İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı: “Mültecilerin Haklara Erişimi Güçlendirilmeli”

Yakın zamanda İzmir’de mülteci alanında çalışan STK’lar aracılığı ile kurulan İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı, yardım odaklı çalışmaların yerini mültecilerin haklara erişimini güçlendirecek çalışmalara bırakması gerektiğinin altını çiziyor. 

İzmir yerelinde mülteci alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve aktivistler bir araya gelerek geçtiğimiz aylarda İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı’nı kurdu. Hak temelli bir ağ olan İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı, mültecilerin ve sığınmacıların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi alanın her kademesinde eşit ve etkin olarak yer aldığı, mülteci ve sığınmacı bireylerin temel haklarına eşit ve sürdürülebilir şekilde erişebildiği bir toplum yaratmayı amaçlıyor. 

Bu amaç çerçevesinde kurulan ağ, mülteci ve sığınmacı alanında çalışan ve ağ üyesi olan örgüt ve kişilerin kapasitelerinin güçlendirilmesine katkıda bulunmayı, mülteci ve sığınmacıların kamu hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmayı,kamu ve yerel yönetimlerde mülteci ve sığınmacıların ihtiyaçlarına ilişkin duyarlılığı yaratmayı ve mülteci ve sığınmacılara yönelik başta dijital araçlar olmak üzere her alanda yapılan nefret söylemi, ayrımcılıkları izlemeyi, mültecileri bu konularda güçlendirmeyi, farkındalıklarını arttırmayı, yasa yapıcı ve uygulayıcı kamu kurumları, yerel yönetimler ve hak temelli çalışan STÖ’ler arasında işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor.

Ağın kurucu sekretaryasını Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneği üstlenirken ağın içerisinde İzmir’de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği, Mülteci Haklarını Geliştirme Derneği, Karabağlar Kent Konseyi Mülteci Çalışma Grubu, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Karabağlar Sosyal Gençlik  Eğitim Derneği ve Kaliteli Hayat Derneği gibi 15 sivil toplum örgütü ve aktivistler yer alıyor. 

İlk Çalışma Mülteci Çocukların Eğitim Sorununa İlişkin

Ağın ilk çalışması ise mülteci çocukların eğitim sorununa ilişkin olmuş. Uluslararası Çocuk Merkezi tarafından desteklenen  bu çalışmada Suriyeli çocukların eğitime erişimlerinin önündeki engellerin tespit edilip, çözüm önerileri üretmek için Konak ilçesindeki 6 okulda mülteci çocuklarla görüşmelerle yapılmış. Çocukların gözünden yapılan çalışmanın raporu önümüzdeki günlerde açıklanacak. Yakın zamanda ise yerel düzeyde mültecilerin uğradığı nefret ve ayrımcılığa uygulamaları izlemek ve bunları raporlaştırmak için bir çalışma olacak.. Yine yakın zamanda mülteci kadınlara yönelik toplumsal cinsiyet ve aile sağlığı ve mülteci kadın hakları konularında eğitimler düzenlenecek. 

‘Entegrasyon ya da Uyum Değil Sosyal Dahil Etme’

Ağın koordinatörü Sürdürülebilir Kalkınma ve Girişimcilik Derneği Başkanı Süleyman Gök, mülteci alanında yardım temelliden ziyade hak temelli yaklaşımla mültecilerin haklara erişiminin güçlendirilmesinin daha önemli olduğunu vurguladı.  Sosyal entegrasyon ya da sosyal uyumun yerine sosyal dahil etme yaklaşımını benimsediklerini ifade eden Gök, “Uyum ve entegrasyonda tek taraflı bir yaklaşım var ama sosyal dahil etme yaklaşımı yerel toplumla ile mülteciler arasında karşılıklı işbirliği süreci geliştirilmesini ve karşılıklı anlayışı geliştiren bir süreci kapsıyor. Hak temelli çalışan sivil toplum kuruluşlarının ve ağların sayısının artması gerekiyor ama tabi bu sayılar artarken de gerçekten yapılan sosyal etkiye, sosyal faydaya sürdürülebilirliğe hem de hedef kitle üzerindeki etkisinin ölçülmesine önem verilmeli” dedi. 

‘Mültecilerin Öz Örgütlenmeleri Arttırılmalı’

Mülteci çalışmalarının fon ve hibelerle birlikte bir sektör haline geldiğini dile getiren Gök, “Bu da gerçekten sivil toplum çalışmalarını olumsuz yönde etkilemeye başladı. Gerçekten devasa kaynaklar var ama bu kaynakların hedef kitleler üzerindeki etkilerini ölçmek zorlaşmaya başladı. Bizim yaklaşımımız burada gerçekten hak temelli bir yaklaşım sivil toplum çalışması yapılacaksa mültecilerin katılım ve örgütlenme özgürlüğü bağlamında öz örgütlenme dediğimiz oluşumlarının arttırılması gerekiyor. Bu gibi oluşumların arttırılarak sorunları yaşayan kitlenin kendisinin talep edilebilir hale gelmesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları artık yardım dağıtmak yerine Türkiye’deki koşullarının iyileştirilmesi yaklaşımlar politikalar eylem planları hazırlanması gerekiyor” diye konuştu. 

‘Kamu Eliyle Dahil Etme Süreci İşletilmeli’

Göç Bakanlığı’nın ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gök şunları söyledi: “Bütün bakanlıklarla ve sosyal politika alanları ile entegreli çalışacak bir üst çatıya ihtiyaç var. Artık mevcut durum il göç idaresi müdürlüklerinin de kapsam alanını aşmaya başladı. Bu çerçevede kamu, özellikle alanda çalışan sivil toplum kuruluşları, akademi ve özel sektör ile paydaşlık ilişkisi kurup mevcut politikalarını buna göre şekillendirmesi gerekiyor. Bölgesel alanda çalıştaylar yapılıp sonuçlar kalkınma planlarına dahil edilmeli. Mültecilerin istihdam, barınma, sağlık, adalet gibi temel haklara erişim noktalarında mutlaka iyileştirmeler yapılmalı. Kamu eliyle dahil etme süreci işlenmeli. Kamu tek taraflı ben yaptım anlayışı ile devam ederse bu sorun uzun yıllara yayılarak çözülemez hale gelecek. Kapsayıcı bir göç politikası gerekiyor”.