Kadınların 28 Şubat Hafızasından Yansımalar: “Böyle Daha Güzelsin”

Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) düzenlediği 28 Şubat sürecini kadınların deneyimi ve hafızası üzerinden anlatan Böyle Daha Güzelsin isimli sergi Darphane-i Amire'de 28 Şubat'ta açıldı.

28 Şubat sürecini başörtülü kadınların deneyimleri ve hisleri üzerinden ele alan serginin lansmanı, Topkapı Sarayı Darphane-i Amire binasında yapıldı.  Açılışta kısa bir konuşma yapan KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, “28 Şubat zor bir dönemdi; bununla mücadele ederek o zorlukları aştık. Kolay olmadı, çünkü o dönemde hayata dair verdiğimiz kararların pek çoğu yıllar sonra sizi geri dönülmez bir noktaya getiriyor, bunları geri alamıyorsunuz… Her bir sanat eserinin duyguyu çok güzel yansıttı” ifadelerini kullandı.  

“Yaralarımızı Tek Başımıza Değil Birlikte İyileştireceğiz”

KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, sergiyi Sivil Sayfalar’a değerlendirirken, “28 Şubat’ın bizde izi çok büyük. Bu sergi ile 28 Şubat’ın insanlarda bıraktığı duygusal tarafı göstermek istedik. Bu gerçekten sanatla, bu mecazi tarafı ile, o derinlikli tarafı ile ifade edilmeden, o duygusal boyutunu hissetmek kolay değil. Biz şunun farkındayız: ne kadar yakın olsak da , büyük bir kesimin bu yaranın, bu izlerin farkında olmadığının bilincindeyiz. Böyle büyük bir travma toplumda varken, hala bu yaraların izleri devam ederken, bilinmemesi haksızlık olur ve bundan sonra da başka haksızlıklara kapı açar. O yüzden, bu sergi aynı zamanda bir tanışma vesilesi…Bu tanışmalar çok önemli. Çünkü tanıştıkça ve birbirimize yaklaştıkça, yaralarımızı daha kolay iyileştireceğiz. Tek başımıza değil birlikte iyileştireceğiz”.  diye konuştu. 

“Hislerimizi Görünür Kılmaya Çalıştık”

Serginin küratörü Yasemin Darbaz Karaca, serginin çıkış hikayesinin temelinde 28 Şubat’la ilgili hislerin görünür kılınmak olduğunu belirterek, “Böyle Daha Güzelsin” ismi aslında ikna odalarından çıkma bir cümle; olduğu haliyle var olamayan kadınlara, olmasını istedikleri halin nazikçe dayatması. Günün sonunda pozitif bir söylem ya da bir iltifat değil; çünkü burada vurgulanan şey aslında böyle daha güzelsin! Bizim burada arkasında durmak istediğimiz şey.” dedi.

Serginin 28 Şubat döneminde yaşadığı hikayeleri yada bir şekilde şahit oldukları hikayeleri sanat aracılığıyla bir biçime dönüştürmek isteyen sanatçıların bir araya gelerek oluşturduğu kolektif bir çalışma olduğunu dile getiren Karaca, “Bizim bu sergi ile hislerimizi görünür kılmaktan başka hiçbir bir amacımızın olmadığı, onun dışında başka bir konuya değinmek istemediğimiz,  Sadece günümüzde o dönemeden ne kaldığını, nasıl sonuçların olduğunu göstermek istediğimiz bir sergi… Burada düşündüklerimizi eserlere yansıtmak için deneysel bir şey yaptık aslında. Bu sergide hislerimizi görünür kılmaktan başka bir amacımız yok.  Bu bizi güvenli kıldı, kimseyi suçlamıyor, yargılamıyor, hissiyat üzerinden gidiyoruz. Dolayısıyla bunu bir tanışmaya, bir iyileşmeye ve bir anlaşmaya  vesile olmasını ümit ediyoruz. O yüzden herkesi sergimizi görmeye davet etmek isteriz.” diye konuştu.

“28 Şubat Sürecinde Hislerimiz Hiç Konuşulmadı” 

Bilgi Üniversitesi’nde psikoloji okuduğu dönemde 28 Şubat sürecini deneyimleyen ve sergiye “Aramızdaki Şey” video art eseri ile yer alan yönetmen ve senarist Elif Eda ise, 28 Şubat sürecinin her aşamasını yaşamış ve kuşak kuşak etkilerini görmüş biri olduğunu belirterek, “Açıkçası çok sessiz kalarak atlatmam gereken bir süreçti çünkü anlatamadığımı , ifade edemediğimi düşündüğüm için  kendi içime hapsolduğum bir süreçti. 28 Şubat süreci biraz önce ve daha sonrasında çok yaygın bir psikolojik şiddet vardı ve bunun çok görünmez olduğunu fark ettim. Toplumsal bakışın, nasıl bir psikolojik şiddet sürecine dönüştürdüğünü somutlaştırmak istedim. Nasıl o bakış, insanı insan olmaktan çıkarıp, bir “şey” haline dönüştürüyor. Dolayısıyla,  üzerinde herhangi bir duygu hissetmeden, bakış sahibine itip kakma hakkı veriyor? Bunu somutlaştırmaya çalıştım. ” dedi.

‘Kadın dayanışması yaşatır’ mottosuna inandığını belirten Eda, “Birbirimizin hikâyelerine, kadınlar olarak açık olursak ve kadın seçmezsek, kim kadın kim değil vb. ayrımlara girmezsek  bir iletişim dili de üretebilirsek, birbirimizin hikâyelerine açık olabilirsek, diğerlerine de belki anlatabiliriz.  28 Şubat sürecinde biz kadınların hisleri hiç konuşulmadı.  Bu sergi, kendi travmalarımla da yüzleşmemi sağladı. 28 Şubat sürecinde, hala siyaset üzerinden yürüyen bir zemin var. Hala, başörtülü kadınlar siyasi figür olarak görüyor. Oysa bir başörtülü kadın olarak benim sizinle konulabilecek çok şeyim var. Muhafazakârlar açısından bir sürü şey değişse de, toplumun ön yargıları değişmedi. Yeni ön yargılar, yeni duvarlar örülüyor. Hepimizin birbirini anlamaya çalışması lazım. Daha çok muhabbet alanlarını açmamız lazım.” diye konuştu.

İyileşmek İsteyen Herkesi Sergiye Davet Ediyoruz”  

Sergiye eşi Fatih Ergün ile beraber Kapı Duvar eseriyle katılan, psikoterapist Aslıhan Ergün sergiyle birlikte 28 Şubat’la yüzleşemediğini farkettiğini belirterek, “Kendimiz de anlatmadık o dönemde, çünkü bir şekilde hayatımızı sürdürmek zorundaydık. Üniversite sınavında puan kesilmesi ciddi bir kayıptı; ben adaletsizlik olduğunu düşünme fırsatı bulamadan, ekonomik güçlük çeksem de, başka okul ve bölümlerde okuyabildim… Bu eserde, bir kapının bir duvar kimi zaman duvar oluşunu, bu subjektifliğini anlatıyor. 28 Şubat, bizim için anlam verilemeyen bir subjektiflikti. Temel olarak asıl hedefim, hem kendimi iyileştirmek hem de izleyicileri iyileştirmek… Bütün yaralar için aynı şeyi diliyorum. İnşallah, her yaralı kesimin, kendi hikâyesini anlatabilir ve duyulabilir. … Ben kadın dayanışmasının iyileştiriciliğine inanıyorum.”  dedi.

Kapı Duvar eserine ve 28 Şubat’a dair hislerini paylaşan mimar Fatih Ergün ise, “Mekânsal olarak ve sanat formu olarak ifadesi üzerinde eşimle birlikte çalıştım. Bu eserde, kapının ne tarafında durduğunuz çok önemli, içeri girebilen misiniz? Yoksa dışarıda kalıp, bunun aslında bir kapı değil, duvar olduğunu görebilen misiniz? Ziyaretçiye böyle bir tecrübe yaşatmaya çalıştık. Biz alsında, iyileşmek isteyen herkesi bu sergiye davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.