“Müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa kadın cinayetlerni artırdı”

“Bize göre ekim 2017’deki kadın cinayetlerindeki artışın nedeni, müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren kadınların haklarına saldıran yasanın meclisten geçirilmesi.” Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural ile, artarak devam eden kadın cinayetlerini konuştuk. Kural, tüm kadınları kadına karşı şiddeti önlemek için kadın meclisleri kurmaya ve birlikte çalışmaya davet ediyor. Kadın cinayetleri önceki […]

“Bize göre ekim 2017’deki kadın cinayetlerindeki artışın nedeni, müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren kadınların haklarına saldıran yasanın meclisten geçirilmesi.”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Deniz Kural ile, artarak devam eden kadın cinayetlerini konuştuk. Kural, tüm kadınları kadına karşı şiddeti önlemek için kadın meclisleri kurmaya ve birlikte çalışmaya davet ediyor.

Kadın cinayetleri önceki yıllara göre artış gösteriyor, İzmir’de durum nasıl?

Evet, kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik şiddette ciddi bir artış var. 2016 yılında toplam 338 kadın cinayeti işlenirken, 2017 yılının henüz ilk 11 ayında 364 kadın cinayeti işlendi. Bu rakam bile artışın boyutlarını gözler önüne sermeye yetiyor. Örneğin geçen ekim ayında 40 kadın öldürüldü. Şimdiye kadar bir ayda gördüğümüz en yüksek rakam bu. İzmir’de de durum pek farklı değil. İzmir son beş yılda kadın cinayetlerinin en fazla olduğu ikinci il.

Cinayetlerin artışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadına yönelik şiddetteki artışın tesadüf olmadığının farkındayız. Ne zaman kadınların haklarına yönelik saldırılar olsa şiddet de artıyor. Kadınlar lehine kazanımlar olduğunda ise şiddet azalıyor. Örneğin 2011 yılında kadın cinayetleri azaldı. Bunun nedeni ise 6284 sayılı Koruma Kanunu’nun yasalaşma süreci olması. Bize göre ekim 2017’deki kadın cinayetlerindeki artışın nedeni, müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren kadınların haklarına saldıran yasanın meclisten geçirilmesi.  Kadınlar olarak dişimizle tırnağımızla yürüttüğümüz mücadele sonucu kazandığımız 6284 sayılı Koruma Kanunu var. Bu kanun etkin şekilde uygulanmıyor. Hatta son dönemde “yuva yıkıyor” denerek 6284’e saldırıyorlar. Ancak kadınlar koruma altında, hatta en güvenli diye bilinen sığınma evlerinde bile öldürülebiliyor. Son dönemde bir de boşanmaları zorlaştıracak arabuluculuk kanunu getirmeye çalışıyorlar. Oysa biliyoruz ki kadın cinayetlerinin en önemli gerekçesi kadınların boşanmak istemesi. 6284’le kazandığımız haklarımıza saldıracaklarına ya da boşanmaları zorlaştırmakla uğraşacaklarına kadına yönelik şiddeti durdurmakla uğraşmalılar. Kadına yönelik şiddeti durdurmak için, derhal bu kadın düşmanı politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor.

Ceza indirimlerinin de bu artışta etkisi var diyebilir miyiz?

Biz tek tek davaları takip ederek ‘iyi hal’, ‘haksız tahrik’ gibi kadına yönelik şiddet suçlarında verilen ceza indirimlerinin önüne geçmek üzere mücadele ediyoruz. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi şunu der: ‘Eğer her şeyi tam yaptın ama kadına şiddeti durduramadıysan, o zaman faile caydırıcı cezalar vermelisin.’Bizdeki ceza indirimleri caydırıcılığa engel. Bu indirimlerin uygulanmaması için hem yasal değişiklik olmalı hem de takip edilmelidir.

Kadınlar bu konuda nasıl mücadele yürütebilirler sizce?

Biz  Kadın Meclisleri olarak kadına yönelik her türlü şiddete, kadın cinayetlerine karşı Türkiye’nin pek çok ilinde çalışmalar yürütüyoruz. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti ve çocuk istismarı davalarını takip ederek, kadınlar için adalet mücadelesi veriyoruz. Toplumun her kesiminden kadınlar olarak kadın meclislerinde birleşmemiz çok önemli. Çünkü kadına yönelik şiddeti ancak birlikte mücadele ederek durdurabiliriz. Her kesimden, her yaştan, her görüşten kadına açık olan kadın meclisleri kadınların sorunlarını ve çözüm yollarını konuşması için çok önemli. Bir araya gelip fikirler üreterek başaracağımızı biliyoruz. Tüm kadınları kadın meclislerinde birleşmeye çağırıyoruz.