Rize’de Havalimanına Evet, Taş Ocağına Hayır

Rize’nin Pazar ilçesinde, Rize – Artvin Havalimanı’nda kullanılacak malzemeler için bölgede taş ocağı açılmasına çevreye verilecek zarar sebebiyle tepki gösteren vatandaşlardan İbrahim Karaca ve eşi Yurdanur Karaca, “Bu bölge bizim değil bizden sonraki nesillerin” hatırlatmasında bulunuyor.   Rize’nin Pazar ilçesinde deniz doldurularak yapılması hedeflenen ve Avrupa’nın en büyüğü olacağı iddia edilen havalimanı için yaklaşık 88.5 […]

Rize’nin Pazar ilçesinde, Rize – Artvin Havalimanı’nda kullanılacak malzemeler için bölgede taş ocağı açılmasına çevreye verilecek zarar sebebiyle tepki gösteren vatandaşlardan İbrahim Karaca ve eşi Yurdanur Karaca, “Bu bölge bizim değil bizden sonraki nesillerin” hatırlatmasında bulunuyor.

 

Rize’nin Pazar ilçesinde deniz doldurularak yapılması hedeflenen ve Avrupa’nın en büyüğü olacağı iddia edilen havalimanı için yaklaşık 88.5 milyon taşa ihtiyaç duyuluyor. Ancak yöre halkı, sadece yolcu uçaklarının değil NATO’ya ait savaş uçaklarının da kullanım alanı olacağı iddia edilen alan için bu kadar taşın yetersiz olacağı görüşünde.

Havalimanı inşaatında kullanılmak üzere Pazar’ın güzellikleri ile ünlü Subaşı, Hisarlı ve Sivrikale köylerini kapsayan alanlarda taş ocakları yapılması için harekete geçildi. Bu alanların tercih edilmesinde en büyük etken, havalimanına olan yakınlık. Şirket, buralardan taş çıkardığında ulaşım maliyetini de düşürmüş oluyor. Bu nedenle de şimdiden, yol yapımı çalışmalarına başladı. Şirketin yol yapımına başladığını duyan bölge halkı ve yaşam savunucuları 12 Temmuz’da soluğu köylerinin girişinde tuttu. Önce, nöbet tutmak için çadır kurdular ardından şiirler okudular. Jandarma müdahalesi ile dağılan yaşam savunucularından şair İbrahim Karaca, bir gece gözaltına kaldı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı ve soluğu yine yaşam savunucularının arasında aldı.

Karaca, taş ocaklarından çıkartılan taşların taşınabilmesi için bölgede yeni yollar yapılmaya başlandığını hatırlatarak, bu yolların da sadece bu taş ocakları için değil Yeşil Yol adı altındaki ekolojik katliam için de olabileceğini söylüyor. “Taş ocağı kurmak isteyen şirketlerin tek amacı taş ocağı değil, bölgeyi tamamen kullanmak” diyen şair Karaca, “Sadece taşı alıp yıkıntı da olsa size bırakacağız demiyorlar. Sonra o araziyi düzeltip sonuna kadar kullanacaklar. Bu havaalanı 3 yıl sonra bitecek deniyor ancak burayı 10 yıllığına kiraladılar. Burayı tamamen öldürmek istiyorlar” diyor.

Yurdanur Karaca

Şair Karaca’yı eşi Yurdanur Karaca da, ekoloji mücadelesinde yalnız bırakmıyor. “Bu bölgeye kıyılır mı?” diyen Yurdanur Karaca, bölge halkının havalimanına karşı olmadığını ancak taş ocaklarına karşı olduklarını söylüyor. “Bu bölge bizim değil bizden sonraki nesillerin” diyen Karaca, yurttaşların bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini de ifade ediyor.  Yaşam savunucuları, ağustos ayının ilk haftasında Rize’de Çevre Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapmayı da şimdiden ajandalarına ekledi.

Hukuki sürece dair…

Şuana kadar, üç taş ocağına izin verildi. Yasal olarak 25 hektardan büyük arazilerde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekli olması nedeniyle taş ocaklarını ÇED’den muaf tutabilmek için vadi 21, 13 ve 17 hektarlık üç ayrı parsele ayrıldı. Pazar ilçesinin üç köyünden 97 köylü “ÇED gerekli değildir” kararını yargıya taşırken, hava limanı için yapılan acele kamulaştırma kararlarına da dava açıldı.