‘İsrail Filistinlilere Apartheid Uyguluyor; Rejimin Sonlanmasına Destek Olun!’

Uluslararası Af Örgütü 4 yıl süren araştırmanın ardından yayınladığı 280 sayfalık raporda, İsrail'in Filistinlilere apartheid (sistemsel ayrımcılık) uyguladığını ve bunun insanlığa karşı suç olduğunu tespit ediyor. Af Örgütü, İsrail'in apartheid sistemini ortadan kaldırmak ve Filistinlilerin eşit haklara sahip olması için imzacı olunması çağrısında bulunuyor.

Uluslararası Af Örgütü “İsrail’in Apartheid Rejimi: Filistinlilere Yönelik Irksal Ayrımcılık ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” başlıklı yeni ve kapsamlı raporunda, İsrail yetkililerinin Filistinlilere yönelik işledikleri suça resmen “apartheid” (sistemsel ayrımcılık) olarak tanımlıyor.

Uluslararası hukukta bir ırksal grubun diğer bir ırksal grup üzerinde kurduğu kurumsallaşmış baskı ve tahakküm rejimi olarak tanımlanan Apartheid sistemi, ciddi bir insan hakları ihlali niteliği taşıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün uzmanlara danışarak yaptığı kapsamlı araştırma ve hukuki inceleme sonucu hazırlanan rapor, “İsrail’in yasalar, politikalar ve pratikler aracılığıyla Filistinlilere karşı böyle bir sistem uyguladığını ve İsrail’in uzun süreli, zalimane ve ayrımcı muamelesi bunlar yoluyla sağladığını” tespit ediyor.

‘Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail’de Apartheid Suçunun Faillerini Adalet Önüne Çıkarmalı!’

“Apartheid’in insanlığa karşı işlenen bir suç” olduğunu hatırlatan Af Örgütü, bu suçu işleyen İsrail’in hesap vermesi gerektiğini belirtirken Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM), İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda süregelen soruşturmasında apartheid suçunu değerlendirme çağrısı yapıyor ve tüm devletleri, apartheid suçunun faillerini adalet önüne çıkarmak üzere, evrensel yargı yetkisini kullanmaya çağırıyor.

Rapor, İsrail’in apartheid rejimine ve Filistinliler üzerinde kurduğu baskı ve tahakküm kurma kastının detaylarına; hukuki olarak ayrıştırma ve bölgesel parçalanma, askeri yönetimin denetim kurmak ve mülksüzleştirmek için kullanılması, uyruk, ikamet statüsü ve aile hayatının tanınmaması, dolaşım kısıtlamaları, siyasi katılım hakkına yönelik kısıtlamalar, arazilere ve mülkiyete el konulması, ayrımcı imar ve planlama politikaları, idari gözaltı, işkence ve diğer türde kötü muamele, hukuka aykırı öldürme ve ciddi yaralamalar, temel hak ve özgürlüklerin tanınmaması ve zulüm gibi pek çok başlık altında belgeleriyle yer veriyor.

Rapor, “Apartheid geçmişin bir kalıntısı değil, bugün hala İşgal altındaki Filistin Toprakları’nda yaşayan milyonlarca Filistinli için bir gerçek.” olduğunu vurguluyor. Ayrıca bu suçun İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları ile yerinden edilerek diğer ülkelere sığınan Filistinlileri kapsayacak kadar geniş olduğunun altını çiziyor.

‘Apartheid’a Verilen Uluslararası Tepkiler Artık Yavan Kınamalar ve Lafı Dolandırmalarla Sınırlı Kalamaz’

Uluslararası Af Örgütü raporda, İsrail yetkililerinin apartheid sisteminin ve onu besleyen ayrımcılık, mekansal ayrıştırma ve baskıların ortadan kaldırılması için önerilerde bulunuyor.

  • İlk adım olarak, ev yıkımları ve zorla tahliyeler gibi şiddetli uygulamalara son verilmeli.
  • İsrail, uluslararası insan hakları hukuku ve insancıl hukuk gereğince, İsrail ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yaşayan tüm Filistinlilerin eşit haklarını güvence altına almalı.
  • İsrail, Filistinli mültecilerin ve torunlarının geçmişte kendileri veya ailelerinin yaşadıkları evlere geri dönüş hakkını kabul etmeli ve insan hakları ihlalleri ve insanlığa karşı işlenen suçlara maruz bırakılan kişilere eksiksiz onarım sağlamalı.
  • Raporda belgelenen ihlallerin boyutları ve vahameti, uluslararası toplumun İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprakları’ndaki insan hakları krizine yaklaşımında köklü bir değişimi gerektiriyor.
  • Tüm devletler, uluslararası hukuka göre apartheid suçu işlediğinden makul bir biçimde şüphe edilen herkes hakkında evrensel yargı yetkisini kullanmalı. Apartheid Sözleşmesi’ne taraf olan devletler bunu yapmakla yükümlüdür.
  • Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard: “Apartheid’a verilen uluslararası tepkiler artık yavan kınamalar ve lafı dolandırmalarla sınırlı kalamaz. Temeldeki sebeplerle mücadele etmediğimiz müddetçe Filistinliler ve İsrailliler çok sayıda hayatı yok eden bir şiddet döngüsüne hapsolacak. İsrail apartheid sistemini ortadan kaldırmak ve Filistinlilere eşit haklara sahip, onurlu insanlar olarak davranmaya başlamak zorundadır. O zamana kadar barış ve güvenlik hem Filistinliler hem de İsrailliler için uzak bir ihtimal olarak kalacak.”

Raporun Türkçe özetine ve detaylarına buradan; İngilizce metnine ise bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

“İsrail’in Apartheid Sistemine Son Verin” imza kampanyasına da şuradan destek olabilirsiniz.