Toplama Kampları Kapatılsın!

İHH, 4 STK ile birlikte Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekmek amacıyla vakıf genel merkezinde bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada Toplama Kampları’nın kapatılması çağrısı yapıldı.

İHH İnsani Yardım Vakfı, hem Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekmek hem de bölgede kurulan Toplama Kampları’nın kapatılması çağrısında bulunmak amacıyla İHH Genel Merkezi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür – Der), İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (iHAK), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum – Der) ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD)’nin de katılım sağladığı toplantıda bölgede kurulan Toplama Kampları’nın kapatılması çağrısı yapıldı.

“Ne Çinciyiz ne Amerikancı!”

Konuşmasına, “Doğu Türkistan, erkeklerin bile ağlayamadığı bir yer” diyerek başlayan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Arakan örneğini vererek Myanmar’da da çok zulümler yapıldığını ama erkeklerin hiç olmazsa ağlayarak dünyaya seslerini duyurabildiklerini hatırlattı. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz Doğu Türkistan meselesini gündeme getiriyoruz diye özellikle sosyal medyada ‘Siz Amerikancı mısınız?’ diye yaygara koparanlar oluyor. Şu iyi bilinsin ki biz Amerika’yı lanetliyoruz. Kudüs’ü sözde başkent ilan eden Amerika’yı tanımıyoruz. Birileri bizlere buna rağmen hala Amerikancı dıyorsa onları da lanetliyoruz. Biz ne Çinciyiz ne Amerikancı.

Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın Doğu Türkistan hassasiyeti bilinmektedir ve bu bize miras kalmıştır. Çin, ticari olarak İslam dünyasına mecburdur. İslam dünyası Çin’e şunu demelidir: Eğer Doğu Türkistan’a zulmetmezsen biz seninle ticari işbirliğine varız. Yoksa biz yokuz. Müslüman liderlere de sesleniyorum: Doğu Türkistanlı bir çocuğun gözyaşı Çin’in size verdiği paradan bin kat daha değerlidir. Bunu sakın unutmayın.

bulent-yildirim1.jpg

“Mahremiyet bitiriliyor”

Çin, Kültür Devrimi adı altında bir sürü kamp kurdu. Alıyorlar insanları ve bu kamplarda işkenceye tabi tutuyorlar. Oradan bir şekilde kurtulanlar bize şunları anlatıyor: Kadın tutukluların yüzlerine sigara söndürüyorlar. Elektrik veriyorlar. Soğukta bekletiliyorlar. Yoğun ve parlak ışıkta bekletiliyorlar. Uykusuz bırakılıyorlar. Aç ve susuz bırakılıyorlar. Ellleri kelepçeli ve ayakları prangalı olarak dolaştırılıyorlar. Buraya getirilen insanların evlerine de Kardeş Proje kapsamında Çinli erkekler yerleştiriyorlar. İkiz kardeş ilan ediyorlar. Böylelikle de mahremiyet bitiriliyor.

Bu kamplar niçin kuruldu? Bu kamplarda neler yaşanıyor? Bu kampları ziyaret etmek isteyenler neden engelleniyor? Batı emperyalizminin oyununa gelmeyin. Biz biliyoruz Amerika’nın ne olduğunu. Kudüs’te ne yapmak istediğini de iyi biliyoruz. Çin, Amerika’nın oyununa gelmesin. Doğu Türkistan’da eğer gerekeni yapmazsanız Çin içerisindeki Siyonist güçlerin sizi nasıl esir alacağını da iyi göreceksiniz.

Haberin tamamı için tıklayınız.

Etiketler