“Koronavirüs Salgını Sonrası Dönemde, Bizi Kanser Pandemisi Bekliyor!”
COVID-19 hasta sayısının çoğalması ile birçok sağlık hizmetinde ertelemeler ve aksaklıklar yaşanıyor. Pandemide uygulanan sağlık politikası, insanları hastanelerde gerekmedikçe gitmemesi, bu şekilde hem hastaları korumak hem de hastanelerde yoğunluğu ve bulaş riskini önlemek. Bu politika Koronavirüs öncelikli bakış ile doğru bir politika gibi görünse de, her 3 dakikada bir kişiye konulan teşhis ile kanser gibi hastalıkların tedavi ve teşhisinde önemli sorunlara yol açıyor. Kamu yararına çalışan dernek statüsüne sahil olan Türk Kanser Derneği, bu sorunlara dikkat çekerek salgın bittiğinde yeni bir salgınla kanser pandemisi ile karşı karşıya kalacağımız uyarısında bulunurken; pandemide kanser teşhisi konan hasta sayısının azalması, teşhisin güçleşmesi ile açıklanıyor. Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği de pandemiden daha fazla etkilenmeleri nedeniyle, kanser hastalarını aşılanmasına öncelik verilmesi çağrısı yapıyor. Pandemi kanser hastalarını ve kanser hastalığını nasıl etkiledi?
"Çağımızın Vebası Kanser İhmal Edilmemeli!"
Tüm hastanelerde servis ve yoğun bakım yatak kapasitesinin ciddi ölçüde artırılmasına rağmen bu yeni yataklar da ihtiyaca yetmedi. Bununla birlikte yoğun bakım ünitesi bulamaması sebebiyle ölen hasta sayılarında da artış yaşanıyor. Örneğin Türk Kanser Derneği tarafından takipli olan bir hastamız hastanede yatış yapmaktaydı. Doktorları hastanın ailesine yoğun bakım ihtiyacı olduğunu ancak yatışın yapıldığı hastanenin yoğun bakımında yer olmadığı için ailenin de farklı hastanelerde yoğun bakım yeri araştırmasını söyledi. Hastamızla sürekli iletişim halinde olduğumuz için süreçten haberdardık ve biz de birçok kuruma durumu anlatarak hastamız için bir yer aradık. Ne yazık ki yer bulunduğu sırada hastamız yattığı serviste hayatını kaybetti. Belki yoğun bakım ünitesine vaktinde alınmış olabilseydi daha uzun yaşayabilir ya da son anlarını daha acısız geçirebilirdi. Bunun dışında şu an içinde bulunduğumuz süreç bizleri tek hastalık Koronavirüsmüş gibi düşündürüyor. Ancak çağımızın vebası olan ve sinsiliği ile bilinen geç kalınırsa sonuçları hayatı tehdit eden bir hastalık var; kanser. Sağlıklı insanlar senede bir kez yapılması gereken rutin kontrollerine, taramalarına COVID-19 bulaş korkusu ile gitmezken; bundan daha kötüsü vücudunda bir hastalık hisseden; ele gelen kitle hisseden veya ağrı-öksürük şikayetleri olan kişiler bile hastanelere gitmekten korkuyor ve erteliyorlar. Halbuki pandemi elbette bitecek. İşte o zaman insanların bu ertelemiş oldukları belki erken teşhis ile çok basit tedavi yöntemleri ile kurtulabilecekleri bir kanser türünün ilerlemiş olduğunu, artık tedavi için geç kalınmış ya da ameliyat ihtimali kalmamış olduğunu öğrenecekler.
Pandemide Kanser Olduklarından Haberdar Olmayan Hastalar!
Türk Kanser Derneği, her sene tüm ülkede ücretsiz meme taraması yaptırıyor. Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık ayı olduğu için; ekim ayı tarama başvurularının en yoğun olduğu zamandır. Ancak 2019 ekim ayı verilerimizde taramaya yönlendirdiğimiz hasta 240 iken, 2020 yılı ekim ayında bu sayı sadece 90’dır. Yine yapılan araştırmalara göre, geçmiş senelere oranla bu sene meme kanseri teşhisi alan hasta sayısında azalma var. Bunun nedeni ne yazık ki insanların artık meme kanseri olmaması değil, kanser olduklarından haberdar olmamalarıdır. Önümüzde ki yıllarda da bu gecikmelerden dolayı yaşanan kanser hastalarında ki erken ölüm oranlarını verilerle göreceğiz. Pandemi sebebiyle kanser hastaları, tedavilerini erteliyor. Hastaneye gitme korkusuyla ertelenen bu tedavilerin sonucu ne olur? Hastalara bu konuda öneri sunabilir misiniz? Mevcut tedavisi devam eden hastalar için Covid-19 bulaş korkusu tedavileri sekteye uğratıyor. Kanser hastaları bulaş riski sebebiyle tedavilere gitmekten korkuyor bu durumda ya gitmiyor ya da farklı psikolojik sorunların ortaya çıktığı görülüyor. Mart 2020'de, Hubei Eyaletinde (Çin'deki en yoğun COVID-19 vakalarının görüldüğü eyalet) 1090 kanser hastası ve aileleriyle yapılan psikolojik bir araştırmada, COVID-19'un ortaya çıkmasından bu yana, psikolojik sorunları tespit edilen kanser hastalarının %43,8'inin psikososyal destek talep ettikleri ortaya çıktı. Burada her iki durum da tehlikeli aslında; tedaviye gitmemek ve yarıda bırakmak yine hayati tehlikeye neden olur.“Pandemi Dönemi Kanser Tedavilerine Engel Değildir.”


- Güneş ışığına maruz kalmayın. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşlenmeyin.
- Çocuklara gölge kuralını öğretin: gölgenizin boyu sizden daha kısa olduğu zaman, güneş ışınlarının en güçlü olduğu zamandır.
- Güneş ışınlarından korunmak için, tişört ile güneşlenin, şapka takın, güneş gözlüğü kullanın ve güneş koruyucu kremler sürün.
- Solaryum gibi yapay bronzlaştırma yöntemlerinden uzak durun.
- Güneşin kızgın olmadığı saatlerde güneşlenerek D vitamini alımınızı ihmal etmeyin. D vitamini ciltte güneş ışığı etkisi ile üretilen ve belli kanserler için koruyucu etkisi olan bir vitamindir.
Bizi Takip Edin