Türkiye’de İlk Kadın Semt Pazarı Diyarbakır Bağlar Semt Pazarı -2

Pazar Kadınları umutsuz ruh hallerine rağmen birbirleriyle sıkı sıkıya bağlı ve birbirleriyle koordineli çalışıyorlar. Hemen hepsi kocaman bir aile, birbirlerinin düğünlerine cenazelerine gidip birçok duyguda ortaklaşıyorlar.

Bizim de çok tesadüfi bir şekilde öğrendiğimiz Bağlar Kadın Semt Pazarı Derneği’nden Güler Deniz’le röportajımızdan sonra kendisi bizi pazara davet etti. Dayanışmak ve pazardaki kadınlarla tanışmak ve yerinde gözlem yapabilmek için bir gün pazara, bir gün de kahvaltıya gittik. Bol kahkahalı samimi bir sohbet sonrası izlenimlerimizi ve kadınların söylediklerini Sivil Sayfalar okuyucuları için derledik.

Pazar içerisinde kadınlar profesyonel çalışıyorlar. Sorunlarını kurdukları komisyonlarla çözmeye çalışıyorlar. Politikayla, sanatla, şehrin meseleleri ile de ilgileniyorlar.

Sorularımızı hem müşterilere, hem çalışanlara yönelttik. Müşteriler kadınların çalışıyor olmasından bir hayli memnun ama kadınlar pazarının erkek pazarından daha pahalı olmasından şikâyetçi. Pazar yerinde kadınların çoğu konuşmaya çekiniyorlar. Konuşanların çoğu da isimlerinin kullanılmaması ve görüntü alınmaması şerhi ile konuşmayı kabul ettiler.

Kadınlar pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadın Müşteri 1: Kadınlar pazarı güzeldir, rahattır. Biz kendimize alışveriş yapıyoruz. Satıcılar kadın olunca daha rahat konuşabiliyoruz. Onları görünce kendimizi iyi hissediyoruz

Kadın Müşteri 2: Kadınlar bize seçtiriyor ve bize daha özenli davranıyorlar. Biraz pahallı olmasa daha iyi olacak ama alıştık onlara bir kere.

 

Nasılsınız? Nasıl gidiyor pazarcılık?

1. Kadın:  Kızım kötü gidiyor. Eskiden bu Perşembe pazarında  günde 100 TL kazanıyorduk şimdi en fazla 50 TL kalıyor bize. Kocam yaşlıdır. Oğlum cezaevinde. Ona bakıyorum, eve bakıyorum. 10 çocuğum var. Mecburum.

2. Kadın: Berbat. Durmuş. Bu günlerde berbat. 2 aydır erkek pazarın etkisi var. Çeyreğe düştü gelirimiz. Ben Çarşamba pazarına 6 kasa roka götürüyordum şimdi 1 kasa satamıyorum. 50 tane roka satamadığın pazar, pazar olamaz

3. Kadın: Kızım 5 yıldır bu işi yapıyorum. Kendimizi belediyeye yazdırdık. Numaralarımızı istiyoruz. Kimliğimizi istiyoruz. Güvencemiz yok, sigortamız yok. Tuvalet sorunumuz var. Ne namazımız var, ne de ibadetimizi yapabiliyoruz. Çevredeki evlere gidiyoruz. Erkek pazarcılar geldi mahvolduk. Eşim diyor ki imkân olsa istemem sen bu halde olasın. 1 hafta gitmesem bakıyorum herkes perişan evde yiyecek ekmek yok. 50 kuruş için on defa oturup kalkıyorum. Vallahi artık kalkmaya üşeniyorum diyorum siz kendinize alın.

4. Kadın: Kötü gidiyor. Eve ekmek götüremiyoruz artık. Diyorlar kadın evinde otursun. Dedim erkeğin ne özelliği var biz de erkek gibiyiz biz kadınız, biz anayız, biz mağduruz. Hem eve hem de pazara. Mağdur olmazsak ne işimiz var burada. Evimizde oturur çocuğumuza bakarız. Benim eşim engelli. Her altı ayda bir Ankara’ya gitmek zorunda, tedavisi zor kanser aynı zamanda… İki çocuğum okuyor. Bizim numaramız niye verilmiyor?

 

Numaramız derken bunu biraz daha açıklayabilir misiniz?

4. Kadın: Erkek pazarcılara numara veriliyor. İsterlerse kendileri o numarayla işletiyorlar, isterlerse de satıp kiraya verebiliyorlar. Bizim de numaramızı versinler. Erkekler demiş biz bayanlardan alacağız. Almasınlar, bizi mağdur etmesinler. Pazara başlamadan saçımız siyahtı şimdi bembeyaz oldu. Yaz kış ayakta duruyoruz; yazı ayrı, kışı ayrı bir dert. Hele Ramazanda yerlerde sürünüyorduk ( gülüyorlar ). Sadece el açmayalım evimize bir ekmek götürelim istiyoruz. Ayıptır el açmak. Lavabo ve numara sorunumuz var. Biz de insanız hak neyse onu versinler fazlasını istemiyoruz.

Lavabo sorunumuz var dediniz ihtiyacınızı nasıl görüyorsunuz?

1. Kadın: Afedersiniz kapıları çalıyoruz apartmanlara gidiyoruz. Biz çok utanıyoruz ama insanlar zorluk çıkarmıyorlar sağ olsunlar, çay ikram ediyorlar Bir gün hava çok soğuktu müşterilerimden biri hırka ve şemsiyesini getirdi. Aile gibi olmuşuz bazılarıyla. Mağdur oluyoruz çok soğuk havalarda. Biz neyse onu söylüyoruz. Erkeklerin burada pazar kurması da bizi ayrıca mağdur etti.

Bu pazarda en sevdiğiniz şey nedir?

2. Kadın: İş olunca mutlu oluyoruz. Benim kafam oğlumda bu aralar. Derslere çok ilgisi yok, boş gidip geliyor, ilgilenemiyorum.

 

Kadınlardan biri yanındakini göstererek, “Bunun çok güzel bir anısı var, anlatsın size” dedi, sözü ona bıraktık biz de:

5. Kadın: Biz iş kadınları derneğinin (DİKAD) konserine gittik. Sanatçı Rojda aşk şarkısı söyledi. (Gülüyor) Herkesin telefonu kameralıydı, benim kameralı değildi, ben de çekiyormuş gibi yaptım. İlk defa o gün eve 12’de gittim. Çocuğum beni aradı, “Anne gelirken eve ekmek getir” dedi. Çıktığımda her yer kapanmıştı. Eve gittim çantamı fırlattım. Eşim de uyanık. Onlar kızmadan ben kızdım, “Kalkın kendinize yemeğinizi yiyin, ben yatıyorum” dedim. “İnsan bu saatte ekmek ister mi? Demek eve gelmesem aç kalacaksınız”. Eşim de gülüyor, “Bir de üste çıkıyor” diye. Ben bağırıp çağırınca onlar sustular (gülüşmeler). Boşver kızım neyi anlatayım neyi anlatmayayım. Benim eşim çalışmadığı halde ben ona para gönderiyorum. Hiçbir iş yapmıyor. Eşime iş verdim, Pazar ürünlerinin nakliyesini yap günlük 30 TL para vereceğim dedim. Düşünün kendi evinin eşyalarını parayla götürüp getiriyordu. O parayı aldığı gibi kahvede harcıyordu. Eve 1 ekmek bile getirmiyordu. Ben de kızdım işi ondan aldım. Artık bir yabancı getirip götürüyor ürünlerimi.  Bir de üstüne ev işi yapıyorum. Şimdi Diyarbakır sokaklarında karton toplayıp satıyor sigara için. Halimi görüyorsunuz sabahtan akşama kadar bu patates filelerini çırpmaktan omuzumu hissetmiyorum artık. Bak karşıdaki arkadaşın eşi belediyeden. O ihraç edildi ama geliyor eşiyle mücadele ediyor. Her gün boş durmuyor, elinden ne gelirse yapıyor. Haftada 120 tl cepte kalacağına harcıyordu. Umurunda değilim.

 

Ne zamandan beri pazarcılık yapıyorsunuz?

4. Kadın: Ben 2013 yılından beri Diyarbakır’da çalışıyorum.  Öncesinde de 8 sene İzmir Menemen’de pazarcılık yaptım. İnsanlarımız burada kadınların çalışmasını istemiyor. Kadınlar kadınları istemiyor. İzmir’de kadınlar erkekler birlikte çalışıyorlardı. En başta erkeklerin çok tepkisini aldık, “Kadınların ne işi var pazarda?” diyorlardı. Artık becerebildiğimizde ikna oldular. Ağır kaldırdığımızı, satabildiğimizi görünce söylenmekten vazgeçtiler. Eskiden erkekler istemiyordu. Şimdi olumsuz tepkilerin çoğunu kadınlardan alıyoruz.

Bunu daha önceki pazarcılardan duymamıştık nasıl tepkilerden bahsediyorsunuz?

4. Kadın: Memur kesim daha çok saygı duyuyorlar ama diğer kadınlar, bizim insanımız, istemiyorlar. Hala geleneksel algıları yıkılmamış. İstiyorlar ki evden çıkmayalım. Hayatın, mücadelenin içinde olmayalım. Ama aşacağız yavaş yavaş. Kadın ve erkek hayatın her alanında omuz omuza olmayı öğrenmeli .

Eşiniz ne düşünüyor?

4. Kadın: Eşim bir şey diyemez. Ben çalışıyorum, ben kazanıyorum. Benim hayatım, benim kararım. Bu benim işim. Eskiden başkasının emri altında çalışıyorduk şimdi kendi işimin patronuyum. Eşim iş olmadığı için çalışmıyor. Oğlum Aydın’da uluslararası ticaret okuyor, çalışmak zorundayım. Bütün eve ben bakıyorum. Pazarcılığı çok seviyorum. Eşyam satılmasa da önemli değil. Benimdir, işçi olmaktan iyidir. Eşim gidip halden alıyor. O temizleyip ayıklıyor, ben satıyorum. Sabah 6 buçuktan 8’e kadar çalışıyorum. Kolektif çalışıyoruz. Düşünün ki 6 yıldır bu Pazar var ama Diyarbakır’da hala bunu duymayan insanlar var. Sesimizin daha çok duyurulmasını istiyoruz. İsyan bayrağını mı çıkaralım? Belediye de destek vermedi. Sivil toplum dernekleri de dayanışmadı bizimle. Biz kazan kaldırıp herkese rest çekince herkesin haberi oldu. Sonra birkaç sivil toplum kuruluşu konuşmaya ortaklaşmaya geldi. Şimdi Diyarbakır İş Kadınları Derneği ile ortak bir proje yapacağız.

İstediğiniz nedir ? ne olursa temel ihtiyaçlarınız karşılanırsa hayatınız kolaylaşacak*?

  • Numaramızı istiyoruz artık kimlikli, sigortalı çalışan olmak istiyoruz.
  • Bir seyyar tuvalete ihtiyacımız var.
  • Erkek pazarı ve pazarcıları işimize taş koymasın.
  • Diğer STK’lar özellikle kadın konusunda çalışan kuruluşları ve örgütlerinden yardım ve ortaklaşma bekliyoruz.
  • Tüm kadınları kadınlar pazarından alışveriş yapmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz .
  • Can güvenliğimiz yok bu konuda daha sıkı tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.

(Kadınların ortak taleplerinden derlenmiştir )