”Yol Bozuluyor, Sorunlarımıza Sahip Çıkalım”

Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfı Başkanı Muharrem Yılmaz; "Aleviler birbirini eleştirmekten üretim yapmaya fazla vakit bulamıyor. Oysa 'yol' bozuluyor. Sorun ve sorumluluklarımıza sahip çıkmalıyız." çağrısında bulundu.

1997 yılında kurulan ve 2000 yılında mahkeme tarafından tescillenmesinin ardından faaliyetlerine başlayan Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Muharrem Yılmaz, vakfın çalışmaları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Yılmaz, kuruluşlarının tamamlanmasının ardından yürüttükleri çalışmaları şöyle özetledi: “Pir’in diyarında Topuzlu Baba mevkiinde bir cemevi inşası, aşevi ve misafirhane için yatırım yaptık. 2 Temmuz 1993’te yitirdiğimiz canların anısına barış hasretimizi simgeleyen sacdan güvercinler yaptık. Pir’in diyarı Banaz’da Madımak anısına ünlü heykeltraş Cahit Koççoban hocamızın projesini hayata geçirdik. Son 4 yıldır 80-100 arası üniversite öğrencilerimize burs imkanı sağlıyoruz.”

Muharrem Yılmaz, vakıf olarak gündemlerindeki en önemli çalışmalarından birinin ise, Osmanlı arşivlerindeki Alevi-Bektaşi varlığını açığa çıkarmak, ortaya çıkarmak olduğunu kaydetti. Bu amaçla geniş bir akademisyenler bileşimi ile çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Yılmaz, son olarak geçtiğimiz ay çalışmaları yürüten akademisyenlerle bir araya geldiklerini hatırlatarak, “15, 16, 17. yüzyıla ilişkin araştırmalar bitti, halen 18. yüzyılı kapsayan araştırmalar devam ediyor. Amacımız konuyla ilgili insanların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlamak, üniversite öğrencilerine, akademiye ve araştırmacılara doğru kaynakları veri olarak sunabilmek” dedi. Alevi-Bektaşi tarihinin halen bütün boyutlarıyla açığa çıkmamış olduğunu belirten Yılmaz, “Doğru bilgi sahibi olmadan doğru konuşmak da mümkün değildir” görüşünde. Yılmaz, bu kapsamda yakın gelecekte akademik bir enstitü kurmayı hedeflediklerini de ekledi.

Pir Sultan 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Muharrem Yılmaz, Alevi kurumlarının genellikle “Birbirini eleştirmekten üretim yapmaya zaman bulamadıklarını” savunarak, “Alevi inancı yüzyıllardır birbirine zarar vermeden bu topraklarda inancından, duruşundan taviz vermeden yaşadı. Ama maalesef son zamanlarda ‘yol’ bozulmaya başladı. Alevi inancıyla ilgili çalışma yapmak iddiasındaki kurumların her şeyden önce bu gerçeği görerek hareket etmeleri gerek. Sorunlarımıza, sorumluluklarımıza öncelikle biz sahip çıkmalıyız” dedi.