Ormanları bekleyen tehdit: Ormansızlaşma

27 Ağustos 2016
Ormanlar dünyamızın %31’lik bir alanını kaplıyor. Hayatımızı devam ettirebilmemiz için gereken oksijeni üretiyor ve hem insanlar hem de vahşi yaşam sakinleri için barınacak ev sunuyor. Dünyanın en çok tehdit alan ve tehlikede olan hayvan türleri ormanlarda yaşıyor ve 1.6 milyar insan doğanın sunduğu gıda, taze su, kıyafet, geleneksel ilaç ve barınak gibi faydalara bel bağlamış […]

Ormanlar dünyamızın %31’lik bir alanını kaplıyor. Hayatımızı devam ettirebilmemiz için gereken oksijeni üretiyor ve hem insanlar hem de vahşi yaşam sakinleri için barınacak ev sunuyor. Dünyanın en çok tehdit alan ve tehlikede olan hayvan türleri ormanlarda yaşıyor ve 1.6 milyar insan doğanın sunduğu gıda, taze su, kıyafet, geleneksel ilaç ve barınak gibi faydalara bel bağlamış durumda.

Her dakika 48 futbol sahası büyüklüğünde orman yok oluyor

Fakat dünyanın dört bir yanına yayılmış olan ormanlar, bu faydalarını tehlikeye sokan ormansızlaşma tehdidi ile karşı karşıya. Ormansızlaşma farklı şekillerde meydana geliyor; orman yangınları, tarım için yapılan tıraşlama kesimleri, çiftçilik ve gelişim, kalas üretimi için ağaç kesme ve iklim değişikliğine bağlı bozulumlar gibi. Bu durum insanların geçimlerini etkiliyor ve birçok hayvan ve bitki türünü tehdit ediyor. Her yıl 120 ila 150 bin km2 büyüklüğünde olan bazı ormanlar kayboluyor, bu miktar her dakika 48 futbol sahasının kaybolması ile eşdeğer. Ormansızlaşmanın mevcut hızına göre dünyanın yağmur ormanları yüz yıl içerisinde tamamen yok olabilir.

Ormansızlaşmanın çevre üzerinde kuşkusuz birçok olumsuz etkisi var. Bunlar arasında en dramatik etki ise milyonlarca türü barındıran habitatın kayboluyor olması. Dünya’nın %70’ini kaplayan bir alanda havyanlar ve bitkiler ormanlarda yaşıyor ve birçoğu evlerini harap eden ormansızlaştırmadan sağ kurtulamıyor.

Ormanlık alanlardan çorak çöllere

Ormansızlaşma aynı zamanda iklim değişikliğini de tahrik ediyor. Orman toprağı nemli olur fakat eğer güneş ışınlarını engelleyen ağaçlar olmazsa toprak kısa sürede nemini kaybeder ve kurur. Ağaçlar aynı zamanda su buharını tekrar atmosfere vererek dünya üzerindeki su döngüsünü de idame ettirirler. Bu rolleri üstlenen ağaçlar olmadan çoğu artık eski olan ormanlık alanlar hızla çorak çöllere dönüşebilir.

Ağaçları sökmek gündüzleri güneş ışınlarını bloke eden ve geceleri ısıyı tutan gölgelik alanlardan ormanları mahrum bırakır. Bu bozulma bitkilere ve hayvanlara zararlı olabilecek aşırı sıcaklık değişimlerine sebep olur.

Küresel ısınmayı hızlandırıyor

Ağaçlar aynı zamanda küresel ısınmayı körükleyen sera gazlarının emiliminde kritik rol oynarlar. Daha az orman, daha fazla sera gazının atmosfere girmesi ve küresel ısınmanın daha hızlı ve şiddetli olması anlamına gelir.

Ormansızlaşmaya en hızlı ve basit çözüm ağaçların kesilmesini durdurmak olur. Son yıllarda ormansızlaşma hızı nispeten düşmüş olsa da finansal riskler bunun gerçekleşmesini pek mümkün kılmıyor.

Daha uygulanabilir olan çözüm ise, orman ortamını bakir kılmaya da olanak verecek olan tıraşlama kesimleri bertaraf ederek orman kaynaklarını yönetmek olur.

Norveç’ten bir ilk

Bu yöntemi uygulamayı seçerek ağaçların tıraşlama kesilmesini yasaklayan ilk ülke ise Norveç oldu. Norveç hükümeti ormansızlaşmaya katkı sağlayan tüm ürünleri yasaklama vaadinde bulundu. Bu ürünlere örnek vermek gerekirse torpikal ormansızlaşmaya %50 oranında katkı sağlayan palmiye yağı, soya, sığır eti ve ahşam ürün üretimlerini sayabiliriz. Hükümet ayrıca dünyadaki ormanları yok eden firmalara yatırım yapmama taahhüdünü verdi. 2008 yılında Norveç Brezilya’ya Amazonlardaki ormansızlaşma ile savaşmaları için 1 milyar dolar vermişti. 7 yılda Amazonlardaki ormansızlaşma %75 oranında azaldı.

 

Anlaşılan o ki ülkelerin birlikte çalışması, dünyayı daha güzel bir yer haline getirebiliyor.

Kaynak: WWF, National Geographic