Kelebekler Vadisi Konya’yı renklendiriyor

Konya’da 2015 yılında açılan ve Avrupa’nın en büyük kelebek uçuş alanına sahip olan Tropikal Kelebek Bahçesi, Konya halkının yanı sıra ulusal ve uluslararası ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.   Gökyüzünden bakıldığında kelebek şeklinde gözüken dev  bir cam seradan bahsediyoruz. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi toplam 7.600 metrekarelik açık alanda kurulu, kelebek bahçesinin bulunduğu sera ise 1.600 metrekare […]

Konya’da 2015 yılında açılan ve Avrupa’nın en büyük kelebek uçuş alanına sahip olan Tropikal Kelebek Bahçesi, Konya halkının yanı sıra ulusal ve uluslararası ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.

 

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi girişi

Gökyüzünden bakıldığında kelebek şeklinde gözüken dev  bir cam seradan bahsediyoruz. Konya Tropikal Kelebek Bahçesi toplam 7.600 metrekarelik açık alanda kurulu, kelebek bahçesinin bulunduğu sera ise 1.600 metrekare ve özel olarak düzenlenmiş. Kenya ve Filipinler’den getirilen 15 çeşit kelebeğin yaşadığı sera, kelebekler için doğal yaşam alanlarına benzer dizayn edilmiş. 28 derece sıcaklık ve yüzde  80 nem oranı ile tropikal iklim şartları bahçe içinde sağlanmış durumda. Hissedilen yoğun nemli ortama rağmen, bahçedeki eşsiz güzellikteki kelebekleri görmek için Konyalılar ve Türkiye’nin diğer şehirlerinden gelen ziyaretçiler sera önünde kuyruklar oluşturuyor.

Bahçe içinde kelebeklere dair bilgilendirme için gruplara rehber sağlansa da, bireysel olarak ziyaret edenler bu bilgilendirmeden mahrum kalabiliyor. Rehber olmasa da birçok bilgiyi sera içerisinde farklı alanlarda bulunan müze bölümlerinden edinebiliyorsunuz. Bahçe içinde bir cam bölmede kelebeklerin (gündüz kelebeklerinin tırtıllarının) pupa ve (gece kelebeklerinin tırıllarının) kozalarını birçok farklı noktada görebilmek mümkün. Ayrıca bu cam bölmelerin üzerinde kelebeklerin hangi yılda ve nereden geldiğine dair de bilgiler mevcut.

Tropikal Kelebek Bahçesi, kelebeklerin ömrünün bir olduğuna inananların yanılgıya düşmelerini de engelliyor ve sitelerinde de bulunan şu bilgiyi ziyaretçileri ile paylaşıyor : “Kelebeklerin bir gün yaşıyor hikâyesi mayıs sineğinden gelmektedir. Mayıs sineği fizyolojik olarak kelebeklere çok benzediğinden onun ömrü bir gün olması kelebeklerin de ömrünün bir gün olduğu yanlış inancını doğurmuş. Kelebekler türüne bağlı olarak bir hafta ile bir yıl arasında yaşarlar. Yaşamı yumurta, tırtıl, pupa ve kelebek olarak ele alırsak bu süre daha uzun olmaktadır. Kelebeklerin ömürleri hakkında birkaç örnek verecek olursak Türkiye’de yaşayan Sarı Bantlı Kadife (Nymphalis antiopa) ergin evrede on ay kadar yaşayabilmektedir. Güney Amerika’da yaşayan bir güve olan Yukka güvesi (Prodoxus y-inversus) tırtıl halinde 30 yıl kadar var olabilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere kelebeklerin ömrü bir günden daha uzundur.”

Bahçeden hemen sonra sıra Kelebek Müzesi’ne geliyor ve bir kelebeğin yaşam döngüsünün nasıl olduğuna dair hazırlanmış bir bölmeyle karşılaşıyorsunuz. Bölmede bir kelebeğin oluşum aşaması ve son hali, hem farklı farklı kutucuklarda kurutulmuş halde hem de ekranlarda dönen görseller ile anlatılıyor. Müzenin içindeki bir sonraki bölmede ise suni oluşturulmuş görünümler içerisinde kurutulmuş kelebeklerle karşılaşıyorsunuz. Açıkçası insan capcanlı kelebekleri nasıl olduğunu bilmediği bir teknikle kurutulmuş olarak görünce biraz üzülüyor.

Yine müze içerisinde Böcek Sineması adıyla ufak gösterimlerin devamlı halde yapıldığı bir sinema salonu bulunuyor.

Bir sonraki bölüm; Kelebek Sınıflandırması. Bu bölümde koca cam bölmeler içerisinde farklı türlere ait kelebeklerin kurutulmuş halini bir arada görebiliyorsunuz. Cam bölmelerin alt taraflarına yerleştirilmiş ekranlardan kelebeklere dair bilgi alınabilecek dokunmatik ekranlar bulunuyor. Daha çok çocukların ilgisini çekecek şekilde kelebek oyunları, dünyadan hikayelerle kelebeklere dair farklı inanışlar ve bilgilendirici hareketli görseller yer alıyor.

Ayrıca bu ekranlarda tükenmeye yaklaşan kelebek türleri ve neslin tükenmesinin nedenlerine dair bilgilendirmeler bulabiliyorsunuz. Sadece bilgi de vermiyor üstelik bu durumu azaltacak çözüm önerileri ve dikkate alınması gereken noktaları da belirtiyor. “Nasıl yardım ederim ?” sorusunu soracaklar için de dört doğa derneği internet siteleri ile birlikte ziyaretçilere öneriliyor.

Son olarak Böcek Müzesi’yle Tropikal Kelebek bahçesi turu tamamlanmış oluyor. Bu alanda küçük mağaralar şeklinde oda oda düzenlemiş bölmelerde, ahşap kutucuklar içinde kurutulmuş böcekleri görebiliyorsunuz. Kurutulmuş böceklerin yanında, böceklerin çizgi film karakterlerine benzer minik heykelleri ve hikâyeleri de mevcut.  Gezinin sonunda müze çalışanları çocuklar için hazırlanmış bir kitabı da hediye ediyor: Sümeyra Turanalp’in yazdığı “Yaşasın Kelebek Oluyorum!- Bir Kelebeğin Günlüğü” kitabı, Özlem Yüce Aka’nın çizimleriyle çocukları mutlu edeceğe benziyor.