“İyi eğitim veren ortaöğretim kurumların sayısı artmadığı sürece, sistemin yerine ne koyarsanız koyun sistem rekabetçi hale gelecektir”

06 Kasım 2017
TEOG’un kaldırılmasının ardından yerine gelecek sistemin çalışmaları hala devam ederken Sivil Sayfalar ve Eğitim Reformu Girişimi  (ERG) farklı paydaşları yuvarlak masa toplantısında bir araya getirdi.Toplantıda değişen sınav sistemi ve eğitimin temel sorunları konuşuldu. TEOG ve yeni gelecek sisteme dair  yapılan yuvarlak masa toplantısı sonrası Sivil Sayfalar olarak katılımcılara”Eğitimde esas sorunun sınav mı, yoksa sınav tartışmasının esas konuyu engellediğini mi?” sorduk; […]

TEOG’un kaldırılmasının ardından yerine gelecek sistemin çalışmaları hala devam ederken Sivil Sayfalar ve Eğitim Reformu Girişimi  (ERG) farklı paydaşları yuvarlak masa toplantısında bir araya getirdi.Toplantıda değişen sınav sistemi ve eğitimin temel sorunları konuşuldu. TEOG ve yeni gelecek sisteme dair  yapılan yuvarlak masa toplantısı sonrası Sivil Sayfalar olarak katılımcılara”Eğitimde esas sorunun sınav mı, yoksa sınav tartışmasının esas konuyu engellediğini mi?” sorduk; yanıtlarını sizler için derledik.*

https://www.youtube.com/watch?v=qB9I-jd6sbM

Didem Aksoy – ERG:Günümüzde sınav sistemi ve TEOG tartışılıyor ancak sınavın tartışılması aslında bizim esas problemleri konuşmamızı maalesef engelliyor. Türkiye’de eğitimin temel olarak iki problemi olduğunu düşünüyorum. Biri; eğitim kurumlarında verilen eğitimin niteliği, okullarda verilen eğitimin niteliği, ikincisi ise eğitim politikalarının yapılma şekli ve süreci. Şu anda liseye nasıl öğrenci yerleştirileceğini, bu sistemin nasıl olması gerektiği konuşuluyor. Ancak ortaöğretim kurumlarına baktığımızda eğitimin niteliğinin çok düşük olduğunu görüyoruz. İyi eğitim veren ortaöğretim kurumlarının sayısı çok az, bu sayı çok az olduğu takdirde, siz bu sistemin yerine ne koyarsanız koyun, sistem rekabetçi bir hale gelecektir. Dolayısıyla öğrencinin nasıl yerleştirilmesi ve nasıl alınmasından gerektiğinden öte aslında ortaöğretim kurumlarının eğitim niteliğinin yükseltilmesi çok önemli ve nitelikli eğitim veren liselerin sayısının daha da fazla olması çok önemli. Bunun yanında eğitim politikalarının yapılma şeklide maalesef bir sıkıntı Türkiye’de. Politikalar çok hızlı yapılıyor, veri temelli yapılmıyor, sistem çok hızlı değiştiriliyor. Bu da sistemlerin veri temelli bir şekilde hazırlanamamasını, sonrasında üzerinde bilimsel çalışmalar yapılamamasını, etkisinin ölçülememesine sebep oluyor. Bu nedenle aslında yaptığımız politikaları da daha sürece yayarak, paydaşları dahil ederek, veri temelli yapmamız gerekiyor.

*Teknik katkılarından dolayı kameraman Ali Osman Karaaslan ve 451 derece’ye teşekkür ederiz.