Brexit ve mis gibi yaş ayrımcılığı!

28 Haziran 2016
Irkçılık ve cinsiyetçilik gibi, en yaygın ve en zalim ayrımcılık türlerinden birisi olan yaş ayrımcılığı ile yine karşı karşıyayız. Brexit yorumlarında yaş analizi şu imayla sonuçlandı: “Gençlerin geleceğini ilgilendiren bir konuda yaşlıların istediği oldu. Şimdi yaşlıların oyu gençlerle eşit değerde mi?” Brexit sonuçlarının yaş dışında pek çok başka değişkenle de ilişkisi var. Örneğin erkekler, beyazlar […]

Irkçılık ve cinsiyetçilik gibi, en yaygın ve en zalim ayrımcılık türlerinden birisi olan yaş ayrımcılığı ile yine karşı karşıyayız. Brexit yorumlarında yaş analizi şu imayla sonuçlandı: “Gençlerin geleceğini ilgilendiren bir konuda yaşlıların istediği oldu. Şimdi yaşlıların oyu gençlerle eşit değerde mi?”

Brexit sonuçlarının yaş dışında pek çok başka değişkenle de ilişkisi var. Örneğin erkekler, beyazlar ve göçmen olmayanlar daha fazla ayrılmaktan yana. “Ben İngilizim Britanyalı değilim” diyenlerin %79’u, Hıristiyan olanların 10’da 6’sı ayrılmayı isterken; “Ben Britanyalıyım, İngiliz değilim” diyenlerin ise %60’ı, her 10 Müslüman’ın 7’si kalalım diyor.

Brexit Nedir?

Brexit, İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Britanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmayı oyladıkları referandum için kullanılan (“British”/“Britain” ile “exit” kelimelerinden türetilen) bir kavram. Britanya’nın yurttaşları, 23 Haziran 2016 günü AB’ye üyeliklerini oyladılar: kalalım mı yoksa çıkalım mı? Referandum sonrasında, Britanya AB’de kalsın diyenlerin oranı %48,1 ve Britanya AB’den ayrılsın diyenlerin oranı ise %51,9 olarak açıklandı. Böylece Britanya, AB’den ayrılma kararını almış oldu.

Ageism  nedir?

Ageism ya da yaş ayrımcılığı, yaşı nedeniyle bir kimsenin haksızlığa uğraması, dışlanması ya da kötü muameleye maruz kalması. Yaşlılar, eski, çağdışı, yeniye yabancı, ağırkanlı olan ve ne denildiğini anlamayan kişiler olarak damgalanabilir mi? Ya da yaşlı denildiğinde, sürekli hastalığın ve ölümün kol gezdiği bir yaş grubundan bahsedilebilir mi? Elbette hayır. Her yaşın kendine has bir karakteri var, genç, orta yaşlı ya da yaşlı denildiğinde homojen, birbirine tamamen benzeyen kimselerden söz edilemez. Bu ayrımcı bir bakış. Bu tip bir bakış açısına sahip olan kimseye ageist deniliyor ve toplumda yaşlılara karşı sistematik ön yargılar ageism olarak adlandırılıyor. Ageism, ırkçılık ve cinsiyetçilik gibi, en yaygın ve en zalim ayrımcılık türlerinden birisi. Bu yöndeki bilgi eksikliği, toplumsal efsaneler ve önyargılar, sinsice kendini gösteren kuşaklararası çatışmanın ifadesi[i].

Brexit ve Ageism? Ne alaka?

Brexit sonrası Türkiye’de çok sayıda yorum yapıldı. Bu yorumların bir kısmı Britanya’nın AB’den ayrılmasının ekonomik ve siyasi sonuçları üzerine. Bir anda tartışmalarda kızgınlıkla “kim ayrılalım dedi” sorusu sorulmaya başlandı. Bizde de çok sorulmuştu bu soru, hatırlar mısınız? “Her iki kişiden birisi oy vermiş, yoksa o sen misin?” diye başlayan sorular seçkinci bir ifadenin yansıması olarak sonrasında “benim oyumla dağdaki çobanın oyu nasıl eşit sayılır?” minvalinde devam etmişti. İşte buna benzer bir tartışma Brexit referandumundan sonra da başladı: AB’den ayrılmanın siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan komplikasyonları vurgulandıktan sonra, “ayrılalım” diyenler suçlanmaya başlandı. Ardından, AB’den ayrılmak gibi bir “saçmalığı” isteyenlerin yaşlılar olduğuna hükmedildi. Haberler, köşe yazıları ve yorumcular ağızbirliği etmişçesine aynı şeyi söylediler: yaşlılar Britanya’nın geleceğiyle oynadılar! Örneğin 25 Haziran 2016 günü Hürriyet gazetesinde, gençlerin AB yanlısı olduğu halde, yaşlıların ayrılalım dediği vurgulanıyordu. Yine aynı gazetede, New York Times’tan aktarılan bir habere göre, genç bir Britanyalı şöyle diyordu: “Bu sonuçla bizim yaşamamız gerekecek. Ancak kararı bizim için bir grup emekli verdi.” Habere göre, bir başka “genç” kaygılı olduğunu belirtirken anne ve babasının sevinçli olduğunu vurguluyordu. Ertesi gün, 25 Haziran 2016 Cumartesi günü, CNNTürk kanalında yayınlanan bir tartışma programında yorumculardan birisi nihai sonuca ulaştı: “Gençler yaşlılara nazaran AB değerlerini daha iyi kavrıyorlar.” Sosyal medya da bu kervana katıldı ve orada da yaşlıların verdiği bu karar nedeniyle gençlerin yaşamlarının karardığı konusunda fikir birliğine varıldı. Bu yargıya ulaşmak hiç zor değildi, nihayetinde bilimsel veriler vardı. Aşağıdaki grafik sosyal medya hesaplarında görünmeye başladı.

brexit1

Ohh, artık her taraf mis gibi ageism kokuyordu! Ayrımcılık ne tatlıydı! Tadından yenmez!

Britanya’nın AB algısına genel bakış

Peki gerçekten Britanya’nın AB’den çıkış referandumunda olan biten bu kadar basit açıklanabilir mi? Veriler ne diyor? Brexit de AB’ye ilişkin algı basitçe genç-yaşlı odağında mı cepheleşiyor? Yoksa başka faktörler de var mı?

AB, Britanya’da oldum olası popüler değildi. Britanya’da AB yanlılarının oranı son 5 yıldır hızla düşüyor (nerede artıyor ki?). Güncel rakamlar, Britanya’da AB yanlılarının oranının %44 olduğunu ortaya koyuyor.

brexit2

Son yıllarda yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler neticesinde Britanyalılar AB’nin yeterince etkili olmadığını düşünüyor. Örneğin göçmenler söz konusu edildiğinde Britanyalıların %70’i AB’nin bu konudaki politikalarını benimsemiyor. Peki ne istiyor Britanyalılar? AB’de olan birçok yetkinin tekrar Londra’ya verilmesi en büyük arzuları. Yetkinin Londra’da ulusal hükümete verilmesini isteyenler kimler?

Genel olarak bakıldığında Britanyalıların %65’i bazı yetkilerin AB’den alınıp kendi hükümetlerine verilmesini istiyor. Bu gruba daha da yaklaşıp baktığımızda, erkeklerin %70’inin bu konuda daha arzulu olduğu görülüyor. Kadınların ise %60’ı. Peki gençler ne diyor? Onların da %51’i bu konuda ısrarcı. 18-34 yaş grubunun yarıdan fazlası (%51’i) yetkileri AB’den geri istiyor. Oranlar 50 yaş üzerindeki grupta %73’e çıkıyor. Eğitim düzeyine göre bakıldığında ise, düşük eğitimlilerin %68’i AB’deki yetkilerin hükümetlerine verilmesini isterken, yüksek eğitimlilerin %56’sı yetkileri geri istiyor.

brexit3

Şimdi bu verileri şöyle yorumlayabilir miyiz?

  1. Erkekler kadar tutucu olan bir kesim olabilir mi? Onların verdiği karar yüzünden geleceğimiz heba oluyor. Bakın erkekler AB’ye karşı!
  2. Heyhat, yaşlılar yine yapacağını yaptı. Yaşlılar yüzünden AB gibi bir imkandan yoksun bırakılan gençler gelecekte ne yapacaklar?!
  3. Zaten her şeyin başı eğitim! Cahiller yine gidip oy vermişler. Makarnaya, kömüre satmışlar oylarını!

 

Üniversitede derslere girmeye başladığım yıllarda İstatistik dersinde ilk okuduğum kitabın başlığını hatırlıyorum: “How to lie with statistics?” (İstatistikle nasıl yalan söylenir?). Elbette nasıl yalan söyleneceğini öğretmiyordu bu kitap. Kitap “bilimsel bilgileri” kullanarak bizlere nasıl yalanlar söylendiğini anlatıyordu.

 

Tıpkı Brexit sonuçları yorumlanırken olduğu gibi. Şimdi Brexit sonuçlarını iyice cepheleştirerek bakalım;

  1. 18-24 yaş grubundakiler kalalım demiş, 60 yaş üzerindekiler ayrılalım.
  2. Çalışanların büyük kısmı AB’de kalalım derken çalışmayanlar (dikkat, işsiz değil!) ayrılalım demiş.
  3. Özel emekliliği olanların yarıdan biraz fazlası ayrılalım derken, devletten emekli olanların ise 3’te 2’si ayrılalım demiş.
  4. Kiracıların yarıdan biraz fazlası kalalım demiş, öte yandan ev sahiplerinin yarıdan fazlası ayrılalım.
  5. Üniversite diploması olanların yarıdan fazlası kalmak isterken, liseyi zar zor bitirenlerin çoğu ayrılma yönünde oy kullanmış.
  6. Beyazların yarıdan fazlası çıkmak yönünde oy kullanmışlar. Asyalıların ve siyahların ise çoğunluğu kalalım demiş. Vay vay vay…
  7. Her 10 Hristiyan’dan 6’sı ayrılmayı isterken, her 10 Müslüman’dan 7’si kalmak istemiş.
  8. AB grubu (genel olarak profesyoneller ve yöneticiler) kalmayı isteyen en büyük statü grubunu oluştururken, C2, D ve E statü grupları ise AB’den çıkmak istemişler.
  9. “Ben İngilizim Britanyalı değilim” diyenlerin ise kahir ekseriyeti (%79’u) ayrılmak istemiş. Öte yandan “Ben Britanyalıyım, İngiliz değilim” diyenlerin ise %60’ı kalalım demiş.
  10. Son olarak, ayrılmak isteyenler ile kalmak isteyenlerin tutumlarını bakalım… Ayrılma yanlısı olanlara göre feminizm, yeşil hareket, internet ve çok kültürlülük fesat dolu! Bu başlıklara karşı ayrılıkçıların çoğu (%70’den fazlası) olumsuz bir tutuma sahip. Tahmin edebileceğiniz gibi kalmak isteyenlerin ise çoğunluğu bu konularda olumlu…[ii]

Eee ne diyelim. Türkiye’deki TV yorumcularına, fast thinker’lara, gelsin bu rakamlar…

Demografi demokrasileri belirleyecek mi?

Peki sorumuz baki; demografi, demokrasileri belirleyecek mi? Yanıt, evet! Büyük harflerle, yüksek sesle bir EVET. Hem de nasıl!

[i] Arun, Ö. (2015). Ageism: En zalim ayrımcılık türlerinden birisi. http://geroagenda.com/kose-yazilari/ageism-en-zalim-ayrimcilik-turlerinden-birisi-2/

[ii] http://lordashcroftpolls.com/wp-content/uploads/2016/06/How-the-UK-voted-Full-tables-1.pdf