“Sınav tek başına sorun olmadığı için tek başına çözüm de değil”

TEOG’un kaldırılmasının ardından yerine gelecek sistemin çalışmaları hala devam ederken Sivil Sayfalar ve Eğitim Reformu Girişimi  (ERG) farklı paydaşları yuvarlak masa toplantısında bir araya getirdi. Toplantıda değişen sınav sistemi ve eğitimin temel sorunları konuşuldu. TEOG ve yeni gelecek sisteme dair  yapılan yuvarlak masa toplantısı sonrası Sivil Sayfalar olarak katılımcılara”Eğitimde esas sorunun sınav mı, yoksa sınav tartışmasının esas konuyu engellediğini mi?” […]

TEOG’un kaldırılmasının ardından yerine gelecek sistemin çalışmaları hala devam ederken Sivil Sayfalar ve Eğitim Reformu Girişimi  (ERG) farklı paydaşları yuvarlak masa toplantısında bir araya getirdi. Toplantıda değişen sınav sistemi ve eğitimin temel sorunları konuşuldu. TEOG ve yeni gelecek sisteme dair  yapılan yuvarlak masa toplantısı sonrası Sivil Sayfalar olarak katılımcılara”Eğitimde esas sorunun sınav mı, yoksa sınav tartışmasının esas konuyu engellediğini mi?” sorduk; yanıtlarını sizler için derledik.*

https://www.youtube.com/watch?v=5ujWLzgX_xQ

Prof. Dr. Mustafa Yavuz – Akademisyen: Eğitim sınav her şey değil. Yani sınav bir nevi tahlil yapıyor, tahlil sonuçları gibi. Tahlil sonuçlarından bir tam sağlık beklemememiz lazım. Sağlıklı olmak demek, yani başlangıçtan itibaren, bütün sağlık kurallarına dikkat etmek anlamına geliyorsa, eğitimde de sınavlarla ilgili algıladığımız sorunlar aslında daha derin sorunların olduğu anlamına gelir. Sınavlar nasıl bir gerilim haline gelir? Eğer nitelikli olarak velilerimizin algıladığı okullarımızın sayısı az/yetersiz ise, sadece bazı okullar nitelikli diğerleri niteliksiz olarak algılanıyorsa, bu  büyük bir gerilim oluşturur. Bu gerilimin önüne geçmenin en doğru yolu geride kalan öğrencilerin hiçbirini yani seçkin dediğimiz okulların dışında kalan diğer liselere, ortaokullara giden öğrencilerimizden de vazgeçmediğimizi, onların da arkalarında olduğumuzu, okulun onların da okulu olduğunu hissettirebilirsek, onların eksik kaldığı yerlerde tamamlama eğitimi vermek gibi bir ortam oluşturabilirsek, hangi okula giderlerse gitsin öğrencilerin arkalarında destekçileri olduğunu hissettirebilirsek sınav büyük bir oranda gerilim olmaktan çıkacaktır. Yani veliler ve öğrenciler bir müddet sonra şunu düşünmeye başlayacaktır: Tamam (çok nitelikli) okulları kazanamadık ama geri kalan okullar da o kadar başarısız okullar değil, orada da öğretmenler bizimle sonuna kadar ilgileniyorlar, bizden vazgeçmiş değiller, orası da güzel bir okul, falancalar da oraya gitti ama şöyle başarılar kazandı gibi, zaman içerisinde zihnimizdeki sınavla ilgili bu gerilim yavaş yavaş  yumuşayacak, ondan sonra sınavı daha rahat yapar hale geleceğiz. Yani sınavı belki daha çok esneteceğiz çünkü büyük oranda gerilim olmaktan çıkacak. Eğitime sistem yaklaşımıyla bakmak lazım. Sınavı belki şunun için çok tartışıyoruz. Bazen diyorum ki, eğitimde gerçekten önemli olan konuyu mu tartışıyoruz yoksa çok kolay tartışılabilen bir konuyu mu tartışıyoruz? Benim buna cevabım çok kolay tartışılabildiği için bu konuyu tartışıyoruz çünkü sınavı üçe çıkarmak da çok kolay, ikiye ya da bire indirmekte çok kolay. Ama diğer yapısal sorunları çözmek aslında o da kolay. Ne yapmamız gerektiğini biliyoruz sadece zaman sadece zaman alacağımız için, kısa vadede sonuçlarını hemen göremeyeceğimiz için ama uzun vadede etkili sonuçlarını göreceğiz, belki o uzun vadeye yaymak istemiyoruz hemen görmek istiyoruz. Hemen görülsün istediğimiz için de sınavı üçe çıkarıyoruz, ikiye, bire indiriyoruz. Bu da sorunu çözmüyor. Sorun yapısal sorun bütüncül ele alınması gereken sorun. Sınav tek başına sorun olmadığı için tek başına çözüm de değil. Bunu hepimizin iyi bilmesi lazım.

*Teknik katkılarından dolayı kameraman Ali Osman Karaaslan ve 451 derece’ye teşekkür ederim.