Emre Yıldır Ve İstismara Maruz Kalan Tüm Çocuklar İçin Mücadele Çağrısı…

İstismara maruz kalan çocuklara ve ailelerine psikolojik desteğin önemini vurgulayan Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği'nden Volkan Çolakoğlu, çocuk istismarına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği’nin şu ara özellikle gündemde tutmaya ve kamuoyu oluşturmaya çalıştığı Ahmet Emre Yıldır davası büyük önem teşkil ediyor. Olayı hatırlatan Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği, İcra Kurulu Başkanı Volkan Çolakoğlu, “Emre vakası uzun yıllar bir akrabasının cinsel istismarına maruz kalan bir gencimizin adalete olan inancını kaybetmesiyle hayatına son vermesidir kısacası” diyor. Olayı ayrıntılarıyla hatırlarsak; Ahmet Emre Yıldır dokuz yaşından 18 yaşına kadar annesinin kuzeni Vedat T. tarafından cinsel istismar ve cinsel saldırıya uğradı. Şubat 2019 tarihine kadar yaşadığı olayları kimseye anlatamadı. Ancak askerliğini yaparken uğradığı bir el şakası sonucunda sinir krizi geçirdi. Askerlikten erken terhis edilen Yıldır, yaşadığı olayları bütün detaylarıyla ailesine anlattı. Sanık Vedat T. ile buluşarak, yıllarca uğradığı istismarın itirafını ses kaydına aldı. Emre, Mart 2019’da ses kaydını ve şikayet dilekçesini Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na vererek suç duyurusunda bulundu. Aradan 52 gün geçmesine rağmen savcılık hiçbir işlem yapmadı. Ahmet Emre Yıldır 52 günün sonunda, 29 Nisan’da intihar etti. Savcılık, Emre’nin intiharından bir gün sonra sanık Vedat T.’yi “çocuğa nitelikli cinsel istismar” suçundan tutukladı. Dört ay cezaevinde kalan Vedat T., 8 Ağustos 2019 tarihinde çıktığı ilk mahkemede serbest bırakıldı. Tepkiler sonrası ve avukatların itirazı sonucu 18 Ağustos’ta yeniden tutuklanan Vedat T. Çanakkale E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

 

Kaybolmaya Başlayan Adalet İnancı İçin…

Emre’nin ailesi ve davayı takip eden Sivil Toplum Örgütleri Emre için adalet istiyor. Adalet çağrısı yapan ve olayın unutulmaması için mücadele eden derneklerden biri de Çocuk İstismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği. Derneğin İcra Kurulu Başkanı Volkan Çolakoğlu, durumdan haberleri olduktan sonra  #EmreyeNasılKıydınız hashtagiyle olayı duyurmaya çalıştıklarını ve hala adalet mücadelelerine devam ettiklerini söyledi: “Yargı süreci devam ediyor. Bizim bu davada, her davadaki gibi tek talebimiz yasaların uygulanması, taktir haklarının sanıktan yana kullanılmaması ve iyi hal gibi ceza indirimlerinin bahsi bile geçmeden sanığın en üst sınırdan ceza alması. Emre geri gelmeyecek ama emsal nitelikli bu dava pek çok insana umut, toplumda kaybolmaya başlayan adalet inancının yeniden oluşmasına katkı sağlayacaktır”.

‘Çocuk İstismarını Konuşmalıyız’

Derneğin kuruluş amacını ‘çocuklarımızın başına kötü olaylar gelmeden onları korumak’ olarak  tanımlayan Çolakoğlu, “Bunun da tek yolu eğitim başka çaremiz yok. Birçok eğitim projemiz aktif olarak uygulanmakla birlikte, sürekli yeni eğitim projeleri üzerinde de çalışmalarımız sürmektedir. Hedefimiz toplumun her kesiminin çocuk istismarı hakkında konuşabilmesini sağlamak. Yetişkinlerin çocukları nasıl koruyacağını bilmesine katkı sunmak” diyor.

Çocuk istismarına karşı hükümete de görevlerin düştüğünü söyleyen Çolakoğlu, “Çocuk  istismarı yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın önemli bir toplumsal sorunu. Ülkemizdeki en önemli sorun, yaşanan vakaların bir çoğunun adli mercilere yansımaması, yansıyan vakaların da uzun süren yargı süreçleri, ceza indirimleri gibi sebeplerle vicdanları rahatlatan kararların verilmemesi. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’mızın okul öncesi çağdan itibaren müfredatı konuya ilişkin düzenlemesi ilk yapılması gereken çalışmadır. Ayrıca pek çok konuda özel mahkemeler olduğu gibi çocuğa yönelik suçlarda da özel mahkeme heyetleri ve savcıların olması yargı süreçlerine çok katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

‘Çocuklarımızı Korumak Devletin Anayasal Görevi’

Çolakoğlu, ‘çocuk istismarı davalarında adalet var mı’ sorusuna, “’Adalet var mı?’ sorusunu ülkemizde pek çok konu için sorabiliriz. Çocuğa yönelik suçlarda ise çok kıymetli soruşturma savcılarımız, çok değerli yargıçlarımız olduğu gibi maalesef sıradan bir adlı vaka gibi işlem yapan yargı mensuplarımız da mevcuttur. Ceza yöntemleri tek başına suçu önlemekte yetersiz. Sorumlulara gereken cezalar verilse de infaz yasası gereği bu şahıslar kısa süre sonra tekrar aramıza karışıyor, takipleri yapılmıyor ve büyük kısmı aynı suçu tekrar işliyor. Bu konuda devletimizin tüm kurumlarına büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Çocuklarımızı korumak devletin Anayasal görevi” yanıtını veriyor.

‘Çıkar Gözetmeksizin Çocuklar Adına Bir Araya Gelinmeli’

Çocuk istismarında STK’ların ve örgütlerin davaya sahip çıkmasının ve takip etmesinin önemini vurgulayan Çolakoğlu, “Davalar takip edilip hukuki destek sağlandığında bir kamuoyu etkisi oluşuyor. Karar verecek yargı mensupları topluma karşı konuyla ilgili daha hassas davranıyor. Sivil toplum kuruluşlarına düşen en büyük görev hiçbir çıkar gözetmeksizin çocuklar adına bir araya gelebilmek. Pek çok sivil toplum kuruluşundan bu desteği görüyor olsak da, çıkar amaçlı sivil toplum kuruluşlarının da olduğunu bilmek bizleri üzüyor” dedi.

Çocuğa ve Aileye Psikolojik Destek Şart…

İstismara maruz kalan çocuklara ve ailelerine psikolojik desteğin de çok önemli olduğunun altını çizen Çolakoğlu, “Biz istismara maruz kalmış çocuklarımıza ve ailelerine öncelikli olarak psikolojik destek sağlıyoruz. Çünkü yaşanan olay yalnızca çocuğumuzda değil ailede de büyük travma yaratıyor. Ayrıca çocuğumuzun ve ailenin yargı sürecine mental olarak hazır olması lazım. Çoğu vakada tanık olduğumuz, savunma tarafının üzücü itham ve iftiraları ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum da aileyi ve çocuğumuzu çok yıpratıyor. Çocuğumuza ve ailesine sağladığımız psikolojik ve hukuki destek ile ilgili de kesinlikle hiç bir ücret talep etmiyoruz. Bu çalışmalar bizim ülkemize ve çocuklarımıza olan borcumuzdur” diyerek tüm kamuoyuna çocuk istismarına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.