Ekolojiye Duyarlı Kadın Çiftçiler Afşar Balam Girişimi’nde Buluştu

Ankara’nın Balam ilçesindeki kadınlar, Kimya Mühendisi Dr.F.Figen Ar öncülüğünde bir araya gelerek Afşar Balam Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifini kurdu. Minimum karbon ayak izi ve sıfır atık konseptiyle hazırlanan yöresel ürünler, ekolojiye duyarlı kadın emeğini görünür kılıyor. Kooperatif süreci ve konsepti hakkında kurucu başkan Figen Ar ile söyleştik

Afşar Balam Kadın Kooperatifi hangi amaçlarla, ne zaman, nerede kuruldu?

Afşar Balam Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifimiz becerikli ve cefakar Anadolu kadınının ekonomiye katılmasıyla kırsal kesimdeki kadın iş gücünün harekete geçirilmesi ve kırsal kesimde yenilenebilir enerji kullanımı ve sıfır atık konseptinin yerleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla 15 Şubat 2019 tarihinde, Ankara’nın Bala ilçesinin Afşar Köyünde, Ankara Kalkınma Ajansının desteğiyle  kuruldu. 

Kooperatifimizde minimum karbon ayak izi ve sıfır atık konseptiyle yöresel ürünler üretiyoruz. Elektriğimizi güneş enerjisinden sağlıyoruz, atıklarımızdan solucan gübresi yapıyor, tekrar tarımda kullanıyoruz. Köydeki alışverişlerimizde 3 tekerlekli bisikletimizi kullanıyoruz. Yağmur sularını topluyoruz. Ürünlerimizi tarladan çatala kadar iyi tarım uygulamalarıyla, doğal olarak üretiyoruz. 

Kadın Kooperatif’i tanımını açalım biraz, hangi kadınlar bu kooperatife katılabilir?

Türk vatandaşı ve kadın olmanın dışında resmi olarak herhangi bir kısıtlama bulunmuyor. Kooperatifin bulunduğu yöredeki üretime katkı vermek isteyen, yerine göre gece gündüz çalışmaya, üretmeye hevesli 18 yaşını doldurmuş her kadın kooperatifimizin üyesi olabilir. 

Afşar Balam’ın yöresel ürünleri yenilenebilir enerji kullanılarak minimum karbon ayak izi ve minimum atıkla üretiliyor. Bu fikir nasıl gelişti?  Bu hedef doğrultusunda neler yapıyorsunuz?

Ben doktoralı kimya mühendisiyim. 35 yıldır enerji sektöründe tamamen teknik konularda ulusal ve uluslar arası projelerde çalıştım ve hala çalışıyorum. Dünyanın pek çok ülkesinde yüzlerce şehirde teknik toplantılara, kongrelere, sempozyumlara, kurslara katıldım. Bu sırada da Japonya, Fas, Amerika, Avrupa, Kazakistan vb pek çok kültürü tanıdım ve gözlem yapma şansım oldu. Şunu gördüm Türk kadını çok ayrıcalıklı. Dünyanın hiçbir ülkesinde bizim kadar bilim kadını, avukat, hakim, doktor, mühendis kadın yok desem yanılmış olmam herhalde. Bundan 20 yıl önce Japonya’da katıldığım bir eğitim programında dünyanın 16 ülkesinden gelen katılımcılar arasında tek doktoralı mühendis kadın ben idim. Japonlar bile hem kadın, hem mühendis, hem doktoralı olmama şaşırıp kalmışlardı. Oysa o yıllarda bile bırakın doktoralı olmayı binlerce kadın profesörümüz vardı. 

İnsan çalışma hayatında belli bir doyuma ulaştığında teknik çalışmanın dışında ülkem için daha ne yapabilirim diye düşünmeye başlıyor ve yapacağınız şeyler gözünüzde canlanıyor. Bazı çalışmalar da size rehberlik ediyor. Ülkemiz güneş cenneti. Güneş enerjisini kullanmadığımız her an kayıp. Diğer yandan iklim değişikliği yaşadığımız bir gerçek. Doğal kaynaklarımız sınırsız değil ve bizler genellikle bunun farkında değiliz ve her şeyi çok hor kullanıyor ve tüketiyoruz. 

Diğer yandan Anadolu kadını çok becerikli. Tarlada çalışıyor, geliyor hayvanlarına bakıyor, bitmedi mutfağa giriyor. Ailenin büyükleri, çoluk çocuk kadınlardan hizmet bekliyor ve kadın hepsine yetişiyor. Ama hiçbir sosyal güvencesi yok. Ürettiği ürünlerini pazarlayamıyor. Kendi yağında kavruluyor. Oysa bir adım ötedeki şehirliler katkısız, doğal yiyeceklere erişmek istiyor.

İşte bu proje ile tüm konuştuklarımızı aynı paydada buluşturup kırsal kesimdeki kadını güneş enerjisini kullanarak, atıklarını değerlendirerek, ürünlerine Pazar bularak  ekonomiye katmayı hedefledik. Bala Tarım İlçe Müdürü Mengücek Fırat Şeker, Afşarlılar Derneği Başkanı Eray Küçük, Bala Kaymakamı Mithat Can Kutluca ve Ankara Kalkınma Ajansının desteğiyle projemizi  hayata geçirdik. 

Kadının sosyal ve ekonomik olarak güçlenmesi yeni nesillerin de güçlü olmasına vesile olacaktır. Diğer yandan kırsal kesimde yenilenebilir enerji kullanımı, atıkların değerlendirilmesi, verimlilik bilincinin oluşması hem ülkemiz için hem tüm dünya için son derece önemli konulardır.

Kooperatifin yakın zamanda gerçekleştirdiği etkinlerden kısaca bahseder misiniz? 

Kooperatifimiz kurulduğu ilk günden bu tarafa üretmeye hem tesisimizde, hem tarlada devam ediyor.  Hanımlar 8 bin domates fidesi dikti, Aklınıza gelen her türlü yaz sebzesi ve kavun, karpuz ekildi. Bir yandan tarla işleri sürerken bol yumurtalı, sütlü erişteler, sebzeli erişteler, mevsim meyvelerinden reçeller, kadınların kendi ineklerinin, koyunlarının sütünden süt reçelleri, koyun yoğurtları, tereyağları, peynirler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunların yanı sıra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için açıldığında Pazar çantası olan cüzdanlar dikildi. 

9 Nisan 2019 tarihinde projemiz, Sürdürülebilir Üretim Tüketim Derneği (SÜT-D) ve İTÜ ortaklığı ile yapılan Küçük Karbon Kahramanı ödül yarışmasında ödüle layık görüldü. 26-30 Haziran 2019’da Antalya/Murat Paşa Belediyesinin düzenlediği Kadın Kooperatifleri Festivaline katıldık. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısını, Belediye Başkanlarını ziyaret edip projemizi ve ürünlerimizi tanıttık. 

İlerleyen zamanlarda hangi faaliyetler gündeminizde olacak?

Çalışmalarımızı aynı hızda sürdüreceğiz. Bizim gibi 55 kadın kooperatifiyle iletişim halindeyiz. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz. Önümüzde hafta Ankara Tarım İl Müdürlüğümüz Ankara’daki kadın kooperatiflerini İzmir’deki kooperatiflerle buluşturacak. Birlikte İzmir’e gideceğiz.  Mevsim artık salça, tarhana, konserve yapma mevsimi. Ürün portföyümüzü genişleteceğiz. Eriştelerimizin, reçellerimizin yanı sıra soslar, turşular, konserveler, sirkeler, salçalar, tarhanalar yapılacak. Bir yandan domateslerimiz, biberlerimiz, salatalıklarımız, fasulyelerimiz toplanıyor, değerlendiriliyor. Meyvelerimizi sebzelerimizi de kurutarak portföyümüze katıyoruz. 

Bu arada bizi ilgilendiren çalıştaylara, fuarlara katılıyoruz. Antalya’da 2 gün Kadın Kooperatifleri Çalıştayı’na katıldık. 5-6 Ekimde Ankara-Cer Modern’de Birleşmiş Milletlerin bir etkinliğinde standımız olacak. Ayrıca Aralık ayında Ankara’da yapılacak olan Kadın Kooperatifleri Fuarına katılacağız.

Bu arada Birleşmiş Milletler Küçük Destek Programı kapsamında Afşarlılar Derneği ile önümüzdeki yıl ilkbaharda Afşar Balam Ot Festivali yapacağız. 

Hedeflerimiz arasında ürünlerimizi yurt dışında da tanıtmak var. Yurt dışı fuarlara katılmak için Bakanlık yetkililerimizden söz aldık. İnşallah hayata geçirebiliriz. 

Bu söyleşi ile ürünlerimizi sizlere de tanıtmaktan büyük heyecan duyduk. Belki sizler de bizim için projeler geliştirip ürünlerimizi pazarlamamıza, hepsinden önemlisi Anadolu kadınının güçlenmesine katkı verebilirsiniz. Şunu da belirtmek isterim ki ürünlere ödenen her bir kuruş, ben dahil hiçbir aracı olmadan kadınlara ulaşıyor.  

Kooperatifin işbirliği içinde olduğu başka sivil toplum örgütleri var mı?

Evet. Biraz önce söz ettiğim Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu Kadınların Elinden, yine İstanbul’da ürünlerimizin pazarlandığı iyimser abla iletişimde olduğumuz sivil toplum kuruluşları ve online satış siteleri.  Diğer yandan Birleşmiş Milletler Küçük Destek Programı ve koordinatörü olduğum Temiz Enerji Vakfı, gönüllü proje geliştiricisi olduğum Kanserle Dans Derneği, üyesi olduğum TWRE (Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları) iletişimde olduğumuz sivil toplum kuruluşları.

İlgili Yazılar

Tüm Haberler