Kadın kooperatifleri kadınlar için çözüm mü?

23 Ekim 2015
Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu Türkiye’de Kadın Kooperatifleşmesi: Eğilimler ve İdeal Tipler isimli araştırma raporunu yayımladı. 10 ilde 21 kadın kooperatifiyle yapılan görüşmelere dayanan araştırmada konuyla ilgili farklı öznelerin kooperatifleri nasıl gördüğü aktarılırken, bu yapıların kadın istihdamına ya da örgütlenmesine etkisi tartışmaya açılıyor.   Devlet, kamu kurumları, kalkınma örgütleri, kadın örgütleri, farklı kadın […]

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu Türkiye’de Kadın Kooperatifleşmesi: Eğilimler ve İdeal Tipler isimli araştırma raporunu yayımladı. 10 ilde 21 kadın kooperatifiyle yapılan görüşmelere dayanan araştırmada konuyla ilgili farklı öznelerin kooperatifleri nasıl gördüğü aktarılırken, bu yapıların kadın istihdamına ya da örgütlenmesine etkisi tartışmaya açılıyor.

 

Devlet, kamu kurumları, kalkınma örgütleri, kadın örgütleri, farklı kadın grupları, kendi özgün hedef ve misyonları açısından kadın kooperatifleşmesinin bir fayda ve çözüm üretebileceğine inanıyor. Gerçekte öyle mi? KEİG Platformu, kadın kooperatiflerinin mevcut durumunun, konuya kadınların sosyo-ekonomik güçlenmesi açısından yaklaşanlar için karışık bir tablo ortaya koyduğunu belirtiyor. Dolayısıyla bu araştırma vesilesiyle kooperatiflerin ve kadınların sorunlarını daha iyi anlayarak anlamlı çözümler üretmeyi hedefliyor.

KEİG Platformu bünyesinde Aslı Çoban ve Ayşe Gönüllü tarafından yürütülen araştırma kapsamında Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Bursa, Çanakkale, Denizli, Batman, Van, Nevşehir/ Avanos olmak üzere 10 ilde bulunan 21 kooperatifle ilişkide bulunan toplam 89 kişiyle görüşüldü. Kadın kooperatifleri, Türkiye’de bugünkü dinamiklerini gösteren 3 tip üzerinden analiz edildi.

KOOPERATİFTEKİ KADINLAR BEKLEME ODASINDA

Araştırmada kadın kooperatiflerinin hem Türkiye’de hem dünya genelinde yerellik, geleneksellik, el işi, vs. ile bağdaştırıldığı belirtiliyor. Ayrıca, kadınların evdeki bakım mesaisi sebebiyle esnek ve evden çalışmayı tercih ettiği, kooperatiflerde de bu tip çalışmanın görüldüğü ifade ediliyor. Kooperatiflerdeki kadın profilini daha çok çocuk/hasta/yaşlı bakım yükümlülüğü fazla kalmamış, orta yaşlı ve emekli kadınların oluşturduğu aktarılıyor.

Kooperatifler konusunda “evden çıkma” söyleminin bir kalkınma söylemi olarak yayıldığı ve bunu kadınların da benimsediği ifade edilirken, bir sonraki adımın düşünülmediği, dolayısıyla bu durumun kadınların güvenceli ve iyi koşullarda bir işte çalışma beklentisini sınırladığı vurgulanıyor.

Kooperatiflerle ilgili kadınların neler hissettiği yapılan görüşmelere dayanarak aktarılırken, kadınların kooperatifteki çalışmayı iş olarak görmediği, aylık gelirin bazen çok düşük olduğu, bu sebeple kadınların sigorta gibi bir beklentisinin olmadığı vurgulanıyor. Kadınların, kooperatifte yapılan işlerin bir gün düzeleceğine ve o zaman daha iyi gelir elde edeceğine olan inancı sürekli taşıdığı ama durumun çoğunlukla değişmediği belirtilirken, bu sebeple kooperatiflerin “bekleme odası”na benzetildiği ifade ediliyor.

Araştırma sonuçlarından yola çıkan araştırmacılar, kooperatiflerde kadınların yoğun, uzun saatler, düşük ücretlerle çalıştığı, kurumsallaşmamış iş ilişkilerinin içinde mobbing tehlikesi altında bulunduğunu belirterek konuyla ilgili feminist eleştirinin önemini vurgularken, KEİG Platformu’nun alanla ilgili çalışmaya devam edeceğini de ifade ediyor.

Raporun tamamı için tıklayınız.