Çocuklar Spora Ve Oyuna Dokunabilsinler Diye…

Çocuk Odaklı Spor Hareketi’nden Hasan Darama, çocukların oyunla bağlarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtirken, ''Oyun oynayan çocuk hayal kurar, hayal kuran çocuk düşünür, düşünen çocuk üretir, üreten çocuk gelişir ve gelişen çocuk geliştirir.'' dedi.

“İçeride hiç çocuk kalmasın, onları açık havaya çıkaralım, hem de bugün, Şimdi!” Çocuk Odaklı Spor Hareketi’nin Platform kurucusu Hasan Darama, çocukların oyunla iç içe olması gerektiğini bu sözlerle dile getiriyor. Çocuk Odaklı Spor Hareketi’ni “katılımcı bir anlayışla eşit şartlarda, çocukların spora katılımını teşvik eden sivil bir inisiyatif” olarak tanımlayan Darama, “Çocukların daha aktif, daha özgür ve daha güvenli ortamlarda hakkaniyetle spor yapabilmeleri için yola çıktık” diye özetliyor amaçlarını. 

Çocuk Odaklı Spor Hareketi’nin çocukların spor yaparken ve oyun oynarken özerklikleri aktif biçimde desteklediğini ifade eden Hasan Darama sporun ve oyunun çocukların kendilerini daha da güvenli hissedecekleri bir yol olduğu kanısında: “Çocuklarımızın, kendilerini daha güvende hissedecekleri ortamlarda spor yapabilecekleri alanlar için katkı sunmalarına yönelik politikaların planlanması ve uygulanması sürecinde kendilerine imkan tanınması konusunda duyarlılık oluşturmayı amaçlıyoruz. Çocukların spor yaparken kendilerini daha iyi hissedebilmelerini ve kendileri ile ilgili sportif gelişimlerine yönelik alternatif kararlar alabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz ve bu doğrultuda da spora katılımı teşvik etmek istiyoruz.”

Çocuklar Dışlanırsa Toplum Kaybeder…

Çok az çocuğun sporla iç içe olduğunu düşünürsek çocuklar için spor neredeyse bir lüks. Ancak çocuklar için sporun da oyunun da artıları çok. Hasan Darama kurduğu platformla hem konuya dikkat çekmeye çalışıyor hem de bir farkındalık oluşturmak istiyor: “Çocukların oyun oynamasını, oynarken kendisini geliştirmesini, oyun oynayarak değerlerini keşfetmesini, oynayarak kendisini ifade etmesini ön plana çıkarmak istiyoruz. Çocukların serbest zaman etkinliklerinden dışlanmamaları için ortak bir sorumluluğumuz var. Hem çocuk hem de toplum açısından iyi bir çocukluk dönemi için dünyadaki en iyi yatırım. Çocuklar dışlandıklarında kaybedenin tüm toplum olacağı bilinciyle Çocuk Odaklı Spor Hareketi’ni kurduk.” 

Gereksinimlerine Duyarlı Olmayan Çocuklar Yetişiyor

Bireylerin gittikçe hareketsizliğe sevk edildiği bir tablo olduğunu ve bunun değiştirilmesi gerekliliği üzerinde düşüncelerini paylaşan Darama, “Günümüzde özellikle ülkemiz ölçeğinde baktığımızda bireyleri gittikçe hareketsizliğe sevk edilmiş, plansız programsız oyun unutulmuş, dışarıda zaman geçirmenin tek yolu manikür yapılmış oyun alanlarındaki organize spor etkinlikleri olmuş durumda. Dışarı çık(a)mayan çocukların dışarı çıkıp aktif olması ve doğayla buluşması için doktorlar artık reçete yazıyor. Gereksinimleri karşılanmayan, bu gereksinimlere (dolayısıyla da kendilerine) saplanıp kalan, böylece diğer kişilerin gereksinimlerine duyarlı olmayan çocuklar yetişiyor. Bugünkü çocukların açık havada, plansız programsız oynamak için daha az vakti var” diyor. 

Çocukların Doğada Geçirdikleri Zaman Boş Zaman Değildir

“Çocuklarımız kapalı alanlarda yaşıyorlar” diyen Darama, “Açık havada vakit geçirmeleri gerekirken doğadan kopuş bozukluğu sendromuyla karşı karşıya bıraktık onları. Halbuki doğa en büyük öğrenme ortamı. Spor da öğrenmeyi geliştiren en önemli bileşenlerden biri. Çocukların doğada geçirdikleri zaman boş zaman değildir; onların sağlığı için önemli bir yatırımdır” diye konuştu. 

Verilere Göre Çocuklar Spordan Da Oyundan Da Uzak

Öte yandan P&G-TMOK Spor Kültürü Araştırması 2014/2018 verilerine göre;

*Türkiye ‘de sadece 10 çocuktan 2 si bilinçli ve düzenli (haftada 2-3 kez) spor yapıyor.

*Her anne ve babadan sadece 2 si düzenli spor yapıyor.

*5-13 yaş çocukların okullarının yarıdan çoğunun spor alanı yok, ülkenin güney doğusunda okullarda spor alanlarının olmaması dikkat çekici.

*Okulların sadece yarısında beden eğitimi ve spor dersleri aktif yapılıyor.

Bir diğer veriler ise şöyle; 

*10 ebeveynden 9’u çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda spor oyunları oynadığını belirtiyor, on çocuktan altısı günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor

*7 çocuktan biri günde hiç dışarıda oyun oynamıyor

*her 4 çocuktan üçü (%74,2) hiç spor yapmıyor

*kırsal bölgelerde ise %92 si hiç spor yapmıyor.

Çocukların Spora Erişimi Kolay Değil

Çocuk Odaklı Spor Hareketi’nin sahada çocuklar ve ailelerle görüşmelerindeki izlenimleri de önemli. Kentsel yapılaşmanın giderek artmasının çocukların oyun alanlarını da etkilediğini ifade eden Darama, “Sadece büyük şehirlerde değil, Anadolu’da da yeterince oyun alanlarına yönlendirilme olmadığını ve bu konuda çocukların gerekli bilince sahip olmadıklarını görmekteyiz. Yaptığımız incelemelerde çocukların oyun oynayacakları ve spor yapacakları alanlara erişim ve ulaşım konusunda sorunlarla karşılaştıklarını gözlemledik. Bununla birlikte eşit, katılımcı bir anlayışın olmadığı, çocukların güvenlik problemi yaşadıkları da önemli sorunlar arasında. Erişim imkanı olan parklar, oyun alanlarının da denetlenmesi gerekiyor. Ayrıca önemli başka bir husus ise oyun alanlarında gerçekten çocuklarla çalışmaya haiz kişilerin yer almalı. Çocuklarla çalışabilecek yetkinliğe sahip kişiler burada görev yapmalı.”

Spor Sevinç, Saygı, Mutluluk Getirir

Oyun ve sporun çocuklar için önemine de şöyle dikkat çekiyor Drama; “Giderek ailelerde daha fazla sayıda çocuk büyüyor ve bunların çoğu, akranlarıyla sosyal alanlara katılma fırsatını da kaçırıyorlar. Fırsat eşitliğine dahil olmaya çok fazla ihtiyacı olan bu çocukların katılamadığını da biliyoruz. Bu çocuklar ayrıca yeni arkadaş edinmeyi, öğrenmeyi, başa çıkma kabiliyetini ve birçok iyi deneyimi de kaçırıyorlar. Spor çocuklar için mükemmeldir. Spor sevinç, saygı, mutluluk getirir ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirir. Benlik saygısını artırır ve aidiyet duygusu yaratır. Çocuklar spor yoluyla önemli değerler elde eder ve önemli yaşam becerilerini öğrenirler. Spor yapan çocuklar sağlıklı beden imgesine (bedene duyulan güveni ve benliğe olan saygı) sahip olurlar. Ayrıca spor bir çocuğun gelişimi için elzem olan 7 temel yapı taşından (ilişki, dil, uyku, oyun, fiziksel hareket, beslenme, ifa-işlevi becerileri) biridir. Çocuklar spor yaparken sosyal olurlar, yeni şeyler deneyebilme imkanı bulurlar, neşe, keyif ve ustalık deneyimleme fırsatına da erişirler.”

Çocuk Oyun İle Duyularını Daha Fazla Kullanır

“Oyun çocukları başka çocuklarla hareket etmeye, etkileşimde bulunmaya ve incelemeye teşvik eder. Çocuk oyun ile duyularını daha fazla kullanır, oyun oynarken çocuğun  dikkat süresi artar ve hem fiziksel hem de duygusal hastalıklara yakalanma riski azalır. Bilhassa doğal alanlarda oynayan çocuklar, dengede durma ve çeviklik gibi özelliklerde daha fazla gelişme gösterirler. Oyun zamanı, özellikle de serbest, hayal gücüne ve keşfe dayalı oyunla geçirilen zaman; giderek daha yaygın bir şekilde, sağlıklı çocuk gelişiminin temel bileşenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Buna karşın çocuklar ne haklarıyla ne de varlığıyla birey olarak kabul edilmiyor istisnai çalışmaların dışında. Bu yadsıma çocuğa ilişkin sorunların algılanmasını da çözümünü de güçleştiriyor. Toplumun genelindeki bu yadsıma kendini spor alanında da gösteriyor.”

Çocuk Hakları Odaklı Bakış Açısı Spor Programlarına Yansıtılmalı

Çocuğa ilişkin sorunların çözümünün sorun odaklı yaklaşım olduğunu ve bu konuda hiçbir bütünlüklü çaba olmadığını ifade eden Darama, “Bu tablo içerisinde Türkiye’de hem spor alanında hem de çocuklara yönelik politikası olması gerekliliğini vurgulamak amacıyla; Bütün çocuklara (din, dil, ırk gözetmeksizin) önem ve öncelik veren, çocuklara bakışı çocuk hakları temelinde gözden geçiren, çocuk hakları odaklı bakış açısını spor programlarına yansıtan, çocuk hakları odaklı ülke spor politikası oluşturulmalı” diyor ve şöyle öneriler sunuyor: 

“Örneğin, devlet düzenleyeceği yasalarla çocuğun oynama hakkını güvence altına alabilir, çocuğun eğlenme, hareket etme, oyun oynama ve spor yapma hakkı için doğumdan öncesinden başlayıp yetişkinliğe kadar geçen sürede çaba gösterilebilir. Biz bunu istiyoruz. Bu konuda kurulmasına lobicilik anlamında öncülük ettiğimiz TBMM bünyesinde Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nun kurulması çok sevindirici. Bu süreçte yapacağımız çalışmalarla işbirliği noktasında bu söylediklerimizi yasa yapıcılarla birebir görüşme fırsatı elde edeceğiz.”

“Çocuklar oluşan duyarlılıkla birlikte organize olmayan spor yapabilecekleri daha iyi ortam ve zamanlar için “Çocuklar İçeride Kalmasın” , “Yeşil Saat ve “Doğa Koruma Fonu” gibi programların başlatılmasını sağlayabilirler. Bu da doğadaki çocuğun gelecekteki sürdürülebilirliğin belki de en önemli göstergesi olabileceğini bize göstermektedir.”

Son olarak ise şöyle diyor Darama, “Oyun oynayan çocuk hayal kurar, hayal kuran çocuk düşünür, düşünen çocuk üretir, üreten çocuk gelişir ve gelişen çocuk geliştirir.”

İlgili Yazılar

Tüm Haberler