8 Ülkeden 10 Aile Avrupa Birliği Kurumlarına Küresel İklim Krizi Nedeniyle Dava Açtı

İklim değişikliği dünya üzerinde birçok ekosistem, ekonomi, insan sağlığı ve refahı üzerinde oldukça yıkıcı bir etkiye sahip. Bu nedenle Avrupa’dan ve başka ülkelerden aileler hükümetlerinin ve bireysel olarak insanların iklim değişikliğine karşı daha çok savaşmasını istiyor.

Common Dreams sitesindeki “People’s Climate Case: Families Sue EU Demanding More Ambitious Action to Combat Climate Crisis” başlıklı habere göre, 8 farklı ülkeden 10 aile People’s Climate Case (İnsanların İklim Davası) adında oluşturdukları inisiyatifle bir araya gelerek, yaşadıkları yerleri tehdit eden iklim krizine karşı yeteri kadar harekete geçmemesi nedeniyle Avrupa Birliği kurumlarına dava açtı. Bu hareket sivil toplum örgütleri, vatandaşlar, avukatlar ve bilim insanları dahil büyük bir yelpazeye sahip.

72 yaşındaki Maurice Feschet, bir Lavanta çiftçisi ve iklim değişikliği nedeniyle 6 yıl içinde hasadının %44’ünü kaybettikten sonra Avrupa Birliği’ne karşı hareketlere katıldığını söylüyor.

Fiji, Fransa, Almanya, İtalya, Kenya, Portekiz, Romanya ve İsveç’teki Sáminuorra organizasyonuna dahil olan ailelerin, Climate Action Network (İklim Hareketi Ağı) desteğiyle Avrupa Parlementosu ve Lüksemburg Genel Kurulu’ndaki Avrupa Birliği Danışmanlığı’na açtığı davada, aileler kaybettiklerini geri kazanmaktan ziyade Avrupa Birliği kurumlarının sera gazı emisyonunu kontrol altına almasını, yenilenebilir enerjiye geçilmesini ve oluşabilecek tehlikelere karşı önlem almasını talep ediyor. Aileler özellikle Avrupa Birliği’nin sera gazı emisyonunu 1990’daki seviyesinden 2030’da yüzde 40’a düşürme hedefi üzerine odaklılar. Bu hedef gerçekleşirse, Paris Anlaşması’nın amacıyla ayın doğrultuda gidilmesinde ve böylece dünyadaki sıcaklık artışını “güvenli bir limite” çekme doğrultusunda yardımcı bir unsur olmuş olacak.

Paris Anlaşması’nın ana hedefi iklim değişikliği tehlikesine karşı, endüstriyelleşme dönemi öncesine kıyasla küresel sıcaklık artışını 2 °C’nin olabildiğince altına çekmek. Bu hedefi gerçekleştirmek için gerekli mali de fosil yakıt kullanımını azaltıp yenilenebilir enerjiye yönlenerek yapmayı planlıyor. Türkiye Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte gelişmekte olan bir ülke olarak imzalamış.

People’s Climate Change inisiyatifinden avukat Roda Verheyen “İklim hedefleri diplomasi, ekonomi ya da iklim modelleriyle alakalı değil artık. Bu insanların topraklarında, yaşadıkları yerlerde mallarının ve kültürlerinin korunmasıyla alakalı. Eğer bu durum mahkeme tarafından insan hakları meselesi olarak algılanmaya başlarsa o zaman dünyadaki tüm mahkemelerin ve yargı organlarının harekete geçeceği bir iklim koruma hareketi aktifleşebilir.” diyor.