İzmir İle İtalya Arasında Göç Alanında İş Birliği Protokolü

İzmir Valiliği ile İtalya Ripalimosani Belediyesi arasında göç yönetiminde iş birliği sağlamak ve tecrübe aktarımı yapmak için protokol imzalandı. 

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) tarafından desteklenen Türkiye ve AB Arasında Şehir Eşleştirme Hibe Programı kapsamındaki çalışmalar devam ediyor. Proje kapsamında hibe almayı hak kazanan projelerden biri de İzmir Valiliği ve Dünya Doktorları Derneği ile İtalya’dan Ripalimosani Belediyesi ve A.RE.S Scarl Kooperatifi’nin başvurusu. Türkiye ve Avrupa Birliği Arasında Şehir Eşleştirme Programı’ndaki birçok proje arasından seçilerek Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklenmeye hak kazanmıştı.

Göç Yönetimi İçin Yerel İdarelerin Güçlendirilmesi başlıklı projenin amacı; yerel yönetimlerin göç yönetimi politikalarını uygulama kapasitelerinin artırılması ve yerel yönetimlerin AB entegrasyon sürecindeki rollerinin güçlendirilmesi, iyi uygulamaları paylaşarak yerel yönetimler, makamlar arasında uluslararası iş birliği oluşturmak ve şehir eşleştirme yöntemiyle göç yönetim politikalarını geliştirmeye yardımcı olmak. Proje kapsamında İzmir Valiliği ile İtalya Ripalimosani Belediyesi arasında iş birliği anlaşması imzalandı. 

Mültecilerle Görüşmeler Yapılacak

Proje kapsamında mültecilerin ihtiyaç ve sorunlarının tespit edilmesi amacıyla İzmir’de 2 bin ve İtalya’nın Molise bölgesinden bin mülteci ile görüşmelere yapılarak ihtiyaç analizi çalışması yapılacak. Gerçekleştirilen çalışma ziyaretleri, sempozyumlar ve ihtiyaç analizi çalışmalarının sonuçları, uzmanlar tarafından değerlendirildikten sonra bir Göç Yönetim Politikası Belgesi hazırlanacak. İzmir’de bir ‘Şehir Eşleştirme’ platformu kurulacak ve fikir paylaşımı yapılması ve kurumların kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik çevrimiçi interaktif bir portal oluşturulacak.

Proje kapsamında, Yerel Yönetimler ve Göç Yönetimi Politikaları Sempozyumu yapıldı. Balçova Termal Otel’de düzenlenen sempozyuma İzmir Valiliği ve İtalya Ripalimosani Belediyesi’nin temsilcileri, İzmir’in ilçelerinin kaymakamlık ve belediye çalışanları,  mülteci alanında çalışma yapan sivil toplum kuruluşları ile akademisyenler katıldı. 

‘Valilik ve Kaymakamlıklarımız Temel Taşı Konumunda’

İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, İzmir’de 140 bin Suriyeli olduğunu hatırlatarak “İzmir, Suriye’den gelen göçmenlerin tercihleri arasında İzmir bazen 8 bazen 9. sırada. Biz onları misafir olarak görüyoruz. Başta eğitim ve sağlık olmak üzere bir çok alanda bu kadar büyük bir göçe kaliteli iyi hizmetler veriyoruz. İzmir’de 20 bin çocuk eğitim alıyor. Bu rakam 2016’da 8 binlerde idi. İzmir’de her yıl yüz binin üzerinde poliklinik yapılmakta, 35-40 bin civarında Suriyeli çocuk aşılanmakta, 3-4 bin bebe ve gebe takibi yapılmaktadır. Valiliğimiz ve kaymakamlıklarımız bu hizmetlerin temel taşı noktasında. Belediyelerde ayni yardım noktasında çalışmalar yapmaktadır. Bu proje kapsamında karşılıklı olarak tecrübe paylaşımı ve bilgi aktarımı olacaktır. Çalışmalar hakkında yeni bilgiler verilecek” dedi. 

‘Mültecilerin Sorunlarını Kendi Ağızlarından Tespit Edeceğiz’

İzmir Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu, Proje Genel Koordinatörü Özlem Gül, proje hakkında bilgilendirme yaptı. İzmir’de mültecilerin iş ve eğitim gibi sebeplerle kaldığını belirten Gül yerel idareler ve yerel yönetimlerin öneminin büyük olduğunun altını çizdi. Hedef kitlelerinin sadece Suriyeliler olmadığını ve Afganistan’dan, Irak’tan ve diğer ülkelerden gelen mültecilere de hitap etmeye çalıştıklarını ifade eden Gül şunları söyledi “Aslında bizim projedeki hedefimiz mültecilerin sosyal uyumlarının sağlanması. Avrupa Birliği ülkelerinde bu sürecin nasıl yönetildiğini de öğrenmek istiyoruz. Mültecilerin yaşamları ile ilgili en büyük yük yerel yönetimler ve yerel idareler omzunda. Yerel halkla mültecilerin sosyal uyumunun sağlanması konusunda neler yapılabileceğinin sorusunun cevabını arayacağız. Projenin en önemli çıktılarından biri mültecilerin ihtiyaç analizini belirlemek olacak. Mültecilere sağlığa ve eğitime erişimde yaşadıkları sorunları soruyoruz ve bizzat onların ağzından öğreneceğiz sorunlarını”.

‘Mültecilere İnsanca Yaklaşmak Gerekiyor’

İtalya Ripalimosani Belediye Başkan Yardımcısı Annamaria Trivisonno da projenin bir partneri olmaktan onur duyduklarını dile getirerek “İlçemiz mültecilere ev sahipliği yaptı ve yapmaya da devam edecek. Göç konusunda hükümetlerin ve belediyelerin çok dikkatli davranması gerekiyor. Burada önemli olan insanca yaklaşmak. Ülkelerini terk eden insanların durumunu anlayabilmemiz gerekiyor. Karşılıklı olarak bilgi ve tecrübelerimizi aktaracağız. Proje sadece göçmenleri ağırlamayı karşılamıyor onları misafir eden ülkeler ile sosyal uyumunun sağlanması ve ülkenin ihtiyaçlarını göz edecek şekilde ilerlemesini sağlayacaktır” diye konuştu. 

Sunata: Merkezi ve Yerel Yönetimler Birbirini Desteklemeli

Bahçeşehir Üniversitesi BAUMUS Kurucusu Doç. Dr. Ulaş Sunata, göçmenlerin ve mültecilerin sosyal entegrasyonu üzerine yerel çözümlere değindi. Sunata, “Göç politikasında yerel ve merkezi yönetimler birbirini desteklemeli. Mültecilerin ele alınışı kalıcılık üzerinden yapılmalı ve bu da entegrasyon ve dayanışma gerektiriyor. Yerel halkla mültecilerin bir birileri olan ilişiklerini yerel yönetimler çözebilir. Mülteciler için verimli ve kapsamlı bir veri hazırlanabilir, ortak standartlar belirlenmeli. Her iki toplumun kanaat önderleri bir araya getirilmeli. Sivil toplumla işbirlikler yapılmalıdır” dedi. 

Çorabatır: Belediyeler Yasası Değişmeli

İGAM Başkanı Metin Çorabatır, mültecilerle ilgili çalışmalar hak temeline dayanırsa bir anlam kazanacağının vurguladı. Şehirlere yerleştirilen mültecilerin desteklendirilip, güçlendirilmesi gerektiğini belirten Çorabatır “Belediyeler yasası belediyelere mültecilerle ilgili görev vermiyor. İstanbul, Ankara ve Gaziantep’te önemli örnekler var ama buralardaki çalışmalar hibelerle dönüyor, belediyeler harcama yapmıyor. Belediyeler yasası değişmeli ve merkezi bütçeden yapılacak pay dağıtımı mültecileri de dikkate almalı” önerisinde bulundu. Çorabatır, reform niteliğindeki sığınmacı yasasının coğrafi sınırlamanın kaldırılamamasından dolayı hayata geçirilemediğini de dikkat çekti ve bu yasanın uygulanmasındaki engellerinde kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

Sempozyumun ikinci günü çalışma gruplarının tartışmaları ile sona erdi. Sempozyumdaki tartışmaların sonucunda belirlenecek Göç Yönetim Politikası Belgesi ile mültecilerle yapılan araştırmanın sonuçları önümüzdeki aylarda açıklanacak.