TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Basın Bildirisi Yayınladı

10 Ağustos 2018
Medyada yer alan haberler doğrultusunda, 2002 yılından beri iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İstanbul için yeni bir “koruma kanunu” hazırlığı içinde olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.

Haberlerden öğrenildiği kadarıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan İstanbul Eylem Planı kapsamında:

• Dikey yapılaşmanın yerine mahalle eksenli yapılaşmanın tercih edileceği,
• Muhitinden tecrit edilmiş (kapalı / güvenlikli) site ve dikey yapılaşmaya son verileceği,
• İstanbul’un siluetini bozacak gökdelenlere, çok katlı yapılara geçit verilmeyeceği,
• İstanbul’un eski ve yeni İstanbul olarak ayrılacağı,
• Eski İstanbul’un yeniden tanımlanarak sınırlarının belirleneceği ve turizme açılacağı,
• Uluslararası alanda ekonominin, sanatın, sporun ve turizmin merkezi modern bölgelerin Yeni İstanbul olarak anılacağı,
• İstanbul Koruma Kanunu’nun hazırlanacağı,
• İstanbul Deprem Çalışma Stratejisi ile önlemler alınacağı,

belirtilmektedir.

Öncelikle, meslek odaları ve ilgili sivil toplum kuruluşları dışarıda tutularak yapılan bu hazırlık demokratik bir yönetim anlayışıyla örtüşmemektedir. Kapalı kapılar ardında hazırlanan bu tür düzenlemelerin hiçbir zaman meşru kabul edilemeyeceği gibi, “iyi yönetim” anlayışı içinde de yeri olmadığını bir kez daha hatırlatırız.

16 yıldır görevde olan iktidar partisi tarafından bugün İstanbul’u hedef alan böyle bir çalışmanın başlatılmış olmasında bir samimiyet aramak mümkün değildir ve tarafımızca şaşkınlıkla karşılanmıştır. Son 16 yılı değerlendirdiğimizde:

• İstanbul’da bulunan gökdelenlerin %95’inin mevcut iktidar döneminde yapılmış olması,
• Bu süreçte, İstanbul için oluşturulan deprem toplanma alanlarının yaklaşık üçte ikisinin yok edilip, AVM ve yüksek yoğunluklu rezidanslara tahsis edilmiş olması,
• İstanbul’un kültürel varlıklarının ve dünya mirası olarak belirlenen alanlarının Mega Rant Projelerine kurban edilmesi,
• Sadece İstanbul’da değil, tüm ülke çapında Osmanlı ve Cumhuriyet mirası yapıların yıkılması ve/veya sorunlu restorasyon süreçlerinden geçirilmesi,
• “İmar barışı” adı altında yürürlüğe sokulan seçim yatırımı ile kalan tüm diğer kıyı alanlarının, su havzalarının, orman alanlarının ve tarihi alanların yağmaya, talana açılması,
• 3. köprü, 3. havalimanı gibi mega ulaşım yatırımlarıyla İstanbul’un su havzalarının, doğal alanlarının tahrip edilmesi ve uygulanması düşünülen Kanal İstanbul projesiyle bu tahribatın İstanbul sınırlarının ötesine taşınacak olması,

bugün İstanbul ile ilgili dile getirilen bu koruma kaygısının ne derece samimi olduğu ile ilgili güçlü bir fikir vermektedir.

Sadece bu kanun veya eylem planı özelinde değil, kentlerimizi doğrudan ilgilendiren birçok konuda siyasi iktidarın ve yönettiği kurumların görüşünü dikkate almadığı Şehir ve Bölge Planlama meslek alanı; kentlerimizde tutarlı ve akılcı, bilimsel ve sanatsal temellere dayanan, estetik ve kamusal yararları sağlayan, toplumsal, ekonomik ve mekansal yapı, korunması gerekli doğal varlıklar ve kültürel miras, altyapı, kullanım, ulaşım, ekolojik denge, yapılaşma, açık alanlar, sosyal ve teknik donatı alanlarına ilişkin düzenlerin kurulması için vardır. Mesleki sorumluluklarımız çerçevesinde belirtmek isteriz ki:

• Eski ve yeni İstanbul’un sınırları birbirinden ayrılamaz. İstanbul içinde barındırdığı tüm bileşenleri ile bir bütündür.
• Mahalle, tabandan oluşan bir olgu ve bir oluşumdur. Sosyal dayanışma, paylaşım ve bölüşüm alanıdır. Gelenekseldir. Kendi kendini korur. Mahalle konseptli konut projeleri yaparak, mahalle inşa edilemez.
• İmar barışı adı altında Tarihi Yarımada’nın da büyük bir kısmını içine alan geniş kapsamlı bir kent suçunun altyapısının üzerine, eski İstanbul’u koruma fikrini kurgulamak mümkün olamaz.
• İstanbul, özellikle de kentin tarihi alanları yeni bir turizm baskısı kıskacı altına girmiştir. İktidar, yakın bir gelecekte yeni mega turizm projelerini hayata geçirmek için altyapı oluşturmaya çalışmaktadır.

Bu kentin şehir plancıları olarak İstanbul Koruma Yasası adı altında hazırlanan bu yeni mega-rant adımlarına karşı kentimize ve mesleğimize sahip çıkmaya devam edeceğimizi değerli kamuoyuna bir kez daha ifade ediyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu

http://www.spoist.org/