İzmir Tarihi Kent Merkezi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine Girdi
Tarihi Kemeraltı Çarşısından, çarşının kent ve kentte yaşayanlar için öneminden söz edebilir misiniz? Zaman; üstümüzde ve yaşadığımız yerde iz bırakır geçerken, geçen zamanı değerli kılan ise toplumun her kesiminde aynı izi bırakarak yarattığı ortak hafıza, kolektif bilinçtir.

Tarihi liman kenti projesinin UNESCO geçici listesine alınmış olması kuşkusuz umut vericidir.Her ne kadar bu süreç inceleme süreci olsa da, merkezi yönetim, yerel yönetimler ve diğer kamu kurumlarının bu konuda ortak irade göstermeleri son derece önemlidir. İzmir'de tarihi liman kenti projesinin UNESCO kültür varlıkları listesine girmesi 2015 yılından beri yerel yönetimlerin gündeminde idi, İzmir’deki STK ve odalar, İzmir Ticaret Odası, Sanayi Odası, Kültür Bakanlığı, Büyük Şehir Ve Konak Belediyeleri konunun tarafları olarak, ortak bir çalışma ile projeyi geçici listeye taşımayı başardılar. Covid 19 nedeniyle bir süredir evlerimizdeyiz, Kemeraltı Çarşısı sakinleri bu sürece nasıl devam ediyor?

Kemeraltı ne plaza ofislerine benzer ne de fabrika ortamı gibidir. Resmi kurumlara ya da bir AVM’de çalışmakla da ilgisi yoktur.Kemeraltı hayatı diye bir olgu vardır ki bunu Kemeraltı hayatını yaşayanlar bilir. Öyle sanıldığı gibi kuru kalabalıktan falan ibaret bir çarşı değildir. Burada tarihi çarşının ne geçmişinden ne tarihinden ne kültürel yapısından ne de mimarisinden bahsetmiyorum. İnsanlar vardır Kemeraltında çok renkli kişilikleri ile sımsıcak sararlar sizi, ustalar vardır akademili, eğitimli değil belki ama bilgeliği ile iz bırakırlar zihninizde. Öyle anlar yaşarsınız ki bazen; insanlık ölmemiş dedirtir size. Dükkânları, satıcıları, ürünleri, renkleri, sesleri ve kokularıyla Kemeraltı hayatı başkadır.
Dükkânlar, satılan mallar değiştikçe renkler ve kokular da değişir. Dükkânların çoğunda vitrin denen şey yoktur, ortadadır satılan tüm mallar. Aynı malın satıldığı dükkânlar yan yana dizilidir; beşi, onu bir arada bulunur. Sokaklara ismini vermiştir bu durum. Keçeciler sokağı, mantocular sokağı, lokumcular, kahveciler baharatçılar, halıcılar ve daha niceleri.Başlı başına bir kentin önünden geçer gibi geçersiniz önlerinden. Dükkânlardaki mallarda bunu bilir gibi süslenip püslenerek durur; sanki gelip geçenleri buyur etmek ister gibi içeriye. Böyle görkemli bir güzelliğin insan elinden ve emeğinden çıktığını bilmenin onuru şaşılmayacak gibi değildir. Bundan dolayı Kemeraltı hayatı diye bir olgudan söz ediyoruz. İçinden geçtiğimiz böylesi zor zamanlarda Kemeraltı hayatını sürdürülebilsin diye tüm esnaf ve mülk sahiplerini birbirleriyle dayanışma ve yardımlaşma içinde bu zorlukların üstesinden gelmeyi de bilir elbet. Esnaf için bu sıkıntılı zamanlarda birkaç kritik konu içinde en önemli yeri tutan kira giderleridir. Her ne kadar açıklanan tedbirler kapsamında en az üç aylık dönem için duran işler alacak verecek konuları dava edilemese de Kemeraltı hayatını bilenler bilir ki, mülk sahibi ile kiracı arasında mutlak ortak bir yol bulunacak ve bu güzelim çarşının yara almadan bu zor günlerin üstesinden geleceğine inanıyoruz. Kemeraltı Hayat Platformu’nun geçtiğimiz hafta kamuoyu ve Kemeraltı Çarşısında bulunan mal sahipleri ve kiracılarına kira ödemeleri konusunda yaptığı “ Kemeraltında birlik ve dayanışma zamanı ” çağrısı yanıt buldu. Mülk sahiplerinden kiracıları ile dayanışma sağlanacağına dair geri dönüşler almaya başladık. Son olarak neler söylemek istersiniz? Evet, üstünde oturduğumuz mücevherin farkında değiliz, demişti biri Kemeraltı için. Benim bu sözden anladığım şuydu; geçmiş tarihi dokusu, kültürel değerleri, mimari özellikleri ve sosyal dokuya katkısı ile Kemeraltı ve tarihi alan bizim ortak kültür, ortak bilinç ve kolektif hafızamızdır. Tarihi çarşı Kemeraltı A.Ş. olmamalı, şirket ve yatırımcıların insafına ceoların yönetimine bırakılmamalı, tarihi alanın sorunları burada kendilerine hayat kurmuş olan buranın yereli, buranın esnafı dikkate alınarak onlarla birlikte gerçekçi çözümler üretilmeli, kamusal alanda kamu yararı gözetilmeli. Kemeraltı’nda olan bir yapı sizin geçmişinizde bir iz bırakmış ise toplumuz farklı kesimleri arasında ortak hafıza yaratmış ise burası kamusal alandır. Umarız bu alan geçmiş gerçek değerlerinden koparılmadan, soylulaşmaya kurban edilmeden, dönüştürülmeden eski misyonlarına yeniden kavuşur, yerel değerlerini koruyarak gelecek nesillere aktarmak ve kolektif bilincimizi yaşatmak temel amacımız olmalı. Asıl ortak değerimiz budur.
Bizi Takip Edin