‘Barış için Akademisyenler’e diğer meslek grupları ve STK’lardan destek

15 Ocak 2016
‘Barış için Akademisyenler” bildirisini imzalayan akademisyenlere yönelik idari soruşturmalar, tehditler ve gözaltılar üniversite kampüslerine uzanırken, pek çok meslek grubu ve STK’dan ifade özgürlüğünü savunan açıklamalarla destek geldi. Barış için edebiyatçılar, gazeteciler, sinemacılar, LGBTİ’ler, feministler ardı ardına açıklamalar yaptı. Destekçilere tribün grupları da eklendi. ‘Barış için Akademisyenler’in yayınladığı bildirgede imzası bulunan akademisyenlere yönelik gözaltı furyası tüm […]

‘Barış için Akademisyenler” bildirisini imzalayan akademisyenlere yönelik idari soruşturmalar, tehditler ve gözaltılar üniversite kampüslerine uzanırken, pek çok meslek grubu ve STK’dan ifade özgürlüğünü savunan açıklamalarla destek geldi. Barış için edebiyatçılar, gazeteciler, sinemacılar, LGBTİ’ler, feministler ardı ardına açıklamalar yaptı. Destekçilere tribün grupları da eklendi.

‘Barış için Akademisyenler’in yayınladığı bildirgede imzası bulunan akademisyenlere yönelik gözaltı furyası tüm Türkiye’ye yayılırken, bir grup akademisyen yeni bir bildiriyi imzaya açtı. Türkiye ve dünya akademilerine üye ve yalnızca Yardımcı Doçent, Doçent ve Profesörlerin imzasına açılan bildiri, hükümetin ve YÖK’ün çok sayıda üniversite mensubunun imzaladığı “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı mektuba karşı gösterdiği tepkinin yanlış ve kaygı verici olduğunu belirtti. Akademisyenlerin ülke sorunlarıyla ilgili dile getirdikleri görüşlerinin siyasi irade tarafından cezalandırılmaya çalışılmasının, akademik özgürlüklere darbe olduğunu ifade etti.

Gelişmeler üzerine, ‘Barış İçin Edebiyatçılar İnsiyatifi’ bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifinin, 11 Ocak 2016 tarihinde hükümete yaptığı barış ve müzakare çağrısına, kalbimiz ve kalemimizle katılıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesini reddediyoruz. Eşitlik ve barışın yanındayız. Yaşam hakkının yanındayız. Özgür düşüncenin yanındayız. Ama’sız fakat’sız eğer’siz: Bu suça ortak olmayacağız!” denildi.

Aynı şekilde, LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel, interseks) örgütleri, hukukçular, gazeteciler ve edebiyatçılardan sonra, 400’ü aşkın sinemacı da Barış İçin Akademisyenler grubunun “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine destek verdiklerini açıkladı. Bu açıklamada da, “Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesini reddediyoruz. Eşitlik ve barışın yanındayız. Yaşam hakkının yanındayız. Özgür düşüncenin ve sanatın yanındayız. Ama’sız fakat’sız eğer’siz: Bu suça ortak olmayacağız!” denildi.

Son olarak ‘Barış için feministler’ bir imza kampanyası başlattı. İmza metninde, “Barış için desteklerini açıklayan akademisyenlerin son birkaç gündür çeşitli çevrelerce aşağılanmalarını, haklarında idari ve yasal soruşturma açılmasını, hedef gösterilmelerini ve tehdit edilmelerini kaygıyla izliyoruz. Akademisyenlerin fikirlerini özgürce dile getirememesi ve barışı dillendirdikleri için ‘hainlikle’ suçlanması, aynı şekilde imza atan akademisyenlerin psikolojik ve fiziksel bütünlüklerine gelebilecek her türlü zarar biz feministleri derinden kaygılandırıyor. Bu sebeple barış isteklerini cesurca dile getiren, barışı öncülleyen akademisyenlerin feministler olarak yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyoruz” ifadelerine yer verildi.