Umut Vakfı’ndan Tüm Partilere Bireysel Silahsızlanma ve Silah Yasası Reformu İçin Mektup

Seçime bir aydan az bir süre kalırken ve Cumhurbaşkanı adayları partilerince belirlenmiş bulunurken Umut Vakfı, tüm partilere; seçim beyannamelerinde vatandaşlara bulunacakları vaatlere katkıda bulunmak amacıyla mektup gönderdi…

Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay imzasıyla Yönetim Kurulu adına parti genel başkanlarına, Cumhurbaşkanı adaylarına ve milletvekillerine gönderilen mektupta; her yıl artan şiddet olaylarının azaltılabilmesi ve insanların “silaha ulaşmalarının” zorlaştırılması için yasal düzenlemelerin yapılması istendi

Her gün en az 5 insanın bireysel silahlanma nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulanan Umut Vakfı mektubunda, şu görüşlere yer verildi:

“Umut Vakfı olarak; Türkiye’nin bugünü, geleceği ve esenliği için medeni değerlere dayalı,  herkesin  temel insan hak ve özgürlüklerinin korunduğu aydınlık bir Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için;  insan onurunun ve haysiyetinin temel kabul edildiği, herkesin şiddetten uzak ‘Yaşam Hak’ları güvence altında yurttaşlar olarak yaşayacağı; hukukun üstünlüğü ile demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin varlığı, ‘Bireysel Silahsızlanma’ ve ‘Silah Yasası Reformu’ için talebimizi kararlı bir şekilde sürdürmekteyiz.

2017 yılında medyaya yansıyan bireysel silahlı olaylarda; bir önceki yıla göre yüzde 28, son 3 yılda yaklaşık yüzde 61 artış gözlemlenmektedir. Yaşanan ve basına yansıyan 3 bin 494 bireysel silahlı olayda, 2 bin 187 kişi öldürülürken birçoğu ağır 3 bin 529 kişi de yaralanmıştır… Her yıl bu rakamlar yükselmektedir.

Ülkemizde, elimizdeki son verilere göre; her 100.000 kişide cinayet oranı 15’dir. Bu rakama taksirle adam öldürmeyi de eklediğinizde 30’a çıkmaktadır. Bu oran uluslararası kabul edilebilir oranların (100.000’de 5) çok üzerindedir. Kaygılanıyoruz ki; bireysel silahlanma durdurulamıyor, her geçen gün katlanarak artıyor önleyici çalışmalar ve silah denetimi uygulanamıyor. Bu silahlanmaya bağlı olarak da her yıl silahlarla işlenen cinayetler, şehir eşkiyalığı, çatışmalar artıyor. Aileler mağdur, toplum vicdanı ve değerler yerle bir olmaktadır. “

Mektupta;  seçimler akabinde TBMM milletvekilleri ve kurulacak olan yeni Hükümetin, toplumun bütün kesimlerini kapsayacak “Hak, Hukuk ve Sorumluluk Temelli sosyal politikaların hayata geçmesine öncülük etmesi” önerildi ve şöyle denildi:

“Umut Vakfı olarak yaşanan şiddetin, olayların azaltılabilmesi için insanların ‘Silaha Ulaşmalarının’ zorlaştırılmasını, her gün bir masum insanımızın canına mal olan ‘Bireysel Silahlanmayı’ önleme ve denetimi konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gerekliliğini ve yapılacağını ‘Seçim Beyanname’niz de karmaşık olmadan net ve açık olarak açıklamanızı önemle talep ediyoruz. “

Kurucu Başkan Nazire Dedeman Çağatay, seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesini, esenlik dileklerini de ilettiği mektubunda;  “Umut Vakfı’nın kurulacak olan yeni hükümet programı ve TBMM için yasa ve politikaların belirlenmesi çalışmaları için öncelikli önerileri”ni ise şöyle iletti:

Umut Vakfı’nın misyonu ve hassasiyeti “Yaşam Hakkı” konusu üzerindedir. Bu nedenledir ki “Sürdürülebilir Bireysel Silahsızlanma ve Denetimi ” ve “Yaşam Hakkının Güvence Altına Alınması” en önemli önceliğidir.

Bireysel Silahlanmaya ve kontrolsüzce kullanımına, kolayca ulaşılır olmasına mevcut Silah Yasasına (*) eleştirel yaklaşımımız ve önerilerimiz bu temel prensipler üzerinden değerlendirilmelidir.

Öncelikli ve acil önlem önerilerimiz;

  • “Silah Yasasında” yasanın en temel temel üç maddesinin uygulanması ve sıkı denetimi:
  • Edinim için haklı bir sebep;
  • En az 21 yaş;
  • Bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi, her 2 yıl da bir sağlık kontrolünün yenilenmesi;
  • Reklam; İstisnasız hiçbir silah, kurusıkı, pompalı tüfeklerde dahil veya malzemenin yazılı, görsel basın ve internette yayın yoluyla “aleni ve/veya gizli yöntemlerle” reklam ve tanıtımı yapılamayacağı gibi; her türlü ortam ve yöntemlerle tanıtım, pazarlama ve reklamı yapılmamalıdır. Mevcut dizi ve yarışma programlarında yapılan” Gizli Reklam” ın da yasaklanması. (Bu bağlamda, her gün değişik modelleri icat edilen silahlar, hatta reklamları da yapılarak (ki, dizilerde bile mutlu insan ilişkilerinden çok bireysel silahlanma adeta teşvik edilmektedir…)
  • Sivillere tanınan yıllık mermi hakkının 200 mermi ile sınırlandırılması.

Satış yapılacak yerlerde;

– Satış yapılacak silah veya mühimmatın güvenli olarak muhafazası için uygun fiziki tedbirlerin alınmış olması,

– Satılan silah beraberinde, saklama, kilit kuralları ikazların bulunmasının şart koşulması,

– Satış yapılacak yerlerin işyeri olarak faaliyet göstermesinde yerel yönetimlerce izin verilmiş olması,

– Kayıtların tutulacağı merkezi sisteme bağlı bilgisayar ve programına sahip olunması şartı,

– Mermi satışının kişisel veriler ve süreler ile merkezi sisteme kaydının kontrol ve denetimi

  • Ruhsat verilmesi aşamasında; Ruhsatlı silahların bulundurma, saklama ve kilit kuralları hakkında eğitim verilmesi ve yerinde denetimlerinin uygulanması “Silahlanma aile içerisinde şiddete neden olmakta ve silaha sahip beş kişiden biri silahını kadın cinayetinde kullanmaktadır Cinayet suçundan cezaevinde bulunan kadınların yüzde 40’ı kocalarını, kocalarına ait silahlarla öldürmüş. küçücük çocuklar babalarının ortalıkta bıraktığı silahla oynarken kardeşini vuruyor. Çocuklar babalarının evde bulundurduğu silahlarla intihar ediyor…
  • Açık hava toplantılarında, Düğün, Kına, Sünnet gibi kutlama alanlarına silah ile girilmesi ve havaya atış yapılmasının kanunen yasaklanması, ölüm ve yaralanmaların yüzde 50-60 azalmasına faydalı olacaktır.
  • Valilikler, Kaymakamlıklar, Muhtarlık ve Jandarma kuvvetleri tarafından; Bireysel Silahlar ile havaya ateş etme nedeni ile oluşan kaza ve ölümlere durdurulabileceği dikkat çekilmesi, bu durum ile ilgili kolluk kuvvetleri de dahil, kamuoyuna farkındalık çalışmaları yapılması,
  • Gerekirse silahla havaya ateş edenlerin ihbar edileceği bir ihbar hattının kurulması veya var olan bir hatta bildirilebileceğinin kamuoyuna duyurulması.
  • Bireysel Silahlanmanın, zararlarının ve sorumluluklarına dikkat çekmek ve kamuoyu farkındalığı için; ilgili “Kamu Spotları” hazırlanıp toplumun bilinçlendirilmesi.

(*) 25 Haziran 2013 tarihli Alt Komisyon Metnine göre Umut Vakfı Açıklama ve Önerilerimiz de detaylı olarak incelemenize sunulmaktadır.

Umut Vakfı’nın Yasa Tasarısı Önerisi’ne ise şu linkten ulaşabilirsiniz:

http://umut.org.tr/25-haziran-2013-tarihli-alt-komisyon-metnine-gore-umut-vakfi-aciklama-ve-onerileri/