Hayvanlar medyaya seslenseydi: Telef olmadım, öldürüldüm. İtlaf edilmedim, katledildim

Hayvan Hakları İzleme Komitesi, medyanın türcü dilinin ve insanmerkezci yaklaşımını değiştirmek için bir video hazırladı. Bir hayvan ölünce, medya hayvanın “telef olduğunu” söyler. Bir hayvan öldürüldüğünde ise “itlaf edildiğini”. Bir orman yanar, “can kaybı yaşanmadı” diye haberler geçer. Oysaki o ormanda yaşayan yüzlerce hayvan dumandan boğularak ya da yanarak ölmüştür.   Hayvan Hakları İzleme Komitesi […]

Hayvan Hakları İzleme Komitesi, medyanın türcü dilinin ve insanmerkezci yaklaşımını değiştirmek için bir video hazırladı.

Bir hayvan ölünce, medya hayvanın “telef olduğunu” söyler. Bir hayvan öldürüldüğünde ise “itlaf edildiğini”. Bir orman yanar, “can kaybı yaşanmadı” diye haberler geçer. Oysaki o ormanda yaşayan yüzlerce hayvan dumandan boğularak ya da yanarak ölmüştür.

Hayvanlar Medyaya Seslenseydi…

2016 hayvan hakları ihlâllerini açıkladığımız basın toplantısında, medyanın türcü dilini eleştirmek için gösterdiğimiz videoyu sizlerle paylaşıyoruz. Lütfen olabildiğince paylaşın, yaygınlaştırın ki medya ve toplumdaki türcü dil, insanmerkezci düşünce yapısı biraz olsun değişsin, bunların üzerine düşünülsün.HAYVANLAR MEDYAYA SESLENSEYDİ…- Telef olmadım, öldüm, öldürüldüm.- İtlaf edilmedim, katledildim.- Leşim değil, cesedim bulundu.- Yangınlarda, kazalarda, patlamalarda insanlar ölmediği için “can kaybı yok” deniyor ama ben ölüyorum. – Hayvanat bahçesinin "yeni sakini" değil, tutsağıyım. – Hayvanlı sirkin "sevimli oyuncusu" değilim, kölesiyim.- “Süt içmemiz neden önemlidir” haberlerinde, sütümün benden nasıl çalındığından, sütümü aslında yavrum için salgıladığımdan, süt verimim artsın diye sistematik tecavüze maruz bırakıldığımdan, annemden, yavrumdan nasıl koparıldığımdan hiç bahsedilmiyor.- Büyüklüğü ve modernliği ile gururla bahsedilen mezbahalarda, diğer türdeşlerimin ölümünü izliyorum, ölümü bekliyorum.- Barınaklarda rehabilite edilmiyorum, aksine rehabilitasyona muhtaç hâle geliyorum.- Turizm, nostalji deniyor, ülke tanıtımına katkısı olduğu söyleniyor ama ben faytonlarda mutlu değilim, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalarak sömürülüyorum, ölüyorum.- “Balıkçıların yüzü güldü, tezgahlar şenlendi” ama olta ile yakalandığımda canımın ne kadar yandığını tahmin edebiliyor musunuz? Peki ya ağlar? Siz hiç boğularak öldünüz mü?- Çocuklar yunuslarla yüzerek keyifli anlar mı yaşadı? Peki ya ben? Ailemden koparılıp buraya getirildim, yunus parklarında gülmüyorum, yoğun stres altındayım, çocuklara hiçbir faydam yok, özgür olmak istiyorum.- “Tıp gelişti” diye insanlık övünüyor ama ben deneylerde hasta ediliyorum, işkenceye maruz kalıyorum, zorla depresyona sokuluyorum, kanser ediliyorum ve öldürülüyorum.- Magazin haberlerinde bol bol kürklü ünlüler… Peki kürkün asıl sahibi bizler? Kürkümüz için tutsak ediliyoruz, zehirleniyoruz, işkence ile öldürülüyoruz.- Balın mucizevi etkileri mi? Peki ya bal üretimi boyunca uzuvlarımızı kaybetmemiz, yavaş yavaş ölmemiz, sömürülmemiz?- Ülkemizde ipek üretimi arttı mı? Peki ya biz, ipek böcekleri? Üretimhanelerde boğularak, haşlanarak öldürülüyoruz.

Posted by Hayvan Hakları İzleme Komitesi – HAKİM on Sunday, April 16, 2017

 

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), medyanın türcü dilinin ve insanmerkezci yaklaşımını değiştirmek için bir video hazırladı. Videoda, eğer haberin öznesi olan hayvanlar insanlara seslenebilseydi, neler diyeceklerine yer veriliyor:

-“Telef olmadım, öldüm, öldürüldüm.”

-“İtlaf edilmedim, katledildim.”

-“Leşim değil, cesedim bulundu.”

-“Yangınlarda, kazalarda, patlamalarda insanlar ölmediği için ‘can kaybı yok’ deniyor ama ben ölüyorum.”

-“Hayvanat bahçesinin ‘yeni sakini’ değil, tutsağıyım.”

-“Hayvanlı sirkin ‘sevimli oyuncusu’ değilim, kölesiyim.”

-“Bu dili görmeye alışınca, hayvan ölümleri normalmiş gibi davranılıyor”

bianet’e konuşan HAKİM koordinatörü Burak Özgüner, “Bu haber dilini her gün gördükçe, hayvanlar ihmaller nedeniyle ölünce ya da öldürülünce sanki normalmiş gibi davranılıyor” diyor. Özgüner’in ifadeleri şöyle:

Hayvan hakları ihlallerini raporlarken, beni en çok rahatsız haberlerden biri ‘Şu kadar balya saman ile üç küçükbaş hayvan telef oldu’ idi. Samanla koyunu aynı kefede değerlendiriyorlar. Koyun oradan kaçamıyor çünkü özgürlüğü kısıtlanmış durumda. Kaçamadığı için de yangından dolayı ölüyor. Sanki hiçbir acı yaşanmamış gibi hayvanın doğumundan ölümüne kadar çektiği hak ihlalleri görmezden geliniyor. Oysaki hayvanın özgürlüğü kısıtlanmış, yaşam hakkı ihlal edilmiş, ihmal nedeniyle ölmüş. Burada tam üç ihlal söz konusu.