Robotlar “Hak”lı mı?

“Robotların ‘kişisel’ haklarını, günümüz koşullarında tartışmaya açan ilk olay Amerika’ da, Boston Dynamics firmasının robot tanıtım günlerinde yaşandı. Bir yetkilinin Atlas robotunu tanıtırken tekmeyle ve sopayla robota vurma eylemleri pek çok ‘insan’ tarafından tepkiyle karşılandı. Gelecekte robotların iyiden iyiye insansılaştığı dönemde, geçmişe yönelik bu işkencelerin hesabını soracağını da savunan bu ‘insan topluluğu’, üretici firmaların, robotlar […]

“Robotların ‘kişisel’ haklarını, günümüz koşullarında tartışmaya açan ilk olay Amerika’ da, Boston Dynamics firmasının robot tanıtım günlerinde yaşandı. Bir yetkilinin Atlas robotunu tanıtırken tekmeyle ve sopayla robota vurma eylemleri pek çok ‘insan’ tarafından tepkiyle karşılandı. Gelecekte robotların iyiden iyiye insansılaştığı dönemde, geçmişe yönelik bu işkencelerin hesabını soracağını da savunan bu ‘insan topluluğu’, üretici firmaların, robotlar üzerinde sınırsız özgürlüğü olmamasına ilişkin düşüncelerini sosyal medya aracılığı ile gündeme taşıdı.”

Robotlar ve yapay zeka, Endüstri 4.0 süreci ile hayatımızda yatay bir büyüme sergiliyor. Bilim kurgu filmleri ya da yazınlarındaki sahnelerin pek çoğunu yaşıyoruz ya da muhtemel yaşanacaklara şaşırmıyoruz.

Facebook ve Google gibi iki devin araştırmaları ve bunun en birincil taşıyıcısı akıllı telefonlar ile “yapay zeka” artık insanları daha çok tanıyor, daha iyi değerlendirmeler yapıyor ve benliğimizin derinine iniyor.

Robotlar ve yapay zeka, kimisine göre korkutucu, kimisine göre hayranlık uyandırıcı şekilde gelişiyor, akıllanıyor; yürüyor, koşuyor, konuşuyor, hizmet ediyor. Evimizde, ofisimizde, sokakta, okulda, fabrikalarda en çok da askeri harekatlarda kolaylaştırıcı; ikame unsurlar olarak yayılıyor. Avrupa ve Japonlar yaşlanırken, insan gücü ve bakım desteği konularında korkularını gideren yine robotlar oluyor. Bir Japon firmasının Fransa’da üretip piyasaya sunduğu Pepper, “bize kim bakacak” boşluğunu doldurmaya başlarken özellikle Avrupa’da yaşlı insanlar Pepper’ın üreticileri için şimdiden dua ediyor.

PEK ÇOK SORU VAR

Robotları yaşamımıza almaya bu kadar hevesli iken robot ve insanların ortak yaşamını düzenleyecek yasalara ilişkin soru işaretleri ise yeni yeni yanıt bulmaya başlıyor:

Robotlar insanlara zarar vermeye başlarsa ne olacak? Peki insanlar robotlara zarar vermek de özgür mü? Robotlar iş hayatında insanların yerine geçer mi?

Robot yasaları ya da robot kuralları ya da robot hakları deyince ne anlayacağız; “Tekmelenen, itilen kakılan robotların da canı var onlar da robot, kıymayın gariplere” düzenlemeleri mi? Robotların daha daha zeki olması durumunda insana zarar vermesini engelleyecek kurallar mı? Robotlarla insan ilişkilerini düzenleyen evrensel yasalar mı? Yoksa robot üreticilerine ayar veren yönergeler mi? İnsanlardan daha zeki olmak ve daha hızlı muhakeme etmek üzere geliştirilen akıllı robotlar, insanlararası rekabette tercih sebebi olurken, kıskançlığından çıldıran insanların gösterdiği refleks ne kadar suç teşkil edecek?

Tabi bir de yasalar koyuldu diyelim, muhataplardan biri insan diğeri yani bir kriz anında sorumlu tutulacak diğer taraf, yazılımcı mı üretici firma mı yoksa robotun kendisi mi olacak?

SORULARLA YANITLAR DA ÇOĞALIYOR

Bu soruların yanıtlarını arayanlar ise dört bir yanda tez üretmeyi, örgütlenmeyi, tezlerini gündeme getirmeyi hızlandırıyorlar. Yeri geliyor, bir hukuk şirketi yapay zekaların kişi mahremiyetini ihlallerini konu alan bir lobi faaliyeti yürütüyor. Yeri geliyor bir grup bilimkurgu sever “I Robot” kitabı üzerinden örgütlenerek, Asimov yasalarının yürürlülük tarihinin geldiğini savunuyor. Yeri geliyor, Avrupa Parlamentosu bir tavsiye kararı alarak, tüm bu sorulara kendince yanıtlar veriyor.

Biz ise burada karınca kararınca bu tartışmalara ufak bir kapı araladık, robotları ve yapay zekaları ilgilendiren hak hukuk tartışmalarını gündeme getirmeye niyetlendik.

ASİMOV YASALARI ZEMİN OLUŞTURUYOR

Robot kelimesi ilk olarak Çek yazar Karel Capek tarafından 1924 yılında bir oyunda kullanıldı…Robot hakları daha doğrusu robot davranışlarını düzenleyen kurallar ise ilk kez 1942 bilim kurgu yazarı Isaac Asimov tarafından Ben Robot (I Robot) adlı romanda dile getirildi. Asimov, robotların davranışlarını düzenleyen üç maddelik kanunu ilk kez gündeme getirdi:

  1. Bir robot bir insana zarar vermez ve hareketsiz kalarak bir insanın zarar görmesine seyirci kalamaz
  2. Bir robot, insanlar tarafından kendisine verilen emirlere uymak zorundadır. Fakat bu emirler birinci kuralla çelişemez.
  3. Bir robot, birinci veya ikinci yasayla çelişmediği sürece her daim kendi varlığını korur.

Daha sonra diğerlerine kıyasla dördüncü veya sıfırdan bir yasa çıkardı:

  • Bir robot insanlığa zarar vermez ve insanlığa zarar verilmesine izin vermez.

O günden bugüne Asimov’un robotik yasaları giderek bilimkurgu kültürünün önemli bir parçası oldu. Şimdilerde ise yasa tasarısı metinlerinin ana omurgasını oluşturuyor.

BOSTON DYNAMİCS VAKASI

Şirket yetkilisi robota şiddet uyguladı.

Robotların “kişisel” haklarını, günümüz koşullarında tartışmaya açan ilk olay Amerika’ da, Boston Dynamics firmasının robot tanıtım günlerinde yaşandı. Bir yetkilinin Atlas robotunu tanıtırken tekmeyle ve sopayla robota vurma eylemleri pek çok “insan” tarafından tepkiyle karşılandı. Gelecekte robotların iyiden iyiye insansılaştığı dönemde, geçmişe yönelik bu işkencelerin hesabını soracağını da savunan bu “insan topluluğu”, üretici firmaların, robotlar üzerinde sınırsız özgürlüğü olmamasına ilişkin düşüncelerini sosyal medya aracılığı ile gündeme taşıdı.

 

YOUTUBE VE FACEBOOK ÖRGÜTLENMESİ

Robotlar konusunda çığır açan Boston Dynamics’in infial yaratan bu görüntülerinin ardından tartışma sosyal mecralarda hızla yayılırken, robotların haklarını savunan pek çok topluluk da kuruldu.

YouTube’da #robotlivesmatters hashtagi ile 1500’ü geçen paylaşım yapıldı. Facebook’ta Dünya Robot Hakları Örgütü’nden, ‘robotlara dokunma’ya kadar çok sayıda topluluk sayfası açıldı.

İddialar öyle ki bu tartışmalar sonrası Google kendi bünyesindeki Boston Dynamics’i satmaya karar verdi. Dünyanın en iyileri arasında yer alan üretici firma, çok yakın bir zamanda, Japon Softbank’a rakamları telaffuz edilmeyen bir meblağya satıyor.

ROBOTLAR İNSANLARIN İŞİNİ Mİ ELİNDEN ALIYOR?

“Robotların hakları vardır” tartışması bir yanda yürürken, bir yanda da “İnsanların robotlar karşısındaki hakları” gündeme gelmeye başladı.

Robotların yavaş yavaş insanların işini eline geçirmesi Dünya Ekonomik Forumu’nun da gözünden kaçmadı. Yakın tarihli bir araştırmada, günümüzden 2020 yılına kadar gelişmiş ülkelerde 7,1 milyon kişinin iş imkanının kaybolacağı ve 2,1 milyon kişiye yeni iş oluşturulacağı, diğer bir deyişle, 5 milyon kişilik iş kaybı olacağı vurgulandı.

AVRUPA’DA ROBOTLARLA İLGİLİ İLK YASA TASLAĞI

Bu tartışmalar ışığında, robotların sivil hayatta var olma kurallarına ilişkin en kapsamlı yasa taslağı ise tabii ki demokrasinin beşiği, hak/hukuk düzenlemelerinin merkezi Avrupa’dan geldi. Avrupa Parlamentosu, 16 Şubat 2017 tarihinde ‘Robotlar İçin Sivil Kurallar’ tasarı metnini onaylayarak, bu alanda yürütülen tartışmalara derli toplu ilk yanıtı verdi. 34 sayfalık metinde öncelikle akıllı/özerk robotların tanımı yapıldı.

 

ELEKTRONİK İNSAN KİMLİĞİ VERİLEBİLİR

Tasarıda öncelikle robotlara da insanlar gibi hak ve yükümlülükler verilerek, “elektronik insan” kimliğiyle yasal statü verilmesi tartışmaya açıldı. Tehlikeli bir hal aldıklarında robotlara “imha tuşunun” koyulması gerekliliğinin de gündeme geldiği tasarıdaki diğer başlıca maddeler ise şöyle oldu:

  • Piyasaya sürülecek robotlar etik bir kurul tarafından incelenmelidir.
  • Meydana gelebilecek hasar ya da kaza durumunda robotların kodları incelemeye açılmalıdır.
  • Yasal sorumluluk, robotlara tanınan özgürlük oranında üretici firma ve yazılımcıda olmalıdır.
  • Robotların sahte hisleri ve yapmacık duyguları ile insanların kandırılmasına izin verilmemelidir.
  • Kaza durumunda robot sahibi için araç kaza sigortası gibi bir poliçe düzenlenmelidir.
  • Çalışma hayatında insanların yerini alan robotlar için sigorta ve vergi sistemi getirilmeli ve böylece işsiz kalanlar için bir fon oluşturulmalıdır. (Bu madde 85 çekimser oya karşı oyçokluğu ile reddedildi)
  • İnsanların işsiz kalmasıyla birlikte asgari ücretli bir hayat sürdürmelerini sağlayacak bir gelir sistemi oluşturulmalıdır.

 

Avrupa Parlamentosu’nun onayladığı karar tasarısı, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden gelecek değişiklik talepleri ve düzenlemelerin ardından, 28 ülkede yasalaşacak.

TÜRKİYE’DE DURUM

Türkiye’de dijital dönüşüm tartışmaları yeni yeni başlamışken, konunun robot haklarına gelmesine kadar daha uzun bir yol var gibi görünüyor.