İklim mültecileri: Sebep savaş değil iklim değişikliği
Yurtlarından bir daha geri dönmemek üzere ayrılmak zorunda kalanlar yalnızca savaştan veya baskıcı devletlerden kaçmıyor. İklim değişikliği de insanların sahip oldukları her şeyi kaybedip sığınak aramalarına neden oluyor. “İklim değişikliği mültecileri” terimi, iklim değişikliğinin meydana getirdiği sel, kuraklık ya da denizlerin yükselmesi gibi felaketler yüzünden evlerinden olan bireyleri tanımlıyor. Amerikan yerlileri ve Okyanusya’nın deniz seviyesinin altındaki […]
Yurtlarından bir daha geri dönmemek üzere ayrılmak zorunda kalanlar yalnızca savaştan veya baskıcı devletlerden kaçmıyor. İklim değişikliği de insanların sahip oldukları her şeyi kaybedip sığınak aramalarına neden oluyor. “İklim değişikliği mültecileri” terimi, iklim değişikliğinin meydana getirdiği sel, kuraklık ya da denizlerin yükselmesi gibi felaketler yüzünden evlerinden olan bireyleri tanımlıyor. Amerikan yerlileri ve Okyanusya’nın deniz seviyesinin altındaki yerleşim bölgelerinde yaşayanlar “iklim değişikliğinin ilk kurbanları” arasında yer alıyor ve sayıları gün geçtikçe artıyor. Bu insanlar uzun zamandır iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın etkilerini yaşıyor. Fakat gelinen noktada bu etkilerle daha fazla başa çıkamayan insanlar yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kalıyor.
Amerika’nın ilk iklim mültecileri
Alaska’da küçük bir köy olan Kivalina’nın on yıllık bir zaman dilimi içinde sular altında kalacağı ve böylece Amerika’nın ilk iklim değişikliği mültecilerini oluşturacağı tahmin ediliyordu.[i] Birkaç sene önce yapılan haberlere göre Alaska’nın Arktik bölgesinde, ABD’nin geri kalan bölgelerine kıyasla iki kat daha hızlı ısınma kaydedildiği gözlemlendi. Bu durum ise buz katmanın küçülmesine, deniz seviyesinin yükselmesine ve kıyı erozyonunun artmasına neden oldu. Tek katlı kulübelerde yaşayan Kivalina’nın 400 yerli Eskimosu, şiddetli sonbahar ve kış fırtınalarından kalın buz tabakası sayesinde korunuyordu. Fakat son yirmi yıl içinde, Arktik buzunda büyük bir erime yaşandı. Bu durum da Kivalina’yı kıyı erozyonuna karşı korunmasız bir hale getirdi.
Amerika Birleşmiş Devletleri, Lousiana’nın güney bölgesinde yer alan Isle de Jean Charles şehri sakinleri ise geçtiğimiz aylarda iklim değişikliği yüzünden evlerini terk edince Amerika’nın ilk resmi iklim mültecileri oldular. Şehrin sakinleri ağaçların kesilmesi ve denizin yükselmesiyle erozyonun arttığı şehirde çiftçilik yapma imkanlarını kaybedince göç etmek zorunda kaldı. İmar ve Şehircilik Dairesi bu göçü gerçekleştirmek ve şehirdeki erozyona son vermek için 48 milyon dolar ödenek ayırdı.[ii]
Okyanusya yerleşim bölgelerinden göç eden iklim mültecileri
Yükselen deniz seviyesi, gelgit kabarmaları ve sert rüzgarlar yüzünden Tuvalu halkının beşte biri yerleşim yerlerini terk etmek zorunda kaldı ve çoğunun çalışma alanları yok oldu.
Güney Pasifik Adaları, Vanuatu Maldivler de hızla yaklaşan deniz seviyesi tehlikesiyle yüzleşmek zorunda kalan yerler arasında.
Maldivler’in, deniz seviyesinin en büyük tehditlerinden biri ile karşı karşıya. 2,4 metreye yükselen deniz seviyesi, ekonomi ve yerleşim açısından meydana getirdiği değişimlerle hem ekonomi hem de yerleşim açısından büyük sorunlar doğuracak.[iii]
İklim değişikliği mültecilerinin sayısı politik mültecilerin sayısından fazla
Uluslararası Kızıl Haç Organizasyonu çevresel sebeplerden dolayı göç eden mültecilerin sayısının politik mültecilerin sayısından fazla olduğunu tahmin ediyor. UNHCR sadece 2009’da 36 milyon insanın doğal afetler yüzünden göç ettiğini söylüyor. Bilim insanları bu sayının 2050’ye kadar en az 50 milyona ulaşacağını tahmin ediyor. Bu sayının 200 milyona çıkabileceği de söyleniyor.[iv]
[i] http://www.pri.org/stories/2015-08-09/will-residents-kivalina-alaska-be-first-climate-change-refugees-us
[ii] https://nonprofitquarterly.org/2016/05/06/first-u-s-climate-change-refugees-get-48m-to-leave-sinking-town/
[iii] https://gaiadergi.com/iklim-degisikliginin-karanlik-yuzu-iklim-multecileri/
[iv] http://nationalgeographic.org/encyclopedia/climate-refugee/
Bizi Takip Edin