“Zeytinyağı GDO Bulaşmamış Bir Ürün”

Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Totoş, zeytin ve zeytinyağının GDO bulaşmamış ürünler olduğunu belirterek, "Dalındaki sağlıkları kaybetmeden beslenmemize katabilirsek içeriğindeki harika moleküller diğer gıda kaynaklarından gelen olumsuzluklara karşı da bizi bir miktar korur. Zeytin – zeytinyağı okuryazarlığının gelişmesi beslenme kültürümüzün de olumlu gelişimidir. Bir koruyucu kalkan olarak zeytin yağını anlamak, ayırt etmeyi öğrenmek, önemini kavramak sağlıklı birey ve toplumu destekleyecektir." diyor.

Zeytindostu Derneği; zeytinyağı ile ilgili çalışmaları derinleştirmek adına sektörün farklı bileşenlerini ve sivil insiyatiflerini bir araya getirmek amacıyla 2006 yılında kuruldu. Akdeniz kuşağının endemik bitkisi zeytin ağacından hem sofralık zeytin hem zeytinyağı için faydalanan ve ihraç eden az sayıda ülke arasında Türkiye de bulunmakta. Dernek, Türkiye’nin zeytinyağı üreticiliğinin ve ihracatının yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor. Üretilen zeytinyağını kalitesini iyileştirmek ve sektöre motivasyon kazandırmak adına ses getiren faaliyetler düzenliyor. Bunlardan biri zeytin yağının oscarı olarak anılan ve bu yıl 12.si düzenlenen natürel sızma zeytinyağı ödülleri. Dernek başkanı Prof. Dr. Fügen Durlu Özkaya’nın öncülüğünde, Ankara Ticaret Odası işbirliği ile düzenlenen ödül töreninde, derneğin yönetim kurulu üyesi eczacı Atilla Totoş ile konuştuk.

Zeytin Ağacı Aşk Olur, Tutku Olur

Anadolu’nun meşakkatine dayanan bir sevda türküsü olur, sizi yüreğinizden yakalar. Aşkla tadarsanız zeytinyağını size eşsiz melodilerini fısıldar, dilinize harika notalar bırakır, bedeninize sağlıkla dokunur. Siz sevince o da sever ve içine alır sizi. İşte bu yüzden her şey bir zeytini sevmekle başlar diyoruz.” Diyen Totoş, derneğin zeytin ağacına nasıl yaklaştığını özetlemiş oldu.

Beslenmede ve hücre sentezinde yağların çok önemli olduğunu söyleyen Totoş, zeytinyağının tohum yağlarından farkını şöyle vurguladı: “Bakkal reyonlarındaki hemen hemen bütün yağlar tohum yağıdır zeytinyağı dışında. Tohum yağları eldeleri yönünden incelenmesi gereken yağlardır. Zeytinyağıysa meyveden soğuk sıkım şartlarında elde edilen tek yağdır. Beslenmede ana yağ kaynağımız tereyağı olması gerekirken endüstriyel yem hazırlama tekniklerinden dolayı tereyağının da dikkatle seçilmesi gerekir. GDO’lu gıda kaynakları da beslenmede çok korkulan bir kaynak. Şanslıyız ki henüz dünyada GDO lu zeytin ağacı yok ve bizim için mükemmel bir yağ kaynağı zeytinyağı. Ancak zeytinyağını rakipsiz kılan özellik içinde bulunan küçük bileşenler dediğimiz çoğu yağ olmayan maddeler (moleküller) dir. Zeytinyağı mucizesinin asıl kahramanları olan bu moleküller birçok açıdan vücudumuzda harika işler yaparlar. Gün boyu bozulan beden yapımızı gece vücut onarırken zeytinyağının sevimli molekülleri de bu onarıma katkıda bulunur.  Hayati öneme sahip bir dokunuştur bu.”

Doğru Zeytinyağına Ulaşmak Zor

Zeytinyağının doğru kullanımı ve seçimi ile ilgili bilincin, tüm dünyada henüz oturmadığını ifade eden Totoş, bununla ilgili Zeytindostu Derneği’nin eğitim faaliyetleri olduğunu söyledi. Eğitimlerin üreticilere, tüketicilere, imalatçılara yani zeytinyağı okuryazarlığı kazanmak isteyen herkese açık olduğunu belirten Totoş, beslenme hakkındaki bilincin bütüncül bir şekilde yükselmesi gerektiğini vurgulayarak, “Zeytindostu olarak sürekli eğitimler veriyoruz. Bilinci yükselterek beslenmede hangi yağların sofrada nerede olması veya olmaması gerektiğini öğretiyoruz. Farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz. Yarışmalarımızı kullanıyoruz bunun için. Zeytin kültürünü değiştirmeye ve sürekli gelişimi kalıcı kılmaya çalışıyoruz. Tadım eğitimleri yanında doğru üretimle doğru tüketimi desteklediğimiz zeytinyağı kalite yarışmamız var.” dedi.

Totoş, düzenledikleri organizasyonlarla kamuoyuna zeytinyağı kalitesi hakkında farkındalık kazandırmayı hedeflediklerini belirterek, “12.si düzenlenen Natürel Sızma Yağı Ödülleri aracılığıyla ürettiği zeytinyağının ne kadar kaliteli veya kusursuz olduğu konusunda bir fikri olmayan üreticiyi bilgilendirdik. Ülkemiz zeytinyağının önemini bilmeyen tüketiciyi uyardık. En önemlisi devlet düzeni içine pozitif bilgiler aktardık ve dünya ile entegre olarak uluslararası yarışa ve denkliğe yönlenen bir sektör ortaya çıkarttık.” Ona göre zeytin sektörünün geleceğe dair artık daha gerçekçi ve iddialı hedefleri var. “Yenilikçi anlayışla yönetilen tesisler doğuyor yavaş yavaş. Beslenme sağlık ilişkisini giderek daha çok sorgulayan bir toplumumuz var artık. İnsanlarımıza bu yolla doğru zeytinyağını anlatıyoruz.” diye konuştu.

“Yan Yana Durmayı Öğrenmeliyiz”

“Dünyanın en iyi coğrafyasındayız” diyen Totoş, bu coğrafyaya hak ettiği değerin verilmediğini dile getirdi. Yeryüzünün hızla kirlenişinden ve kısıtlı gıda kaynaklarının hızlı bir şekilde bozulmasından dolayı üzüntüsünü belirten Totoş, zeytin ağacının önemine şu sözlerle dikkat çekti: “İnsan nüfusu artıyor. Bu nüfusu beslemek için daha çok gübre daha çok tarım ilacı vs. kullanmalıyız diyen diyen bir kesim var. Aynı zamanda bu kesim GDO’lu gıda kaynaklarını da şiddetle savunuyor. Öte yandan GDO bulaşmamış bir üründür zeytin, zeytinyağı. Dalındaki sağlıkları kaybetmeden beslenmemize katabilirsek içeriğindeki harika moleküller diğer gıda kaynaklarından gelen olumsuzluklara karşı da bizi bir miktar korur. Zeytin – zeytinyağı okuryazarlığının gelişmesi beslenme kültürümüzün de olumlu gelişimidir. Bir koruyucu kalkan olarak zeytinyağını anlamak, ayırt etmeyi öğrenmek, önemini kavramak sağlıklı birey ve toplumu destekleyecektir. Özellikle yoğun karbonhidrat kullanımının çocuklarımızın beden, zekâ ve ruhsal gelişimine olumsuz etkisini 9 Eylül Tıp Fakültesi’nde yapılan bir çalışmada zeytinyağının engellediği gösterildi. Sadece bunu bilmek bile toplum sağlığını etkileyecektir.”

İçinde bulunduğumuz Akdeniz iklimine özgü zeytin ağacının mucizelerini dünyaya tanıtmak için yan yana durmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünen Totoş, sözlerini söyle bitirdi: “Zeytindostu’nun faaliyetlerine katılanlar eğer koku ve tat duyuları iyi ise bir daha kusurlu zeytinyağı kullanmazlar. İyi bir gelecek için sağlıklı birey ilk şart.”