Risk Altındaki Hak Savunucuları İçin Alarm Sistemi: Natalia

Adını 2009’da öldürülen insan hakları savunucusu Natalia Estemirova’dan alan alarm sistemi, takılan elektronik bir bileklik vasıtasıyla çalışıyor. İsveç temelli insan hakları örgütü Civil Right Defenders’ın (CRD) 2013’te başlattığı, baskıcı çevrelerde yaşayan risk altındaki insan hakları savunucularını saldırılardan koruma amaçlı dünyanın ilk alarm sistemi Natalia Projesi büyümeye devam ediyor. Proje; ismini Rus ve Çeçen asıllı tanınmış […]

Adını 2009’da öldürülen insan hakları savunucusu Natalia Estemirova’dan alan alarm sistemi, takılan elektronik bir bileklik vasıtasıyla çalışıyor.

İsveç temelli insan hakları örgütü Civil Right Defenders’ın (CRD) 2013’te başlattığı, baskıcı çevrelerde yaşayan risk altındaki insan hakları savunucularını saldırılardan koruma amaçlı dünyanın ilk alarm sistemi Natalia Projesi büyümeye devam ediyor.

Proje; ismini Rus ve Çeçen asıllı tanınmış insan hakları savunucusu Natalia Estemirova’dan alıyor. 2008 yılında Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov yönetiminden tehditler almaya başlayan Estemirova, 2009 yılında Çeçenistan’da kaçırılıp vahşice öldürülmüştü.

Natalia Estemirova

Alarm sistemi, takılan elektronik bir bileklik vasıtasıyla çalışıyor. Bir saldırı söz konusu olduğunda, kişi bilekliği basit bir hareketle çekerek sistemi devreye sokabiliyor. Sistem bir kez çalışmaya başladığında kişinin bulunduğu konum GPS yardımıyla anında CRD’nin Stockholm’deki merkezinin cep telefonu ağına ve sizin yardımınıza koşabilecek en yakın kişiye iletiliyor. Saniyelerin bile çok önemli olduğu bu gibi ölümcül durumlarda, sinyal dakikalar içinde küresel sosyal medya platformlarına da ulaştırılarak binlerce insanın anında olaya dahil olabilmesini ve o ülke veya bölge rejimine baskı uygulayabilmesini sağlıyor.

“Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanı bileğinizde taşımak gibi”

Balkanlar, Afrika ve Güney Asya’nın da içinde bulunduğu dört bölgede uygulanan projeye dahil edilen insan hakları savunucularının projeye dair görüşleri de çok olumlu.

Arnavutluk’tan LGBTİ aktivisti Kristi Peri: “Bu bilekliğin arkasında acil durumda size yardım etmek için hazır bekleyen insanlar, kurumlar ve medya organlarından oluşan büyük bir sistem var. Aktivistseniz bazen güvenlik gibi en pratik detayları unutabiliyor ve ideallerinize göre hareket ediyorsunuz. Bu kesinlikle insan hakları aktivistlerinin yalnız hissetmemesini sağlayacak ve onları güçlendirecek bir araç.”

Yüzlerce siyasi tutuklu ile ifade özgürlüğünün yok sayıldığı Azerbaycan’dan gazeteci Rasul Jafarov da projeye dahil olan insan hakları savunucularından. Jafarov:

“Maalesef Azerbaycan’da insan hakları savunucularının karşılaştığı birçok risk var. Bu yüzden kendi güvenliğimizi düşünmek bizim için hayati önem taşıyor; Natalia Projesi’nin bizi böylesi çalkantılı zamanlarda koruyacak en iyi kaynaklardan biri olduğuna inanıyorum”

Homofobik ve transfobik olayların sıkça duyulduğu Karadağ’da açık bir LGBTİ aktivisti olan Stevan Milivojevic de projeye dahil olduktan sonra şunları söyledi:

“Natalia Projesi benim genel güvenlik hislerim ve iyi halimde çok derin bir etkisi oldu. Günlük hayattaki sözlü ve fiziksel tacizler, ölüm tehditleri gibi kötü olayları düşünmeden işime daha çok odaklanmamı sağladı. Herhangi bir olay yaşadığımda tüm arkadaşlarımın orada olacağını ve yardım edebileceğini bilmek büyük bir fark yaratıyor. İşte bu yüzden Natalia Projesi benzersiz ve risk altındaki insan hakları savunucuları için çok şeyi değiştirecek”

Kaynak: KAOS GL

Haberi hazırlayan: Damla Umut Uzun