İzmir’de Bulunan Kadın Da(ya)nışma Merkezlerinin Mevcut Durum ve İhtiyaç Analizi Raporu Yayınlandı

İzmir Kadın Dayanışma Derneği tarafından yürütülen “İzmir’de Kadın Da(ya)nışma Merkezlerinin (KDM) İzleme Kapasitesinin Artırılması ve KDM’ler Arası İşbirliğinin Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanan “İzmir’de Bulunan Kadın Da(ya)nışma Merkezlerinin Mevcut Durum ve İhtiyaç Analizi Raporu” yayımlandı. CEİDizler Hibe Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından finanse edilen proje, İzmir’deki KDM’lerin mevcut durumunu ve ihtiyaçlarını değerlendirmek, merkezler arası işbirliğini güçlendirmek ve kapasite geliştirme çalışmalarına katkı sunmak amacıyla Kasım 2024-Ekim 2025 döneminde çeşitli faaliyetler gerçekleştirildi.

KDM’ler, kadınların şiddetle mücadelede destek alabilecekleri en önemli yerel mekanizmalardan biri olmasına rağmen kurumsal yapı, insan kaynağı, erişilebilirlik ve veri yönetimi konularında önemli eksiklikler taşıyor. Çevrimiçi olarak yayınlanan ve Nilgün Karacaoğlu tarafından hazırlanan bu raporla, İzmir’deki KDM’lerin mevcut durumunu kapsamlı biçimde ortaya çıkarılarak, toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının yerelde güçlenmesine katkı sunulması hedefleniyor.

KDM’ler; kadınların şiddete karşı korunmasında, sosyal destek ve adalete erişiminde, ekonomik ve hukuki haklarını kullanmalarında temel bir rol üstleniyor. Bu nedenle merkezlerin kurumsal kapasitesi, doğrudan kadınların yaşam hakkıyla bağlantılıdır. Raporda yer alan bazı tespitlere göre;

  • KDM’lerin kurumsal statüsü belediyeden belediyeye değişmekte, bu durum siyasi değişimlerden etkilenme riskini artırıyor. Görüşülen hiçbir KDM’nin kendine ait bütçe kalemi bulunmuyor.
  • KDM’lerin büyük bölümünde yazılı prosedürler, yönergeler veya kriz müdahale protokolleri mevcut değildir. Hizmetler kişisel inisiyatiflere dayalı yürütülüyor.
  • Psikolojik danışmanlık hizmeti yaygın (%81) olsa da hukuki destek sınırlıdır (yalnızca 7 KDM). 14 KDM’de süpervizyon desteği hiç uygulanmamış durumdadır. Sosyal hizmet uzmanı ve avukat istihdamında ise önemli eksiklikler bulunuyor.
  • 7 KDM’nin girişinde rampa bulunmuyor. Sadece 6 KDM’de kullanılabilir durumda engelli tuvaleti vardır. Göçmen ve mülteci kadınlara yönelik tercüman desteği ve çok dilli bilgilendirici materyaller sınırlıdır.
  • Veri toplama, arşivleme ve gizlilik politikaları büyük ölçüde yetersizdir. 19 KDM’de yıllık izleme ve değerlendirme raporları hazırlanmadığı tespit edildi.
  • KDM’lerin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının bir parçası olmaktan uzaklaştırılarak, bireysel destek odaklı sosyal yardım birimleri gibi konumlandırılma riski bulunuyor. Bu durum, merkezlerin dönüşümcü potansiyelini zayıflatıyor.

Elde edilen bulgular yalnızca İzmir için değil, Türkiye genelinde ve uluslararası düzeyde KDM’lerin kurumsal güçlenmesi için de önemli bir referans niteliğindedir. Bu doğrultuda; yerel yönetimleri, kamu kurumlarını, sivil toplumu, akademiyi ve politika yapıcılarını;

–      KDM’lerin kurumsal kapasitesini güçlendirmeye,

–      Erişilebilirlik, hizmet niteliği ve veri yönetimi alanlarında eksikleri gidermeye,

–      Şiddetle mücadelede daha etkili yerel mekanizmalar oluşturmaya davet ediyoruz.

Raporun tamamına http://izmirkadindayanisma.org/wp-content/uploads/2025/10/IKDD_KDM_Raporu_2025.pdf

ulaşabilirsiniz.