“Atların Öldürülme Yöntemi Kamuoyu İle Paylaşılsın, Atlı Faytonlar Yasaklansın!”

İstanbul Büyükada’da faytona koşulan atların 81’inde Ruam hastalığının tespit edilip öldürülmesinin ardından 347 hayvan hakları, çevre ve doğa derneği ile topluluğu ortak imzalı bir basın açıklaması yayımladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Saraçhane binası önünde toplanan hayvan hakları aktivistleri ortak imzalı basın açıklamasını okudu. Açıklamada hastalığın tespiti için izlenen yöntemin belirsizliğine ve sürecin şeffaf yürütülmediğini söyleyen aktivistler, atlı faytonların kaldırılmamasının sebep olduğu Ruam hastalığının bir halk sağlığı sorununa dönüştüğüne dikkat çekti.

“Çok büyük bir halk sağlığı krizine dönüşebilecek ve yetkililerin şeffaflıktan uzak şekilde yönetmeye çalıştığı bu sürecin, sadece Adalar’daki insan ve hayvan sağlığını değil tüm kenti tehdit ettiğini de vurgulamak isteriz.”

İmzacı dernek ve toplulukların talepleri arasında, hastalığı tespit edilen atlara uygulanan testler ve laboratuvar sonuçları ile 81 ata uygulanan ve hastalık tespit edilecek atlara uygulanacak öldürme yönteminin kamuoyuyla paylaşılmasının yanı sıra Adalar’da ekolojik ulaşım alternatiflerinin bir an önce devreye sokulması da yer alıyor.

Açıklamada altı çizilen bir diğer nokta; Adalarda mevcut 1800 at için tek bir veteriner hekim dahi görevlendirilmemiş olması ve karantina uygulaması olduğu halde 2018 Haziran ayında 209 atın daha adaya gönderilmesiydi. 

347 dernek ve topluluğun ortak düşüncesi, bunun planlı bir katliam ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Adalar’da izlemeyi sürdürdüğü fayton politikasının bir sonucu olduğu. 

Unutulmaması ve harekete geçmenin hızlandırılması gereken nokta, sözü edilen hastalığın hayvandan diğer hayvanlara ve insanlara geçebilmekte ve hasta hayvanların öldürülmesinin ardından bile, hasta hayvandan yayılan salgılar, kontamine gıdalar gibi etkenler ile bulaşma özelliğini yitirmemesi.

TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri, Adalar’daki fayton ahırlarına yaptıkları ziyarette faytoncular ile faytona koşulan atların bir kısmının aynı yerde yaşadıklarını gözlemleyip koşulların hem hayvan hem de insan sağlığı için tehdit oluşturacak boyutta olduğuna dair gözlemlerine raporlarında yer vermişler.

Hayvan hakları savunucuları son olarak gelenek, kültür veya diğer isimler ile meşrulaştırılmaya çalışılan bu zulümle ilgili uzlaşılacağı bir nokta olmadığı, olamayacağı vurgusu yaptı.

Hayvan hakları savunucuları taleplerini şöyle sıralıyor:

  • Adalardaki tüm canlıların sağlığı için gerekli tedbirlerin en üst seviyede alınması ve gerekiyorsa karantina uygulamasının kapsamının genişletilmesi,
  • Atlara gerekli sağlık koşullarını sağlamayan başta Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesi olmak üzere tüm yetkili kurum ve sorumlu şahıslar hakkında inceleme başlatılması,
  • Hastalığı tespit edilen atlara uygulanan testler ve laboratuvar sonuçlarının ve ayrıca 81 ata uygulanan (ve hastalık tespit edilecek atlara uygulanacak)öldürme yönteminin kamuoyuyla paylaşılması,
  • Adalarda ekolojik ulaşım alternatiflerinin bir an önce devreye sokulması,
  • Atların bir daha asla yarışma, yük taşıma, kumar objesi olmak dahil, herhangi bir nedenle insanlar tarafından kullanılmayacaklarının güvence altına alınmasıyla birlikte fayton uygulamasına son verilmesi ve talepleri halinde, fayton işçilerine Belediye bünyesinde ekolojik istihdam olanakları sağlanması,
  • Faytonlardan kurtarılan atların yaşam haklarının güvence altına alınarak, ömürlerinin sonuna kadar yaşamsal ihtiyaçlarının giderileceği, her türlü tehlike ve tehditten uzak bir şekilde özgürce yaşayacakları bir tesisin yapılarak burada yaşamaları ve bu aşamada gönüllüler ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği ve eşgüdüm sağlanmasıdır.