‘Havva analar hain ilan edilirken, holdinglerin milli irade ilan edildiği günlerdeyiz’

OHAL’i fırsat bilen Cengiz, Artvin’de talanı hızlandırdı Artvin Cerattepe’de Danıştay’ın “madencilik yapılabilir” kararının onaylanmasının ardından çalışmalarına başlayan şirket, açtığı ilk tünelde, onlarca ağacın kesilmesine, derelerin kirlenmesine neden oldu. Kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklemeyen şirkete tepki gösteren Artvinliler, “OHAL’i fırsat bilen Cengiz Holding, Artvin’de talanı hızlandırdı” görüşünde. Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe mevkiinde, Rize idare […]

OHAL’i fırsat bilen Cengiz, Artvin’de talanı hızlandırdı

Artvin Cerattepe’de Danıştay’ın “madencilik yapılabilir” kararının onaylanmasının ardından çalışmalarına başlayan şirket, açtığı ilk tünelde, onlarca ağacın kesilmesine, derelerin kirlenmesine neden oldu. Kararın iptali için Anayasa Mahkemesi’nin kararını beklemeyen şirkete tepki gösteren Artvinliler, “OHAL’i fırsat bilen Cengiz Holding, Artvin’de talanı hızlandırdı” görüşünde.

Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe mevkiinde, Rize idare Mahkemesi tarafından verilen “madencilik yapılabilir” kararının Danıştay 14. Dairesi’nce onanması sonrası maden şirketi, Artvin’deki çalışmalarını hızlandırdı. Maden sondajı için daha ilk tünelde bile onlarca ağaç kesilip, makine yağları derelere karıştı. Artvin’de 300’ün üzerinde noktaya maden araması izni verilirken, Artvin halkı yaşananlara tepkili.

Sinan Arslan

Artvin’de madene karşı yaptıkları direnişin demokratik olduğunu söyleyen emekli öğretmen Sinan Arslan, kendilerinin demokrat mücadelesine karşı şirketin kirli işler çevirdiğini söyledi. “İnsanların kar hırsını engellemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullanan Sinan, “Bu kadar mücadele verdik, madenin zararlarını anlattık. Ancak yargı bizi dinlemek yerine şirketi dinledi, onlara hak verdi. Bizim canımız yanıyor şu an” dedi.

 

 

‘Adalet olsaydı Artvin’de şirket çalışma yapamazdı’

Sami Özçelik

Artvin’de uzun yıllardır gazetecilik yapan Sami Özçelik de, insanlığın bütün madenleri yeryüzüne çıkartmak istediğine dikkat çekerek, her yerin beton ve metale döndüğünü söyledi. “Bizim yukarımızda bu madencilik çalışması yapanlar, hem bizi hem doğamızı hem de kendilerini öldürüyorlar. Siz hayatı komple yok ediyorsunuz. Bir maden için her şeyi yok ediyorsunuz” dedi. Hukukun tamamen hiçe sayıldığına da dikkat çeken Özçelik, “Hukuk şeklen var ancak içerik yok. Adalet olsaydı hukuk olsaydı şirket bugün orada çalışma yapamazdı” diye konuştu.

 

‘Bugün Artvin’de olan yarın Rize’de olacak’

Doğa katliamlarının her geçen gün arttığına vurgu yapan Özçelik, “Sanılmasın ki bu katliamlar sadece Artvin’le sınırlı kalacak, bugün Artvin’de olan yarın Rize’de olacak. Maden ocakları, HES; termik santraller derken Artvin’de insanın ve yabani hayvanların yaşaması mümkün olmayacaktır. Binlerce yıldır Artvin’de yaşayan şimşir ağaçları kurudu, bugün yok artık. Şirket, Artvin’i OHAL’den dolayı daha hızlı talan etti ” dedi.

‘Cerattepe en önemli çevre direnişi’

Sercan Dede

Haziran Hareketi’nden Sercan Dede de, yıllardır madene karşı mücadele ettiklerini hatırlattı. Küçük yaşlarından itibaren bu mücadelenin içinde olduklarını söyleyen Dede, “Türkiye’de eskiden beri doğa üzerine yağma politikaları vardı ancak son yıllarda, daha sistematik daha saldırgan bir doğa politikası görüyoruz. Havva Analar hain ilan edilirken, Cengiz Holdinglerin milli irade ilan edildiği günlerdeyiz” dedi.

 

‘OHAL nedeniyle eylem ve etkinlik yasakları ile karşı karşıyayız. Ne olursa olsun kamuoyu yaratmalıyız’

Bu projelerin hepsinin neo-liberal politikalardan kaynaklandığını söyleyen Dede, “Fırtına Vadisi’ndeki proje durdurulmuştu. Çünkü o zamanki iktidar bu projeleri bu kadar sahiplenmiyordu. Ama şimdiki projeler iktidar projesi gibi ve kolluk kuvvetleri de ona göre davranıyor” diye belirtti. Türkiye’nin birçok noktasında OHAL nedeni ile bir tıkanma yaşandığını söyleyen Dede, son olarak şunları söyledi: “Karamsarlığa gerek yok. Biz her şeye rağmen mücadele etmeliyiz. Bu nedenle de kamuoyu yaratmamız gerekiyor. OHAL’i şirket çok iyi kullanıyor. Biz, OHAL nedeniyle eylem ve etkinlik yasakları ile karşı karşıyayız. Ne olursa olsun kamuoyu yaratmalıyız.”