“Gençliğimizin bedeli olan birikimlerimiz için direniyoruz”

“Bizler bir daha bu kadar uzun süreli çalışma ve bu miktarda kıdem tazminatı alma şansına yaşlarımızın da ilerlemiş olması sebebiyle sahip değiliz. Dolayısı ile bu bizim son şansımız diyebileceğimiz ve birçoğumuzun gençliğinin bir bedeli olan tek birikimimiz. O yüzden haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.” Metro ve Beğendik mağazalarının el değiştirmesi ile tazminatsız bir şekilde işten atılan işçiler […]

“Bizler bir daha bu kadar uzun süreli çalışma ve bu miktarda kıdem tazminatı alma şansına yaşlarımızın da ilerlemiş olması sebebiyle sahip değiliz. Dolayısı ile bu bizim son şansımız diyebileceğimiz ve birçoğumuzun gençliğinin bir bedeli olan tek birikimimiz. O yüzden haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.”

Metro ve Beğendik mağazalarının el değiştirmesi ile tazminatsız bir şekilde işten atılan işçiler İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Konya’da ‘da eyleme başladı. Konya’da eylemi sürdüren işçiler, diğer şehirlerdeki işçilere göre daha çok engellenmeyle karşılaştıklarını belirtiyor. Greve katılanlardan Doğan Çelik, Cem Koç ve Mehmet Öztekin’le yaşanan süreci konuştuk.

“Üyesi olduğumuz Tezkop İş sendikası da bu iflas ile ilgili bize bir açıklama yapmadığı gibi şirketin göz göre göre iflasa götürülmesine sessiz kaldı. Bu iflasa hileli dememizin sebebi budur”

 Öncelikle biraz kendinizden söz eder misiniz?

Doğan Çelik: Real Hipermarketleri’nin içecek şekerleme bölümünde dokuz sene boyunca çalıştım. 2006 yılında Türk- İş’e bağlı Tezkop-İş Sendikası’na üye oldum. .2014 yılında Metro Grup, Real Hipermarketleri’ni Beğendik grubuna sattı. 30 Nisan 2017’de ise Beğendik’in iflas ettiğini açıklamasıyla işten hiçbir hakkım ödenmeden çıkarıldım.

Cem Koç: Real Hipermarketleri’nde 15 Ocak 2003 tarihinde açılış personeli olarak başladım.14 sene boyunca içecek şekerleme bölümünde çalıştım. Aynı süreçlerin ardından ben de 30 Nisan tarihinde işten çıkarıldım.

Mehmet Öztekin: Benim işe giriş tarihim Cemal Koç’la aynı tarih. Ve arkadaşlarımla aynı tarihte hiçbir hakkım ödenmeden işten çıkarıldım.

 Eylemin başlaması ve katılma sebeplerinizi anlatır mısınız?

Beğendik, Real Hipermarketleri’ni aldıktan sonraki ilk yıl firmanın kar ettiğini açıkladı, Gebze’ye yeni bir şube dahi açtı. Fakat  aynı  Beğendik altı ay sonra ne hikmetse mahkemeye iflas erteleme talebinde bulundu. Sonraki süreçte firmaya kayyum atandı ve bunu müteakip firmalar artık mal göndermez hale geldi ve yavaş yavaş mağazaların içi Beğendik tarafından boşaltılmaya başlandı. Üyesi olduğumuz Tezkop İş sendikası da bu iflas ile ilgili bize bir açıklama yapmadığı gibi şirketin göz göre göre iflasa götürülmesine sessiz kaldı. Bu iflasa hileli dememizin sebebi budur.

Bu direniş ile gerçek sınıf sendikacılığı ile sarı sendika denilen sermayeyle sarmaş dolaş olan, işçiden çok işverenin ağzına bakan sendikacılık anlayışını da öğrenmiş olduk”

Eylemin temel talepleri nelerdir, ve eylem sırasında yaşadıklarınızı biraz anlatır mısınız?

Direnişimizin ortak talebi verilmeyen kıdem ve ihbar tazminatlarımızın ödenmesidir. Direniş boyunca öncelikle yanımızda üyesi olduğumuz, yıllarca aidat ödediğimiz sendikanın olmaması bizim açımızdan en büyük hayal kırıklığı olmuştur. DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası’nın desteği ve mücadelemizi sahiplenmesi bizim için çok büyük bir moral kaynağı ve yol gösterici oldu. Bu direniş ile gerçek sınıf sendikacılığı ile sarı sendika denilen sermayeyle sarmaş dolaş olan, işçiden çok işverenin ağzına bakan sendikacılık anlayışını da öğrenmiş olduk. Nakliyat İş Sendikası’na bu vesile ile teşekkürlerimizi dile getirmek isteriz.

Yaşadıklarımıza gelince, direniş boyunca OHAL bahanesi ile yaptığımız etkinlikler engellenmek istenmekte ve uğradığımız bu hak kaybı sanki görmezden gelinmektedir. Polis bizim uğradığımız bu hak kayıplarından ve kanunen Real Hipermarketleri’nden doğan alacaklarımızdan sorumlu olduğu alacaklarımızı ödememesinden kaynaklı Metro marketin yaptığı kanunsuzluğu görmezken, bizim hak arama mücadelemize engel olmak için ne gerekiyorsa yapmaktadır diyebiliriz. Halbuki bizim verdiğimiz bu mücadelenin OHAL ile ne ilgisi var? Biz hem anayasal hakkımız olan protesto etme hakkını yasalar çerçevesinde aramaya çalışıyoruz, hem de 1475 sayılı kanunun 14. Maddesi gereğince işin bir sorumlusu olan Metro Marketleri’ni yasal sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz. Yaptığımız başkaca bir şey de yok. Fakat engelleniyoruz, bu da bizi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gerçekten üzüyor ve rencide ediyor.

Konya özelinde diğer şehirlerdeki durumlardan farklı bir şey var mı?

OHAL bahanesi ile yapılan engelleme diğer şehirlerdekinden biraz daha farklı. Diğer şehirlerde de engelleme oluyor tabii ki fakat az da olsa esnetilebiliyor. Özellikle Konya için söylemek gerekirse mesela bu hafta yapmayı planladığımız eyleme izin verilmedi. Israrlarımız sonucu güç bela 10 dakikadan 40 dakikaya kadar bir zaman için Metro önünde durmamıza izin verildi. O da sendika yöneticilerinin ve biz Real mağduru işçilerin kararlı tutumuyla… Fakat önümüzdeki hafta ne olacağı konusu, nasıl yapılabileceği konusu şu an hala muallakta diyebiliriz. Biz hakkımızı alıncaya kadar mücadele etmeye kararlıyız. Bunun da bilinmesini isteriz. Bizler bir daha bu kadar uzun süreli çalışma ve bu miktarda kıdem tazminatı alma şansına yaşlarımızın da ilerlemiş olması sebebiyle sahip değiliz. Dolayısı ile bu bizim son şansımız diyebileceğimiz ve birçoğumuzun gençliğinin bir bedeli olan tek birikimimiz. O yüzden haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.