Aleviler “Eğitim Şart” Diyor

Alevi-Bektaşi Akademisi, gençlere yönelik eğitim çalışmalarıyla Sarıgazi Cemevi’nde başladı.

Geçtiğimiz günlerde Sarıgazi Cemevi’nde “Türkiye Alevi-Bektaşi Akademisi” adıyla Alevi gençlerine yönelik eğitim çalışmaları başlatıldı. 9 Mart 2019 Cumartesi günü gazeteci Nilgün Mete, “Alevilikte kadın”, eğitmen Vedat Kara ise “Alevilik bilgisi eğitimi” konularında sunumlar yaptılar.

“Türkiye Alevi-Bektaşi Akademisi” hangi ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıktı? Akademi çalışmalarını organize eden isimlerden olan Alevi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu kurucularından Ergül Şanlı Dede bu soruyu şöyle yanıtladı:

“Alevilik inanç olarak büyük bir erime ve asimilasyon tehlikesi yaşıyor. İnancımızın yaşaması için çaba gösteren bir avuç inanç rehberimiz Hakk’a yürüdüğünde ne olacak? Gençlerimiz ne tür bir Alevilik inancına sahip olacaklar? Herkes bir şekilde Aleviliği kendine göre tarif ederken, bu sorunun cevabı hepimizi derin derin düşündürmelidir. Akademi çalışmasını bu nedenle başlattık. Henüz yolun başındayız. Amacımız Alevi yol ve erkanını konunun uzmanları aracılığıyla gençlerimize anlatmak, tanıtmak.”

‘Alevi Kurumları Asli Görevlerini Yapmıyor’

Ergül Şanlı, Alevi kurumlarının bu konuda kayda değer bir çalışma yürütmediklerini ve kurumları şahsi çıkarları için bir “basamak” olarak kullandıklarını düşünüyor ve bu tür iyi niyetli çabaları ise desteklemek şöyle dursun kösteklediklerini savunuyor: “Bizim eksiklerimiz, hatta yanlışlarımız olabilir. Biz kısıtlı imkanlarla bu adımı attık, diğer kurumlarımız daha iyisini, daha doğrusunu yapsınlar destek verelim. Bizim başlattığımız çalışma, başka çalışmalar için engel değil ilham kaynağı olmalı.”

Ergül Şanlı Dede, cemevlerinin sadece cenaze kaldırılan kurumlar haline geldiğini, birçok cemevinde cemlerin dahi “göstermelik” olarak yapıldığını ifade ederken, “İkrar vermeden talip olunur mu? Talip olmadan ceme durulur mu? Dedelerimiz bunu bilmez mi?” diye soruyor. “Gençlerimizi eğitmek istiyoruz ama inanç rehberlerimizin de eğitime, kendilerini geliştirmeye ihtiyacı var. Ben bu yaşımda bu tür çalışmalara katılıyor ve çok şey öğreniyorum” diyen Ergül Dede, “Ali’siz Alevilik” gibi “yapay” tartışmalar yerine “asıl” sorunlarımıza eğilmekte daha fazla geç kalınmaması gerektiğini savunuyor.

Vedat Kara: “Siyaset Yaparken İnancımızı İhmal Ettik”

Aynı konuda görüşünü sorduğumuz Vedat Kara da Alevi kurumlarının “asli” görevlerinin Alevi inancını canlı tutmak, yaşatmak olduğunu vurgulayarak “Bugüne değin mitingler yaptık, cemevleri kurduk, dernekler, federasyonlar, vakıflar kurduk ancak siyaset yapmak için harcanan mesainin çok azını bile inancımızı yaşatmaya ayırmadık” diyor. Kara’ya göre şikayet edilen asimilasyona karşı Alevilerin en önemli “savunma” aracı, eğitim. Devleti, iktidarları Alevi haklarını tanımadığı için eleştirirken kendi görevlerini ihmal etmenin kabul edilemez olduğunu savunan Kara da Alevi kurum yöneticilerini bu pozisyonlarını “bir yerlere gelmenin basamağı” olarak kullandıkları inancında. Vedat Kara, “Alevi-Bektaşi Akademisi” gibi çalışmalara destek vermenin her Alevi yurttaşın “doğal” görevi olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluk duygusuyla hareket etmenin önemine dikkat çekti.

Alevi-Bektaşi Akademisi, çalışmalarını her yılın Nisan-Kasım ayları arasında daha geniş bir katılımla sürdürmeyi planlıyor.