Gençler Her Platformda Desteklenmeli

Türkiye’de kadın hakları, gençlerin gelecek kaygıları ve sivil toplum kuruluşlarındaki rolünün konuşulduğu “Kadın, Gençlik, Gelecek” sempozyumunda; toplumsal birçok konu ele alınırken, gençlerin her platformda desteklenmesi gerektiği vurgulandı.  

Avcılar Belediyesi ve Rumeli Balkan Kadınları Derneği’nin organize ettiği sempozyumda: Ege Üniversitesi doktora öğrencisi Gülbahar Kurtuluş, gençliğin gelecek kaygısı başlıklı konuşmasına; “Bugün burada kadına şiddeti, adaleti, haksızlığı konuştuk ama ben size liyakat ve mobingden bahsedeceğim. Çünkü gençlerin en önemli sorunlarından biri de liyakat ve mobing.” diyerek başladı.

İş hayatına başlamadan önce liyakat kelimesini bilmediğini belirten Kurtuluş, “Kimsenin gelini, damadı olmadığımız için ne yazık ki hak ettiğimiz eğitimi, hak ettiğimiz donanımın karşılığını Türkiye’de alamıyoruz. Fakat şunu biliyoruz ki hiç kimse bizden diplomalarımızı alamaz. Bir diğer mesele de mobing. Özellikle iş hayatında karşılaştığımız bir durum. Ben de mobing mağduru bir genç olarak 3,5 yıl çalıştığım bir kurumdan ayrılmak zorunda kaldım. Akademide de mobingle karşı karşıyayız. Tüm liyakatsızlığa ve mobinge rağmen gençler olarak birbirimize her platformda desteklemeliyiz.” diye konuştu.

“Gönüllülük, Kişisel Gelişimin Yanı Sıra Toplumsal Bütünleşmeyi De Sağlar”

Gençlerin sivil toplum kuruluşlarındaki rolü üzerine konuşma yapan Abdullah Pehlivan gönüllülük kavramının tanımını yaparak başladı. Gönüllülüğü herhangi bir karşılık beklemeden yapılacak bir çalışma olarak nitelendiren Pehlivan, toplumsal yapının güçlendirilmesinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Gençlerin gönüllü faaliyetlere katılımının kişisel gelişimlerinin yanı sıra toplumsal bütünleşmeyi sağlayacağını belirten Pehlivan, “En temel anlamıyla gönüllülük kavramının içerisinde maddi çıkar, bireyi kendi iradesi dışında zorlama ve baskıcı unsurlar yer almamaktadır. Sivil toplum kuruluşları bu noktada önem kazanarak bireyin gönüllü faaliyetlerde bulunmalarının temelini oluşturuyorlar. Nitekim Türkiye özelinde değerlendirildiğinde eğitimden sağlığa birçok sivil toplum kuruluşu gönüllü faaliyetlerde bulunmaktadır. Bir örnek olarak Türkiye Eğitim Gönüllleri Vakfı’ndan bahsetmek istiyorum. Eğitim alanındaki faaliyetlerini gönüllü desteği ile yürütmektedir. 2014 yılında Türkiye geneline yayılan çalışmalarıyla birçok çocuğa eğitim desteğini vermişlerdir.” dedi.

“Faaliyetler Sınırlı İmkanlarla Yürütülüyor”

Gönüllü faaliyetlerin gerçekleşmesi noktasında gençlerin dinamik bir güç olduğu ifade eden Pehlivan, “Gençler pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da başrol oynamaktalar. Gerek Türkiye’de gerekse diğer pek çok ülkede gençler gönüllü faaliyetlere katılmakta ve böylelikle hem kişisel gelişimlerine hem de toplumsal kalkınmaya destek olmaktadırlar. Bu sayede eğitim, sağlık, çevre gibi geniş bir yelpazeye yayılan gönüllülük faaliyetleri sahip olduğu insan kaynağı sayesinde ihtiyaç duyulan alanlara sınırlı imkanlarla hizmet vermektedir. Dolayısıyla, özellikle sivil toplum kuruluşları çatısı altında birleşen gönüllü gençler toplumun aksayan, eksik kalan tamamlama rolünü üstlenmiş bulunarak faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde kolaylaştırıcı olmaktadırlar.” diye konuştu.

Pehlivan, gönüllükle ile ilgili yapılan bir araştırma sonucuna değinerek şunları söyledi: “Gençlerden beklentiler arasında gönüllü faaliyetlerde bulunurken sorumluluk sahibi olmaları noktasında yoğunlaşmaları yer alıyor. Ayrıca gençlerin faaliyetlerinde süreklilik göstermesi, aidiyet hissetmesi, manevi tatmin sağlaması ve enerjik olması araştırma sorularına verilen yanıtlar arasında bulunmaktadır. Gençlerin gönüllülük faaliyetlerinde bulunmalarının nedenlerine ilişkin verilen cevaplarda ise sosyalleşme, sosyal sorumluluk üstlenmelerinden dolayı kişisel gelişimlerine olumlu etkilerin olacağı yönünde.”