LGBTİ+ Aileleri: “LGBTİ+’lar Günah Keçisi İlan Edilmiş Durumda!”

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına gerekçe olarak gösterilen LGBTİ+ları ve “aile” kavramını, LGBTİ+ ailelerinin gözünden değerlendirmek amacıyla Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER) Başkanı Nedime Erdoğan ile konuştuk. Sosyo-ekonomik krizden etkilenen kitlelerin öfkesine karşı kendilerine günah keçisi rolü biçildiğini söyleyen Erdoğan, “eşit ve onurlu bir yaşam sürmenin” LGBTİ+ ailelerinin çocuklarının da hakkı olduğunu hatırlatıyor.

Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği’nde bir araya gelen LGBTİ+ aileleri olarak, misyonunuzu ve faaliyetlerinizi kısaca özetler misiniz?

Çocukları ya da yakınları LGBTİ+ olan bizler, öncelikle onların hayatını kolaylaştırmak ve onları desteklemek için bir araya geldik. Konuyla ilgili farklı kurum ve kuruluşlarla, farklı alanlardan uzmanlarla bir araya gelerek yaptığımız etkinliklerle, LGBTİ+ aileleri başta olmak üzere toplumda bu konuya ilişkin bir farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Özellikle her ay yapılan aile toplantılarının paylaşım, rehberlik, danışma ve destek anlamında hem ailelere, hem de LGBTİ+ ‘lara büyük katkısı olduğu söylenebilir. Bunların yanında ulusal ve uluslararası dernek ve örgütlerle bağlantılar kurularak işbirlikleri yapıyoruz.

“Aile” kavramını siz nasıl tanımlıyorsunuz?

LGBTİ+ Aileleri: “LGBTİ+’lar Günah Keçisi İlan Edilmiş Durumda!”Aile sizi koşulsuz kabul eden, dayanışma ve paylaşımın yoğun yaşandığı, saygı, sevgi, güven, sorumluluk bağlarıyla birbirine bağlı insanlardan oluşan bir ilişki ağıdır.  Hiyerarşiye ve erkek egemenliğine değil, demokratik bir işleyişe dayanır.

Sizce doğrudan LGBTİ+lara yönelik tutum ile “LGBTİ+ mensubu olan bir ebeveyn-akrabaya” yönelik tutumlar arasında fark var mı? Yani dışlayıcı tutum aileler için de söz konusu mu? Ailelerin deneyimlerini paylaşabilir misiniz?

Bu durum bireylerin aileye yakınlığı, bilgisi, inançları, kültürü, kişiliği ile ilgili olarak değişebilmektedir. Dolayısıyla aileyi yakından tanıyan, konuyla ilgili bilgisi olan, katı ve keskin ön yargı ve inançları olmayan, uyumlu insanlar dışlayıcı davranmazken bunun tam tersi durumdaki insanlar hem LGBTİ+ bireylerin doğrudan kendilerine hem de ailelerine ayrımcı ve dışlayıcı davranışlar gösterebilmektedir.

Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği 2019 yılında dernekleşti. Türkiye’de LGBTİ+ aileleri tarafından kurulan ve aktif olarak faaliyet yürüten tek STK siz misiniz? Türkiye’de farklı kentlerden size ulaşan aileler var mı? Anadolu kentlerinde size benzer şekilde dernekleşme yönünde atılan adımlar var mı?

Türkiye’de LGBTİ+ aileleri tarafından kurulan ve aktif olarak faaliyette olan ilk STK, 2008 yılında İstanbul’da kurulan LİSTAG’dır. Bunun dışında Antalya, İzmir ve Denizli’de de aile grupları bulunuyor ve dernekleşme yolunda çabaları var. Türkiye’nin birçok yerinden aileyle iletişim halindeyiz; başta Hacettepe Üniversitesi ve danışma hattı olmak üzere, çeşitli kanallarla bize ulaşıyorlar.

İstanbul Sözleşmesi’ne itiraz eden ve LGBTİ+lara “insan hakları” ekseninde yaklaşmayan kesimlerin LGBTİ+ karşıtlığının sebeplerini siz nasıl açıklıyorsunuz?

Bunun çok çeşitli sebepleri var. Korku, cehalet, empati ve toplumsal uzlaşı eksikliği, hak ve hukuk anlamında eşitliğe ve adalete inanmayış bir çırpıda sayılabilir. Ayrıca içinde bulunduğumuz sosyo-ekonomik krizin öfkelendirdiği kitlelerin bakışlarını farklı yöne çekme, bir suçlu gösterme çabası da var; LGBTİ+’lar günah keçisi ilan edilmiş durumda.

“Eşit ve Onurlu Bir Yaşam Sürmek Bizim Çocuklarımızın Da Hakkı!

Dernek olarak sadece size başvuran ebeveyn-akrabalar ile mi temastasınız? Doğrudan sizin iletişime geçtiğiniz aileler de oluyor mu?

Derneğimizin çocuklarla ebeveynleri arasında arabuluculuk yapmak gibi bir misyonu yok. Biz, genel olarak bize başvuran ailelerle temasa geçiyor ve durumu kendilerini fazla yıpratmadan kabullenmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak bunun dışında çok çeşitli kurum mensuplarına da “LGBTİ+ ebeveyni olmak ne demektir?” konulu eğitimler veriyoruz; bu, dolaylı olarak ailelerle iletişime geçtiğimiz anlamına geliyor. LGBTİ+’ların genel nüfusa oranının %10 civarında olduğunu unutmamak gerekir.

Dernek olarak sizinle iş birliği yapan farklı alanda STK’lar, yerel yönetimler ve farklı kuruluşlar var mı? Sivil toplumda diğer STK’lar ile aranızda diyalog ve iş birliği kanallarının açık olduğunu söyler misiniz?

Dernek olarak belediyeler, sendikalar, üniversiteler vb. kurumlarla iş birliği halindeyiz. Bütün STK’larla diyalog ve işbirliği halinde olmayı istiyor ve bunun için çaba gösteriyoruz.