Watsons’ta Taciz Davasının İlk Duruşması Görüldü: Kâr ve güvenlik hırsıyla kadın onurunu yok sayan Watsons’ı boykot ediyoruz!

Kadınların insanlık onurunu rencide edecek bir şekilde aranması kabul edilemez, bireysel mahremiyet dokunulmazdır! Geçen Kasım ayında Eyüp Vialand AVM içinde bulunan Watsons isimli kozmetik ürün satışı yapan mağazada 17 yaşında bir çocuğun “hırsızlık” yaptığı iddiasıyla üzerinin çıplak arandığına dair haberleri okumuştuk. Kadınlar olarak Eyüp Vialand önünde Watsons’ı protesto etmiş, yapılan fiilin cinsel taciz ve psikolojik […]

Kadınların insanlık onurunu rencide edecek bir şekilde aranması kabul edilemez, bireysel mahremiyet dokunulmazdır!

Geçen Kasım ayında Eyüp Vialand AVM içinde bulunan Watsons isimli kozmetik ürün satışı yapan mağazada 17 yaşında bir çocuğun “hırsızlık” yaptığı iddiasıyla üzerinin çıplak arandığına dair haberleri okumuştuk. Kadınlar olarak Eyüp Vialand önünde Watsons’ı protesto etmiş, yapılan fiilin cinsel taciz ve psikolojik şiddet olduğunu söylemiştik. Lise öğrencisi olan B. mağaza müdürünün kendisine hakaret ettiğini, üzerinin soyularak arandığını ve psikolojisinin bozulduğunu söylemiş ve mağaza sorumlularına dava açmıştı. Watsons güzellik ürünleri satan ve kadınlar üzerinden servet biriktiren bir şirkettir.  Kâr ve güvenlik hırsıyla kadın onurunu yok sayarak çıplak arama gibi bir şiddet biçimine başvurmasına karşı, tüm kadınları Watsons’ı boykot etmeye çağırıyoruz.

23 Mayıs 2017 Çağlayan Adliyesi’nde davanın ilk celsesi görüldü. 17 yaşındaki mağdurun avukatı Ezgi Duman “haksız arama” sebebiyle açılan davanın “çocuk istismarı” olarak açılması gerektiğini savundu. Olay esnasında üst aramasını gerçekleştiren güvenlik görevlisi ve mağaza müdürü de duruşmada hazır bulundular. B. ifadesinde kendi rujuyla mağazaya gittiğini ve rujunun bir örneğine baktığını, ürünlere baktıktan sonra geri bıraktığını ifade etti. Mağazadan çıktığı sırada bir mağaza çalışanı tarafından durdurularak ürünlerin ücretini ödeyip ödemediği sorulması üzerine herhangi bir ürün almadığını gerekirse kamera kayıtlarına bakılabileceğini söyledi. Mağazaya geri döndükten sonra depo kısmında bekletilen B, mağaza müdürünün kendisine “hırsız, geri zekâlı” söylemleriyle hakaret ettiği ve kafasına vurduğunu söyledi. Mağaza müdürünün “hırsızlık” iddiasıyla kamera kayıtlarını incelediği, AVM’nin güvenlik görevlilerini mağazaya çağırdığı ifade edildi. Güvenlik görevlileri amirlerinden Furkan Mızrak, Mesut Türkmen ve diğer güvenlik görevlisi Halil İbrahim Davşan’ın olay yerine intikal ettikten sonra üst aramasını yapması için bir kadın güvenlik görevlisini çağırdıkları söylendi. Kadın güvenlik görevlisi ve B.’nin ifadelerinde üst aramanın usule uygun olmayan bir şekilde, mağdurun tişörtünün, iç çamaşırının içine bakıldığı, özel bölgelere dokunulduğu ve pantolonunun diz üstüne kadar indirilmek suretiyle arama yapıldığı beyan edildi.

Hâkimin güvenlik görevlilerine yönelttiği üst aramanın nasıl yapıldığına dair eğitim alıp almadıklarına dair soruya karşın; üst arama hususunda eğitim aldıklarını ve polis olmadan üst arama hakkına sahip olmadıklarını kendi beyanlarıyla ifade ettiler. Ayrıca, özel güvenlik hizmetleri kanunu kapsamında üst aramanın detektör veya X-ray cihazıyla yapılması gerektiği bilinmektedir.   Çıplak aramaya maruz bırakılan çocuğun avukatı Ezgi Duman, dava belgesinde “çocuk istismarı” ibaresinin geçmesi gerektiğini ısrarla belirtirken kamera kayıtlarının çözümlenmesi ve diğer sanıkların da dinlenmesi için dava 26 Eylül tarihine ertelendi.

Müşterilerinin çoğunluğu kadın olan bir işletmenin kadının mahremiyet istencini ve haksız üst aramayı görmezden gelmesi kabul edilemez.

Aynı şekilde, üst aramanın kişinin benliğine ve mahremiyetine zarar vermeyecek bir şekilde ancak üst arama detektörleri ve X-ray cihazlarıyla yapılabileceğinin kanunlarda yer aldığını tekrar hatırlatıyoruz.