Bir Yokluğunu Hatırlatma Müdahalesi: Cendır Beşlisi

Cendır Beşlisi, ismini bu topraklardan almasa da içeriği tam da bu toprakların ürünü bir grafik müdahalesi. Nerede sırf erkek bir liderler grubu varsa oraya beş tane grafik kadın intikal ediyor. Gülümseyin, müdahale ediyoruz.

“Erkek erkeğe olduklarının bile farkında olmadıkları bir tek cinslilik hali, yokluğumuzun bile adı yok. Madem davetliler, kurullar, alanlar sadece erkek, biz de davet edilmediğimiz, dışında bırakıldığımız o kamusal alanlara bu yöntemle dahil olmak istedik”

Bu sözler Cendır Beşlisi isimli görsel müdahaleleriyle yalnızca erkeklerden oluşan toplantılara 5 kişilik bir grafik kadın grubunu ekleyen Filmmor ekibinden Özge, Melek ve Özge’ye ait. Üçlü, toplumun tümünü ilgilendiren alanlarda, toplantılarda, kurullarda ya da bilumum alanlardaki karar verici ya da ön plandaki kimselerin erkek olmalarını ve objektiflere poz veren, kendini meşru gören “sırf erkek” grupları eleştiriyorlar. Ekip temel çıkış noktalarını herkesin kendi kendini temsil etme hakkı ya da herkesin erkekler tarafından temsil edilmesinin meşruiyetini sarsmak olarak açıklıyor. 

“Sırf Erkek Toplantılara” Müdahale

Bir fotoğrafa grafik bir kadın grubuyla müdahale etmelerinin çıkışı şöyle; “Sırf erkek” toplantılardan birinin fotoğrafı sosyal medya aracılığıyla önlerine düştüğü zaman, öfkeyle üzerine konuşmaya başlamışlar ve o an Melek’ten bu görsellere müdahale etme fikri gelmiş. Çizimleri fotoşopta Özge yapmış. Onlar müdahale etmeye karar verdikleri fotoğraftaki kalabalık erkek grubu için “sırf erkek toplantılar” tanımlamasını yapıyorlar.

“Kendimizi İyi Hissedebilmeyi De Diliyoruz”

Tamamen erkeklerden oluşan toplantı ya da buluşmaları listeleyen ve bir anlamda Cendır Beşlisi Projesi’ne benzeyen bir proje/blog olan “Kadınsız Toplantılar” fikrini 4 yıldır sürdüren akademisyen Barış Gençay Baykan’la da bu mecrada konuşmuştuk daha önce. İki proje birbiriyle müşterek bir düzlemde buluşuyor. Baykan’la söyleştiğimizde bu alanı bir erkeğin gözlüyor olmasını hoş bulmakla beraber, nihayetinde yalnızca ve yalnızca hoş bulduğuma karar vermiş, “Acaba kadınlar da mı yürütüyor olmalıydı” diye içimden geçirmiştim. Ekibe bu vesileyle Gençay ile iletişime geçip geçmediklerini sordum; seriden haberdar olduklarını ve “Kadınsız Toplantılar” için “sırf erkek paneli” isimli bir etiketi sosyal medyada örgütlediklerini anlattılar. “Böylece daha derli toplu oldu” diyorlar. “Cendır Beşlisi ile takip etmek kadar kendimizi iyi hissedebilmeyi de diliyoruz. Biz iyi hissediyoruz mesela bir erkek erkeğe toplantıya cendır beşlisi katıldığında…”

“Lütuf Bir Kota Değil Beklentimiz”

Bu durumda “politik doğruculuk” kavramıyla ilgili fikirlerini merak ediyorum, zira sadece koltuklarda “kadın gözükmesi” fikri için bir toplantıya yoktan yere kadın “oturtmak” şirketlerin/kurumların kaçtığı kolay yollardan biri ve kadınların içten içe “savaşmaya” başladığı yeni bir olgu da. Yani büyükşehirlerde kafalara kakılarak koyulmuş olan “kadın” kotaları, aslında kime yarıyor? “Politik doğruculuğun kendine has, o olmamış yanı hakkında ne düşünürsünüz?” diyorum; Dostlar alışverişte görsün deyişindeki gibi lütuf gibi bir kota değil tabii beklentimiz. Ama bu kötü/olmamış duran zorunluluk ve sorumluluk hissi oluşması bir başlangıç noktası olabilir. Bizler bu noktadan oldurmak için alan açabiliriz ama bu arada olmamışlığını da takip etmeliyiz tabii.” diye yanıtlıyorlar. 

Gendır Beşlisi’ni nasıl tanımladıklarını sorarken, aslında ben bir sosyal medya eylemi ya da kampanya olarak sınırlamıştım. Ama onlar yukarıdaki paragrafta da belirttiğim gibi görsel müdahale olarak adlandırıyorlar. 

Müdahalenin Anlamını Bükmek

Müdahale tanımı güncel sanatlarda da sıkça kullanılıyor. Aslında bunun bir “sosyal medya eylemi” ya da “kampanya” olmamasına bu anlamda sanırım sinsice seviniyorum. Zira kendinize alan açmaya çalışırken, nasıl bir tanım kullandığınız kuşkusuz belirleyici. Bir de şu açıdan düşünmek fena değil; sanat, bugün ve yeniden “politik” eylemlerin içinde karşımıza daha sık çıkıyor. Bu durum sanatı gündelik hayatımızın içinde görünür kılabilirken, birleştirici bir unsur olduğunun da altını çiziyor.  “Müdahale” belki yakın zamana kadar polislerden duyduğumuz ölçüde tınlar ve çağrışırken kulaklarımızda, Gendır Beşlisinde bir diğer gerçekliğe de işaret ediyor: Artık müdahale ediyoruz. 

Şimdilik çizgi olsa da kendi deyişleriyle iki Özge, bir Melek, “Varlıklarından bu kadar emin ve rahat olan sırf erkek topluluklara böylece rahatsızlık verme, yokluğumuzu hatırlatma eylemi bizimki. Herkesi de çağırdığımız bir eylem aslında. Sırf erkek bir fotoğraf görenler bize haber veriyor, hemen cendır beşlisi oraya da intikal ediyor.” diyorlar.

İsmi bu topraklardan değil belki, ama içeriği tam da bu topraklara has. Cendır Beşlisi, rahatsız edip müdahale etmeyi sürdürüyor. 

Gülümseyin, müdahale ediyoruz. 

** Cendır/Gender: Toplumsal cinsiyete vurgu yapan kavram