Engel olmak ya da olmamak: İşte bütün mesele bu!!!

08 Ağustos 2016
Sosyal medyayı açtığınızda herkes engellilerin yanında, onlara destek. Peki hiç düşündünüz mü, bireysel olarak siz set çekenlerden misiniz; yoksa engelleri ortadan kaldıran mı? Tabii ki ben destek olanlardanım dediğinizi duyar gibiyim. Peki, en son ne zaman kaldırıma otomobilinizi park etmiştiniz? Hııı, geçen cumartesi… Evet, haklısınız, park yeri yok, siz ne yapabilirsiniz ki? Küçük çocuğunuz var […]

Sosyal medyayı açtığınızda herkes engellilerin yanında, onlara destek. Peki hiç düşündünüz mü, bireysel olarak siz set çekenlerden misiniz; yoksa engelleri ortadan kaldıran mı?

Tabii ki ben destek olanlardanım dediğinizi duyar gibiyim.

Peki, en son ne zaman kaldırıma otomobilinizi park etmiştiniz? Hııı, geçen cumartesi… Evet, haklısınız, park yeri yok, siz ne yapabilirsiniz ki? Küçük çocuğunuz var ve dükkanlara uzakta park edemezsiniz. Nasıl olsa tekerlekli sandalyeli arkadaşlarımız araç yolundan vs. gidecek bir yer bulurlar kendilerine, öyle değil mi? Ya da sokağa çıkmasalar onlar için daha iyi aslında, ne uğraşacaklar şimdi, kafelerin kaldırımlardaki masaları filan değil mi?

Otizmli ya da down sendromlu çocuklarla, sizin ufaklığın aynı parkta, okulda olması sizi rahatsız ediyor. Aslında bunun sebebini kendiniz de pek bilmiyorsunuz. Belki bu engel grupları hakkında bilginiz yok ve/veya bunu ufaklığa nasıl anlatacağınız hakkında en ufak bir fikriniz yok. Hatta bazı engel türlerinin bulaşıcı olduğunu sanıyorsunuzdur belki de, kim bilir? Öğrenmekle de kim uğraşacak şimdi; en iyisi sizin ufaklığa uzak, Allah’a yakın olsunlar…

İşveren olarak engelli istihdamına gerçekten destek olmak için çaba sarf ettiniz mi hiç? İş yerinizi tüm engellilerin kullanımına uygun hale getirdiniz mi mesela? Görme engelli çalışanınız ya da tekerlekli sandalyeli müşterileriniz olabilir mi sizin? ‘Aman ben sigortasını ödeyeyim de, işe gelmese de olur. Maksat devlete ceza vermeyelim.’ diyen patronlardan değilsiniz siz değil mi?

Sahi, kaç tane engelli arkadaşınız, dostunuz vardı sizin? Erkek erkeğe içmeye giderken geçen gün veli toplantısında, arkadaşınızın düğününde tanıştığınız, değnekleriyle yürüyen Cihan’ı da çağırmak hiç aklınıza gelmemişti bugüne kadar değil mi? Ya da sinemaya giderken görme engelli komşunuz İpek’i davet etmeyi nasıl da akıl edemediniz? Ha bir de işitme engelli arkadaşım var benim, Salih, çok iyi okey oynar biliyor muydunuz? Dördüncü lazım olursa diye aklıma geldi öyle, yazıverdim : ) Bu yazıyı okuduktan sonra engellilerin sosyal hayata daha çok katılabilmesi için, en azından bu tür fırsatları kaçırmasanız ne de güzel olur!

Kısacası, engelliler topluma entegre olamazlar, toplum engellileri arasına alır. Çünkü çoğunluk azınlığa destek olur, yol açar. Dezavantajlı kesim kendine yol açmaz, desteği söke söke almaya çalışmaz, çalışmamalıdır.

Çoğunluk, yani toplum, yani insanlar destek olurlar, hem de yakından… Çünkü uzaktan destek olunmaz, yaklaşın! Bir engelli annesinin dediği gibi ‘ISIRMIYORUZ, KORKMAYIN’

Etiketler

Tuğba Erbilen

Üyelik Tarihi: 02 Ocak 2017
2 içerik
Yazarın Tüm Yazılarını Gör