulunan şirketlerde kayıt dışılık oranı %3,1 iken, 10 kişiden az çalışanı bulunan şirketlerde bu oran %56’ya yükseliyor.

En yüksek kayıt dışı kadın istihdamı tarım ve ev eksenli çalışmada

Kayıt dışı kadın istihdamının en fazla olduğu alanların tarım ve ev eksenli çalışma olduğu görülüyor. TÜİK verileri, son 10 yılda ev eksenli çalışma biçiminin arttığını gösteriyor. Sabit bir iş yeri olmaksızın, kendi veya başkasının evinde temizlik, çocuk bakıcılığı veya tekstil ve benzeri imalatları yapan kadınlar, kayıt dışı istihdamın en büyük payını oluşturuyor.

Kayıt dışı kadın istihdamının yüksek olduğu bir diğer alan ise tarım. Denetimden uzak kırsal bölgelerde kayıt dışı çalışmanın kentlere göre çok daha yaygın olması sebebiyle tarım sektöründe kayıt dışı istihdam %80’lere ulaşıyor. Kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde 69,7’i iken, kadınlarda bu oran %95’e çıkıyor.

Toplumsal aile yapısı, kadını kayıt dışı istihdama itiyor

Kadınların ev işleri için harcadıkları emek görünür değil. Türkiye, OECD ülkeleri arasında, kadınların ev içi hizmete en fazla zaman ayırdığı ülke. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2013 yılı raporuna göre, kadınlar günde yaklaşık 6,5 saat yemek, ütü, temizlik gibi ev işlerine zaman ayırıyor, çocuk ve/veya yaşlıların bakım hizmetlerini üstleniyorlar. Erkeklerde ise bu oran 1,9 saat.

Neredeyse her alanda kendisini hissettiren toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yüklediği roller aracılığı ile kadınları “evinin kadını” yapıyor. Toplumsal aile yapısı,  kadının asli görevini “çocuk bakmak” olarak görüyor ve eğer çalışırsa çocuğunun mağdur olacağını düşünüyor[2]. Bu durum kadınları kayıt dışı istihdama itiyor.

Eğitim düzeyi kadınların kayıt dışı istihdamdaki payını belirliyor

Eğitim düzeyi kadınların kayıt dışı istihdamda ne kadar paya sahip olacağını belirleyen faktörlerden bir tanesi. Sosyal Güvenlik Kurumu verileri, sosyal güvenceden yoksun ve kayıt dışı çalışan kadınların büyük bölümünü, okuma yazma bilmeyen, ilkokul veya ortaokul mezunu kadınların oluşturduğunu gösteriyor[3].

Tüm bu istatistikler gösteriyor ki; Türkiye’de kayıt dışı istihdam söz konusu olduğunda, kadınların kayda geçmeyen ve ücretlendirilmeyen emekleri, onları çalışma yaşamının görünür olmayan özneleri haline getiriyor.

 

[1] http://www.oecd.org/cfe/smes/33705673.pdf

[2] http://www.sosyal-is.org.tr/yayinlar/kadin_emegi_ve_istihdami.pdf

[3] http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/sigortalilik/kayitdisi_istihdam/kayitdisi_istihdam_oranlari/

Fotoğraf Kaynak onedio.com