‘O Ses Çocuklar gibi programlar, çocuk istismarı ve emek sömürüsü’

13 Mayıs 2016
RTÜK, ‘O Ses Çocuklar’ yarışmanın, ‘çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı’ ve bunun bir çeşit çocuk istismarı olduğu gerekçesiyle kanala 175 bin lira para cezası kesti. RTÜK’ün kestiği cezayı Gündem Çocuk Derneği adına Ezgi Koman Sivil Sayfalar için yorumladı. Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TV 8’de yayınlanan ‘O […]

RTÜK, ‘O Ses Çocuklar’ yarışmanın, ‘çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı’ ve bunun bir çeşit çocuk istismarı olduğu gerekçesiyle kanala 175 bin lira para cezası kesti. RTÜK’ün kestiği cezayı Gündem Çocuk Derneği adına Ezgi Koman Sivil Sayfalar için yorumladı.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), TV 8’de yayınlanan ‘O Ses Çocuklar’ isimli program nedeniyle, çocukların ses ve ruh hallerinin bozulabileceğini, bunun da çocuk istismarı anlamına geldiğini savunarak kanala 175 bin lira para cezası verdi.

Uzman raporunda şu ayrıntılar yer aldı: “Bu programa katılan çocukların tamamı ses gelişimini tamamlamamış olup seslerinin bozulabilmesine neden olacak koşullarda yarışmaktadırlar. Eğitim ve öğretimlerini sürdürmekte olan çocuklar, dinlenmeleri gereken saatte sahne performansları için prova yapıyor. Bu durum çocukların eğitimlerini ihmal etmelerine neden olabilmektedir.”

Para kazanma ve reyting uğruna…

Raporda şu ifadelere de yer verildi:

“Alo RTÜK Şikâyet Hattı’na çok sayıda ‘Para kazanma ve reyting uğruna çocuklar istismar ediliyor’ şikâyetleri geldi. Programın hem yayın yoluyla çocukların istismarına sebebiyet verdiği, hem de çocukların ve gençlerin gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebileceği belirlendi.”

Yarışma programıyla ilgili Alo RTÜK Şikayet Hattı’na yapılan şikayetleri ve RTÜK’ün verdiği para cezasını Gündem Çocuk Derneği’nden Ezgi Koman’a sorduk.

‘çocukların araç edildiği programlar’

“RTÜK’ten bağımsız olarak konuşmak gerekirse; çocukların bu şekilde kullanıldığı yarışmalar daha önce de gündeme çok geldi. ‘Kullanıldığı’ diyorum, evet çünkü çocukların araç edildiği yerler buralar. Yarışmalar sürecinde çocukların ekrana çıkması, ekrana çıkma koşulları, hazırlanmaları, dışarıdan gelen bildirimler vs. çocukların gelişimleri önünde olumsuz bir durum oluşturabilir. Bu bir gerçek. Bir çocuğun bir takım yetenekleri, müziğe olan ilgisi, şarkı söyleme becerisi olması çok mümkün, çocukların bu tür yetenekleri var. Ama tabii ki bunların geliştirilmesi için pek çok yol da var. Çocukların bu konuda desteklenmesi ve bu yönde eğitim almaları gerekli, gerekli olmayan ise bu tarz televizyon programları. Gerçekten çocuklara odaklanan bir program değil bu. Bu programlar tamamen reyting ve para kazanma uğruna yapılan, yetişkinlerin eğlenmesini hedefleyen ve çocukların araç edildiği programlardır.”

‘Sadece ceza kesmek yeterli değil, bu durumlara yönelik düzenlemelerin de yapılması gerekiyor’

“RTÜK meselesine gelince; ‘RTÜK bunu yeni mi fark etmiş?’ sorusunu sormak gerekir. Bu konu daha önceden de gündeme gelmişti. RTÜK’ün bugün neden bu cezayı verdiği ve neden bunu yaptığı bir tartışma konusu. RTÜK tabii ki bir denetleme ve düzenleme kurulu. Böyle bir kurula her zaman ihtiyaç vardır, olması gerekir. Ama bunu bu tarz para cezalarıyla mı yapmalı yoksa daha öncesinde bu gibi durumlar için önlemler mi almalıydı, burada bir takım soru işaretleri var, bunları düşünmek önemli. Biz biliyoruz ki cezalarla bu işler olmuyor, çözülmüyor. Başka bir programda ya da ekranda çocukların istismarıyla ilgili başka ne tür düzenlemeler yapmış, ona bakmak lazım. Tamam, cezalandırsın ama bunu izleyen çocuğu bu şekilde araçsallaştıran akla ve algıya yönelik ne yapıyor, bunlara bakmak gerekiyor. Sadece ceza kesmek yeterli değil, bu duruma yönelik düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Bu düzenlemelerin de bağımsız olarak yapılması gerekiyor.”

“Ekranda olmak aslında bir çeşit iş. Yetişkinler için bile çok ağır, etkileyici, stresli ve zahmetli süreçlerken çocukların böyle bir şeyi kaldırması oldukça güç. Bu çocukların aynı zamanda emek olarak da sömürüsü anlamına geliyor. Hem okullarına devam edip hem de böyle süreçlerden geçiyor olmaları eğitim hayatlarını da mutlaka olumsuz yönde etkileyecektir. Raporda yer alan ‘seslerinin bozulması’ meselesine açıkçası takıldım. Böyle teknik bir mesele var mıdır bilmiyorum ama çocuklarının seslerinin bozulabilmesi konusunun gündeme gelmesi çok da önemli midir, tartışmak gerekir. Burada konu istismar, emek sömürüsüdür ve çocukların araç olarak kullanılmasıdır.”

Şule Serter

Üyelik Tarihi: 18 Şubat 2016
30 içerik
Yazarın Tüm Yazılarını Gör