Gençler “Girişimciliğin Ortak Dili”ni Konuşacak

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) “Girişimciliğin Ortak Dili” adlı projeleri kapsamında AB ülkelerindeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak gençlere yönelik bir dizi geliştirici program sunacaklar. Projenin detaylarını ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı ile görüştük. Akıncı; “Projemiz kapsamındaki üç ana önceliğimiz gençlerin kapasitelerini güçlendirmek, becerilerini deneyimleyebilecekleri bir alan sunmak ve girişimcilikle ilgili çalışan STK’ları bir araya getirebildiğimiz bir platform oluşturarak girişimcilik ekosistemini güçlendirmek” diyor.

ANSİAD 17 yıldır sürdürdüğü “Girişimcilik Günleri” ile şu ana dek 100 binden fazla gence ulaşmış durumda. Dernek, gençlere yönelik sunduğu projelerin etkisini artırmak adına AB ile de işbirliği içerisinde. Avrupa Birliği – Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu’nun Desteklenmesi Hibe Programı (CSD–5) kapsamında önemli bir hibe almaya hak kazanan ANSİAD, Girişimciliğin Ortak Dili adını verdikleri projeleriyle gençleri yaratıcı ve yenilikçi düşünme, takım çalışması, iletişim, stratejik düşünme, liderlik konularda geliştirmeyi hedefliyor. 

Avrupa Birliği – Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu’nun Desteklenmesi Hibe Programı (CSD–5) kapsamında sunduğunuz projeyle büyük başarı elde ettiniz. Programa sunacağınız projeye nasıl hazırlandınız, sivil toplum kuruluşlarıyla ön görüşmeler, işbirlikleri yaptınız mı?  

ANSİAD olarak bölgemizde girişimciliği desteklemek, bu konuda kamuoyu oluşturmak ve iş dünyasını gençlerle buluşturmak adına 17 yıldır Girişimcilik Günleri’ni düzenlemekteyiz. Bu kapsamda şu ana kadar 100.000’den fazla gence ulaştık. Bu çalışmalarımızı birlikte yürütmek adına, üniversiteler, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İŞKUR Sivil Toplum Kuruluşları, belediyeler, meslek odaları temsilcileri, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) üyesi iş dünyası temsilcileri gibi önemli paydaşların yer aldığı bir Girişimcilik Komitesi oluşturduk. Bu komitede de şu an 70’i aşkın yerel ve bölgesel paydaş bulunuyor. Dolayısıyla projemizin hazırlık süreci, aslında Girişimcilik Günleri kapsamında elde ettiğimiz kapsamlı deneyim ve gözlemlere dayanıyor. 

“Girişimciliğin Ortak Dili” projenizin detaylarından bahseder misiniz? Etki alanları neler, hangi hedefleri içeriyor, ne kadar sürmesi planlanıyor? 

TÜİK’in Nisan 2019 verilerine göre ülkemizde 15-24 yaş aralığında 13 milyona yakın genç yaşıyor ancak bunların %23,2’si işsiz. Yine TÜİK işveren girişimlere ilişkin 2017 yılı analizine baktığımızda, her 100 girişimden 17’sinin 1 yılı dolduramadığını görüyoruz. Daha yerel düzeyde bu soruna baktığımızda, “ANSİAD Girişimcilik Günleri” etkinliklerimiz sırasında gençlerin öncelikle yaratıcı ve yenilikçi düşünme, takım çalışması, iletişim, stratejik düşünme, liderlik gibi girişimcilik becerileri konusunda önemli bir eksiklik yaşadığını gözlemledik. Bu becerileri deneyime dökebilecekleri alanların okul içi ve dışında çok az olduğunu tespit ettik. Bunun yanı sıra gençlerle birebir paylaşımlarımızda da sahip oldukları becerilerin de yeterince farkında olamadıklarını, yeni sektörleri ve meslekleri tanımadıklarını, bu nedenle de çoğu zaman yanlış tercihler yaptıklarını konuştuk. Ayrıca yerel ve bölgesel düzeyde önemli çalışmalarımız olsa da, uluslararası düzeyde de işbirlikleri kurmak istiyorduk. Bu nedenle projemiz kapsamındaki üç ana önceliğimiz gençlerin dile getirdiğimiz bu beceriler doğrultusunda kapasitelerini güçlendirmek, bu becerilerini deneyimleyebilecekleri bir alan sunmak ve girişimcilikle ilgili çalışan STK’ları bir araya getirebildiğimiz bir platform oluşturarak girişimcilik ekosistemini güçlendirmek.

Türkiye’den Antalya AB Merkezi Derneği ile İtalya’dan Joint ve No Borders Dernekleri işbirliğinde geliştirdiğimiz projemiz 15 ay sürecek. Projemiz kapsamında öncelikle gençlerin yaratıcı düşünmesini teşvik edecek bir maker atölyesi kurulacak. Atölyeyi desteklemek üzere gençlere yönelik  “Kendini Tanı”, “Yaratıcılık”, “Tasarım Odaklı Düşünme”, “Geleceğin Meslekleri” gibi eğitim modülleri oluşturulacak. Ayrıca gençlerle girişimcilik faaliyetlerinde çalışan STK’lara yönelik de “Z Kuşağı ile İletişim”, “Dezavantajlı Gençlerle Çalışma”, “Beceri Temelli Kariyer Rehberliği” gibi başlıkları içeren bir eğitim modülü hazırlanacak. Her iki eğitim modülünün de uygulamasını yapacağımız uluslararası kamplar düzenlenecek. Bu kampları “Uluslararası Girişimcilik Günleri” etkinliğimiz takip edecek. Bu süreçte aynı zamanda “Girişimcilik Ağı” kurulacak ve STK’ların bu alanda nasıl daha etkin rol üstlenebileceğine ve işbirliği yürütebileceğine yönelik uluslararası bir seminer ile projemiz son bulacak.

Projenin ayaklarından biri de Türkiye ile AB’deki sivil toplumları arasındaki etkileşim ve diyaloğu yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde artırmak. Bu kapsamda değerlendirirsek AB ülkelerindeki STK’ların çalışmalarına etki alanlarına yönelik gözlemleriniz neler? Türkiye ile kıyaslamanızı istersek buradaki STK’ların artıları ve/veya eksileri size göre nelerdir? Neleri değiştirmeliyiz? 

Bu konudaki genel gözlemimiz gerek eğitim sisteminden, gerekse toplumsal yapıdan kaynaklı olarak AB’deki toplumlarda aktif vatandaşlık bilincinin çok güçlü olması. Bu nedenle bireylerin örgütlenme, STK’lara ve gönüllülük faaliyetlerine katılım oranlarının yanı sıra; STK’ların da karar alma ve politika yapım süreçlerine etki ve katılım oranları oldukça yüksek. Ayrıca STK’ların çapraz sektörlerle işbirlikleri çok daha güçlü ve kendi aralarında da iyi uygulama paylaşımları son derece yoğun. Ülkemizde de sivil toplum sektörü günden güne güçleniyor ve çok önemli çalışmalar yürütülüyor, ancak özellikle yerel düzeyde hala STK’ların kapasitelerinin güçlendirilmesine ve özellikle de hem kendi aralarında, hem de farklı sektörlerle daha aktif işbirlikleri yürütmelerine ihtiyaç var.

Hangi AB STK’larıyla işbirlikleri yürüteceğiniz belli mi? Bu kapsamda daha çok hangi konularda çalışmalar yürütülecek?

Şu anda proje kapsamında İtalya’nın en tanınan gençlik STK’larından “Joint” ve onun kardeş kuruluşu olan “No Borders” ile ortaklığımız var. Geçtiğimiz günlerde İtalya’ya gerçekleştirdiğimiz çalışma ziyaretimizde de bu ilişkilerimizi pekiştirdik ve işbirliğimizi nasıl daha uzun soluklu hale getirebileceğimizi ve çeşitlendirebileceğimizi tartıştık. Proje kapsamında zaten öncelikli amaçlarımızdan biri girişimcilik alanında çalışan Türk ve uluslararası STK’ları bir araya getirmek olduğu için, bu alanda şimdiden görüşmelerimize başladık. Özellikle yurt içi ve yurt dışındaki SİAD’larla da bu kapsamda işbirliği kurmayı hedefliyoruz.

Sivil toplum kuruluşlarının yerel yönetimlerle işbirliği nasıl daha etkin ve sürdürülebilir hale getirilebilir? Bu noktada belediyeye düşen sorumluluklar sizce nelerdir? 

Bunun için öncelikle STK’lar ile yerel yönetimler arasında daha güçlü bir diyaloğun kurulabileceği yapı ve platformlara ihtiyaç var. STK’lar toplumun sesi olarak, özellikle yereldeki kilit uygulayıcılar olan belediyelerle daha etkin şekilde bir araya gelmeli. Birlikte projeler üretilmeli, şeffaf ve izlenebilir süreçler etrafında ortak çalışmalar yapılmalı.

Buradan hem girişimcilik ağımıza, hem de proje faaliyetlerimize katılmak ve katkı sunmak isteyen tüm STK’lara da işbirliğine sonuna kadar açık olduğumuzu tekrar belirtmek isteriz.

Proje hakkında detaylı bilgi için projects@ansiad.org.tr adresine e-posta gönderebilir veya ANSİAD sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.

İlgili Yazılar

Tüm Haberler