“Vakfımızın Öncelikli Amacı ‘Tahir Elçi’ İsmini Yaşatmak”

28 Haziran 2019
Tahir Elçi’nin Dört Ayaklı Minare’nin ayakları altında vurulmasının üzerinden neredeyse 4 yıl geçti. Öldürüldüğü günün akabinde Tahir Elçi’nin dostları insan haklarına sunduğu katkıyı ve yaşam pratiğini devam ettirmek için Tahir Elçi Vakfı’nı kurmayı planladıklarını ifade ediyorlar. Gerekli prosedürler tamamlandıktan sonra kurulan vakfı, gelecek planlarını Tahir Elçi’nin hem ortağı hem de yoldaşı olan Avukat Neşet Girasun ile konuştuk. 

Vakfın kuruluş motivasyonundan başlayalım önce. Ne zaman karar verdiniz? Kuruluş sürecini anlatabilir misiniz?

Bu fikir Tahir Elçi’nin öldürülmesinden birkaç gün sonra çıktı ortaya. Özellikle Türkan Elçi ile konuştuk. Niye oluştu derseniz Tahir Elçi birkaç kimlikli biri ve avukatlık kimliği, aydın olarak bir kimliği ve bir insan hakları savunucusu olarak kimliği vardı. Bu yirmi beş yıla hem Türkiye’ye hem de Kürdistan’a damga vurmuş biri. Böyle bir şahsiyetin bu şekilde öldürülmesi onun bu kimliklerini daha da belirginleştirdi, önemli kıldı. Böyle bir şahsın isminin yaşatılması ve bilinmeyen yönlerinin anlatılması gerekiyor. Bu özelliklerini görünür kılmak ve yaşatmak istiyoruz bu aynı zamanda bir vefa borcudur. Onu sevenler tarafından vakıf zemininde yaşatılması asıl motivasyon kaynağımız bu. 

Danışma kuruluna baktığımda çok farklı disiplinlerden insanların olduğunu görüyorum. Bu kurul neye göre belirlendi ? Multidisipliner olmasının bir amacı var mı?

Danışma kuruluna biz teklif ettik. Neredeyse tamamı kabul etti. Bu çeşitlilik çok kıymetli çünkü biz vakıf politikasında tek yönlü olmak istemiyoruz. Sadece insan hakları alanı olmasını da istemedik. Sanatın, edebiyatın, Kürt dilini, Kürt kültürünü gözeterek bir çalışma yapmak istiyoruz. Biz bu kurulun politikacı olması olmasını istemedik. Israr ettik bu konuda. Biz her türlü politik görüşe eşit mesafedeyiz daha doğrusu vakıf olarak herhangi bir görüşle dirsek temasımız olsun istemedik. Bizim her ne kadar özel hayatlarımızda kendi politik görüşlerimiz, tercihlerimiz olsa da vakfa bu konuda tarafsızlık misyonu biçtik. Çünkü Tahir Elçi de böyle bir insandı. Tüm partilerden ve politik görüşlerden kendini bağımsız kılabilmişti. 

Tahir Elçi Vakfı çalışmalara başladı mı peki? Vakıf çalışmaları ne durumda?

Biz çalışma konusunda aceleci olmayacağız. Yapacağımız çalışmaların Tahir Elçi ismine bir zarar vermemesi gerekiyor. Kafamızda bir sürü proje var elbette. Vakfın senedinin ilk amaçlarından biri de toplumsal ve sosyal yardımlaşma ya da toplumda sosyal ve ekonomik açıdan dezavantajlı konumda bulunan insanlara bir çok farklı yelpazede dayanışma içinde bulunmak. Bu hukuki de olabilir ekonomik de olabilir. O yüzden ilk çalışmamızı ramazan ayında surla dayanışarak yaptık. Çünkü Hem sur olması hem de yoksulluğun belirgin olması bu çalışmaya itti . Aslında çok planlamamıştık hızlıca karar verdik. Ayrıca daha önce başlattığımız bir çalışma daha var. Kürtçe bir dergi bizim desteğimizle çıkıyor. “Derwaze” isimli bir dergi. Bu dergi hali hazırda çıkan Kürtçe çıkarılan en kıymetli dergilerden biri. Çünkü sosyal ve beşeri bilimler alanında yetkin bir dergi. Kuruluşla birlikte derginin basımı gerçekleşti. Bundan sonra da bizim vakfın çatısı altında çıkmaya devam edecek. Önümüze koyduğumuz programda her ay bir panel bir söyleşi olsun diye planladık. Bir söyleşi dizisi olsun ve her ay farklı bir tema ile çıksın istiyoruz. Ayrıca üniversite öğrencilerine burs vermek istiyoruz. Mali kaynakları sağladıktan sonra önümüzdeki eğitim öğretim kapsamında bir sayı belirleyip burs vermek istiyoruz. Öte yandan cezasızlık politikasıyla ilgili-ki insan haklarının en büyük yaralarından ihlal alanlarından biri-  Uzun soluklu bir çalışma düşünüyoruz bilhassa 90’larla ilgili. Somut vakalar üzerinden hangi olaylar oldu, ne tür cezalar verildi, ya da verildi mi? Ne tür ihlaller oldu soruşturuldu mu?  Failler gerekli cezalara çarptırıldı mı? Bunun raporlamasını yapmak istiyoruz. Arşivleme de olsun istiyoruz. İnsan hakları alanı ile ilgili bu tür üst başlıklarda bir çok çalışmamız olacak. 

Tahir Elçi toplumsal barışa katkıda bulunmak için mücadele etti. Toplumsal barışı korumak ve kültürel mirasa sahip çıkmak istedi. Vakıf olarak siz bu alanlarda çalışma yapacak mısınız?

Bizim vakfın öncelikli amacı Tahir Elçi’nin ismini yaşatmak. İsmini yaşatmak derken de aslında onun yaşam pratiği üzerinden yaşatmak ve tanıtmaktır. Ama sözünü ettiğiniz toplumsal barışın inşaasında vakıf bir rol oynayacak mı derseniz bu biraz iddialı bir vaat olur. Çünkü aynı zamanda bir politik bir tutumdur bu sorunun cevabını zamana bırakmak daha uygun olur diye düşünüyoruz. Bunu zaman ve çalışmalarımız gösterecek. Söylemenin değil de yapmanın daha makbul olduğu kanaatindeyiz.    

 “Sur” bölgede yaşayan herkesin yarası. Sur ile ilgili planladığınız bir çalışma var mı?

Şu an bir çalışmamız yok ama sonraki dönemlerde elbette olacaktır. Çünkü Sur Tahir Elçinin öldürüldüğü yer ve Tahir Elçi orayı korumaya çalışırken öldürüldü. Kürt toplumun hafızası için de önemli bir mekan. 

Tahir Elçi Davası ne durumda? 

Henüz bir dava yok, soruşturma aşamasında. Davaya dönüşebilmesi için bir takım şüphelilerin sanık sıfatına dönüşmesi gerekiyor. En son Londra’da adli mimarlık ile yaptığımız çalışmanın sonuçlarını savcılık ile paylaştık. Cumhuriyet başsavcılığı bunu adli tıpa gönderdi. Gelen cevaba göre biz de bir takım talep ya da yollara başvurabiliriz. Anayasa mahkemesi gibi. Soruşturmanın etkisizliği netleşirse ona göre adım atabiliriz. Ama savcılık makamlarında henüz ciddi bir ilerleme yok maalesef. 

Vakıfla ilgili okurlara ya da çalışma yapmak isteyen ilgililere söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bilindiği üzere vakıflarda üyelik sistemi yok vakıflar ya mal varlığı ile  ya da bağışlarla ayakta duruyor. Vakfın amaçlarını gerçekleştirebilmesi için bağış anlamındaki toplumsal destek arz ediyor. Bu konuda katkıda bulunmalarını isteyebiliriz. Çalışmak isteyen herkese açık olacağız ama bunun için vakfın rayına oturması gerekiyor. Ondan sonra vakfı gönüllü çalışmak isteyenlere de açacağız. Çünkü biz 7 kişilik bir yönetim kuruluyuz ve her şeye yetişmemiz mümkün değil gönüllülerimizin katkısı bizim sürdürülebilirliğimizi arttıracaktır. Zaman içinde vakıfta profesyonel çalışanlar da olacak. Bu ihtiyaçlar hasıl olduğunda çağrımız olacaktır.