Pendikli Kadınların Sesi Soluğu: Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği

Esenyalı Kadın Derneği Başkanı Adile Doğan ile mahalleli kadınlarla hep birlikte inşa ettikleri derneğin faaliyetlerini, bugüne kadar kat ettiği yolu, kadınlar üzerindeki etkisini ve derneğin mahallede nasıl bir dönüşüm yarattığını konuştuk. Sorunların tespiti kadar çözümleri içinde canla başla çalışan dernek üyelerinden Zeynep Yılmaz da sohbetimize konuk oldu.

Pendik’teki Esenyalı Mahallesi özellikle işçilerin, emekçilerin, yoksulların yaşadığı bir mahalle. Kadınların eşitsizlikten payına bu mahallede de yoksulluk, şiddet, işsizlik düşüyor. Bundan tam 5 yıl önce bu mahallede kadınların yaşadıkları tüm sorunlara karşı bir talep ve çözüm oluşturmak için bir dernek kuruldu: Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği.

Derneğin bundan 5 yıl önce 300 kadının girişimiyle kurulduğunu söyleyen Adile Doğan, derneğin kuruluşundaki ihtiyaçlara dikkat çekti: “Burada çok fazla yerel sorunlarımız vardı hala var. Yaklaşık 300 kadınla yan yana gelerek, forumlar düzenleyerek bu derneği tuttuk. O günden bugüne içinde faaliyet yürütmeye devam ediyoruz. Bizim hem yerel sorunlarımız hem de kadınların yan yana gelerek sorunlarını çözebileceği, dertlerinin ortak olduğu, aynı zamanda taleplerinin de ortaklaşacağı bir alan olarak kurduk. Daha sonrasında içerisinde sosyal faaliyetler, kadın buluşmaları gerçekleştirdik. Bunları yaptıkça farklı eksikliklerin de ortaya çıktığını gördük. Mahallemizde şiddetin, çocuk istismarının çok yaygın olduğunu gördük. Buraya şiddete uğrayan, çocukları istismara uğrayan çok sayıda kadın gelmeye başladı. Bu kadınlar buraya ulaşınca bu alanda hızlıca bir dayanışma gerçekleştirdik. Aynı zamanda bununla mücadele etmeye de çalıştık.

Kampanyalar düzenleyerek, kitlesel çağrılarla da çeşitli faaliyetler yürüttüklerini anlatan Doğan, sosyal etkinlikler, atölyeler, seminerler yaptıklarını da anlatıyor: “Yasalara dair, kadın sağlığına, psikolojisine, haklarına dair toplu seminerler düzenledik. Dernek ilerledikçe kendini var ettikçe birçok gönüllü kadının yanımızda yer aldığını gördük. Farklı alanlardan bizimle gelip buluşan emek veren bizimle beraber mücadele veren kadınlarla birlikte burada bu işlerle nasıl mücadele edeceğiz, nasıl başa çıkacağımızı görmeye çalıştık.”

‘Asıl Hedefimiz Eşitlik’

“Kadınların somut olarak dertlerini çözmeye çalışan, mücadeleye katmaya çalışan geleceğe daha güvenle bakmaya çalışmalarını sağlamaya çalışıyoruz” diye devam ediyor Doğan ve önemli bir amacın altını çiziyor:  “Amacımız Türkiye’nin genel siyasetine de baktığımız da kadınların hak eşitliğinin olmadığını, var olan haklarının ellerinden alındığı biliyoruz. Bu yüzden asıl hedefimiz eşitlik. Eşitlik talebimizin karşılanması. Ancak elbette tek başına bu değil, bu bir sonuç aslında. Onun öncesinde mahallemizde kadınların çocuklarını ücretsiz bırakacağı bir kreşi yok. Belediyeler bunlarla hep övünür ama Esenyalı gibi emekçi semtlerde yok. O yüzden kadınlar üretimden kopuyor. Yaşlı hasta bakımı hep kadınların omuzlarında. Kadınlar boşanmak istediklerinde sokakta kalıyorlar, nafaka hakkından bile doğru dürüst yararlanamıyorlar, bu yüzden bir sığınma evi talebimiz var ama sığınma evi şimdiki anlayıştaki sığınma evleri gibi değil, misafirhaneye çevirdikleri kadınların içinde destek göremediği yerler değil. Kadınların gerçekten desteklendiği, tekrar hayata döndüklerinde güçleneceği yerler talebimiz. Bakımevleri talebimiz var. Güvenli ve yeterli çocuk oyun alanları yok. Bunlar için çeşitli imza kampanyaları, çalışmalar düzenliyoruz. 25 Kasım, 8 Mart, 1 Mayıs gibi tarihlere mahallemizden kadınları katmaya çalışıyoruz.”

Adile Doğan

‘Burayı Görmezden Gelinen Bir Nokta Olmaktan Çıkardık’ 

Mahallede nasıl değişikliklere sebep olduklarını ise şöyle sıralıyor Doğan, “Örneğin burası kadınların kendi yaşadıkları sorunlar karşında ilk adım attıkları yer oldu. İşçi kadınlar içinde öyle. Örneğin, sendikalaşmak istiyor ama bunu nasıl yapacağını bilmiyor. O işçi kadınlarda buraya geliyor. Şiddet mağduru kadınlar da geliyor, ‘ben bir şey yapmak istiyorum’ diyen kadınlar da buraya geliyor. Burada yaptığımız çeşitli faaliyetlerin kadınların evlerine ve yaşamlarına yansımalarını görüyoruz. Mesela kısmen şiddet azalıyor hayatında. Çalışabileceğine inanabiliyorlar. Düne kadar kendi emeğini bile yabancı olan kadının bakış açısının burada değiştiğini görüyoruz.”

Daha önce defalarca kendilerine gelen vakalar sonucunda sosyal hizmetlere, belediyelere başvurular yaptıklarını ancak karşılık bulamadıklarını söyleyen Doğan zamanla bunun da değiştiğini ifade ediyor,  “Burayı görmezden gelinen bir nokta olmaktan çıkardık”.

Diğer kadın örgütleriyle de ortak çalışmalar yaptıklarını da belirten Doğan,  “Sesini duyurmaya çalışan kadınların sesini duyurmaya çalışıyoruz. Daha hızlı çözümler bulmak zorundayız evet bir hedefimiz var, biz memleketin toplam kadın meselesine dair bir şeyi değiştirmek istiyoruz ama değiştirirken de kadınların somut talepleriyle bir  an önce birleşmemiz ve dayanışmamız gerekiyor. Çünkü evden atılmış ve ev bulması gereken kadının sorununu çözmek zorundayız. Bu anlamda birlikte hareket etmeye başladık sosyal hizmetlerle de” diye ekliyor.

‘Yardımlarla Yoksulluk Çözülmüyor’

Kendilerine bugüne dek şiddet ve çocuk istismarı vakası başvurusunun 800’ün üzerinde olduğunu ifade eden Doğan, “Yoksulluğun daha da derinleştirdiği şiddet burada çok fazla.” dedi. Yardım faaliyetlerini sorduğumuz Doğan, “Aslında üç yıl öncesine kadar yardım konusunda kadınların sorunlarını çözebilen noktada değildik. Ama kadınların dayanışma ruhu geliştikçe bize kıyafet, malzeme, erzak gibi malzemeler ulaşmaya başladı. Biz de bunları acil talepleri olanlara ulaştırıyoruz. Biz bunu dayanışma fikriyle de yapsak yardıma dönüşüyor. Ama bunu yapmak durumunda kalıyoruz. Örneğin, yakın bir zamanda bir kadın bebeğini sokakta doğurmak zorunda kaldı. Bazen somut olarak yarasına temas etmemiz ve iyileştirmemiz gerekiyor ama yardımlarla yoksulluğun çözülmeyeceğini, bitmeyeceğini biliyoruz. Yoksulluğu çözecek yegane şey eşitlik meselesidir, insanca yaşanacak ücretlerin verilmesidir ve en önemlisi hayatta tek başına bırakılan kadınların sosyal yaşamda desteklenmesidir. Yardımları yapıyoruz ama yardımlarla yoksulluğun çözülmeyeceği bilincindeyiz.” şeklinde konuştu.

Kadınlara dernekte birlikte yol alma ve mücadele çağrısı yapan Adile Doğan’ın son sözü şu oluyor: “Biz her yıl dayanışmayı biraz daha güçlendirerek artırıyoruz. Bunu kadınlar omuz verdikçe yapabiliyoruz. Daha fazla kadına ulaşabilmek için, daha fazla kadının bizimle birlikte hareket etmesi için çağrı yapıyoruz.”

‘Dernek Çok Önemli Bir Rol Üstleniyor’

Zeynep Yılmaz

Dernek üyelerinden, aynı zamanda mahallenin çocuklarına dernekte yaratıcı drama dersi veren Zeynep Yılmaz 4 yıldır dernek faaliyetlerine katılıyor. Yılmaz, bölgenin çocuklarının sosyalleşmesi ve kendi yaş grupları arasındaki ilişkileri geliştirmek için yaratıcı drama dersleri verdiğini anlatıyor. Yaratıcı drama dersleri dışında, İngilizce, Matematik gibi derslerin verildiğini de anlatan Yılmaz; “Burada böyle bir derneğin olması çok faydalı bir şey. Kadınlara kendi hayatlarıyla ilgili bir şey vermek adına çok önemli bir rol üstleniyor. Ben de bir kadın olarak destek olmak, bir şeyler alabilmek için gidip gelmeye başladım derneğe, şimdi drama dersi veriyorum. Diğer kadın üyesi arkadaşlarımızda ellerinden geldiğince uğraşıyorlar. Kadınların kendilerini bilmeleri, ‘biz ne yapıyoruz, bu toplumdaki yerimiz ne’ gibi sorulara cevap bulduklarını düşünüyorum, tabii bu kadınlardan biri de benim. Bu anlamda bana da çok katkı sağlıyor.” diye konuştu. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin varlığını kararlılıkla sürdüreceğini belirten Yılmaz da kadınlara dayanışma ve bir arada olma çağrısı yapıyor.