Diyarbakır’ın Belleği ‘Sanat’la Dile Gelecek…

A4 Atölye ve Kültür İçin Alan iş birliğiyle hayata geçirilen Kent Belleği ve Sanat Üretimi projesinin lansmanı A4 Atölye'de gerçekleşti.

Diyarbakır ölçeğinde gerçekleşecek olan projede 12 sanatçı ‘Kent ve Bellek’ teması üzerinde 7 ay boyunca üretimler yapacak. Düzenlenen lansmanda, A4 Atölye’nin kurucuları Rıdvan Kuday ve Aziz Tilki projeyi tanıttı. Çalışmalarına bu yıl başlanan ‘Kültür İçin Alan’ projesinin özellikle genç sanatçılara destek olmak ve kenti onların gözüyle görmek istediklerini belirten Aziz Tilki, ‘’Bu birliktelikle temamızı ‘kent ve bellek’ olarak belirledik. Sonuçtan çok sürecin nasıl geçeceğine odaklanıyoruz. Birlikte geçireceğimiz 7 ayı en verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Sonrasında birlikte bir söylemler üretip bu üretimleri bir katalog haline getirdikten sonra değişik illerde sergilemeyi düşünüyoruz. Çalışma programımız süresince atölyeler, söyleşiler, şehir gezileri planlayıp üretimlerimizi güçlendireceğiz. Herkese açık ilanımızı yaptık ve başvuru süreçleri başladı. Burada üreten arkadaşların katılımlarını değerlendirdik. ‘Kültür İçin Alan’ın desteği ile de projemiz gerçekleşti’’ dedi.

Toplumsal Dönüşümün Taşıyıcısı Olma Sorumluluğu…

Proje kapsamında üretim yapacaklar arasında yer alan Bahar Tokur, kentsel dönüşümün kaygıyla izleyen bir resim öğretmeni. Kaygılarını bir kolaj çalışması ile ortaya koyacağını belirten Tokur, “Diyarbakır’da hızla artan kentsel dönüşümle birlikte kentte tüm hatıraların bir bir yok olduğunu görüyoruz. Yaşadığımız kentin kendisi bir hafıza mekanıdır, bir bellektir. Ben de bir sanatçı olarak Diyarbakır’da toplumsal dönüşümlerin bir taşıyıcısı olmanın sorumluluğunu yükleniyorum. Çünkü aidiyetten yoksun, unutan bir toplum yerine geçmişiyle yüzleşen bir toplumun kendi travmalarıyla yüzleşebileceğine inanıyorum’’ şeklinde konuştu.

Diyarbakır Belleği Çalışmaları…

‘A4 Atölye – Kültür İçin Alan’ projesinin ilanını gördükten sonra hemen başvuru yapan lansman konuşmacılarından Nadan Özcan, “Daha önce de kent belleği üzerine yapılan sergilere katılıyordum. Belli bir süreden sonra Diyarbakır’ın genç sanatçıları olarak kentin belleği üzerine fikir üretmeliyiz hissine kapıldık. Burada projeye dahil olup farklı disiplinlerle Diyarbakır’ın belleği üzerine çalışacağız.’’ dedi. Kendi çalışmasını en başından kurguladığını söyleyen Nadan Özcan, “Benim yapacağım iş ahşaptan bir kepçe. Tamamen kalaslardan oluşan ve geçmişin izlerini taşıyan bir kepçeden yola çıktık. ‘Neden kepçe?’ diye sorarsanız; kepçe nesnesi küçüklükten gelen bir şey ve belleğimde travmatik bir yere tekabül ediyor sadece devasa bir iş makinası olarak değil aynı zamanda  bana yıkımı çağrıştırıyor. Hayalleri de yıkan bir imajı çağrıştırıyor. Birebir kepçe boyutunda olacak bir heykel yapacağım” şeklinde konuştu.

‘’Sur Hepimizin Travması’’

Projeyi yürütecek sanatçılardan biri olan ressam Neşe Toprak da, çatışmalı sürecin kente etkisi ve insanlarda bıraktığı izler üzerinde çalışmak istediğini belirterek,  projeye katılım sürecini şu şekilde anlattı: “Projeye sosyal medyada görünce dahil oldum . Bu tam da istediğim bir şeydi. Kent hafızası üzerine çalışma yürütmek istedim. Sur hepimizin travması,unutulsun istemiyorum. ‘Bundan sonra ben ne yapabilirim, hafızayı nasıl diri tutabilirim?’ diye kendimi sorguladım. Bu yüzden çalışmamı surlara adayacağım’’

Kıyafetlerle Diyarbakır Anlatımı…

Görsel sanatlar öğretmeni olan Nazlı Ergen ise kıyafetler üzerinden Diyarbakır’ı tahlil edip tanıtmak istiyor. Diyarbakırla ilgili iyi yönleri dışarıya yansıtıp tanıtmanın hedeflerinden biri olduğunu belirtersen Ergen, “Kıyafetler üzerinde Diyarbakır’ı çalışacağım. Çünkü kıyafetler aslında kentin kimliğinin de bir parçası. Kimliklere kıyafetler de dahil. Bizim giydiğimiz renkler aslında tesadüf değil. Renkler hatta işlemeleri o yörenin kimliğini oluşturuyor. Ben de gardroptaki kıyafetleri sergilemek istiyorum.’’ dedi.