MAZLUMDER ve Küresel BAK’tan barış için elele insan zinciri

01 Şubat 2016
MAZLUMDER ve Küresel Bak, “Silahlar sussun, müzakereler başlasın” demek için Barış İçin Elele İnsan Zinciri’yle İstanbul Tünel Meydanı’ndaydı.Sivil Sayfalar’ın sorularını yanıtlayan MAZLUMDER Genel Sekreter Yardımcısı Beytullah Önce, hak ve hukuk mücadelesinde 25. yılını dolduran derneğin yakın geleceğe yönelik planlarını, öncelikli hedeflerini anlattı. ‘Öldürmek çare değil!’ diyen Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ve İnsan Hakları ve […]

MAZLUMDER ve Küresel Bak, “Silahlar sussun, müzakereler başlasın” demek için Barış İçin Elele İnsan Zinciri’yle İstanbul Tünel Meydanı’ndaydı.Sivil Sayfalar’ın sorularını yanıtlayan MAZLUMDER Genel Sekreter Yardımcısı Beytullah Önce, hak ve hukuk mücadelesinde 25. yılını dolduran derneğin yakın geleceğe yönelik planlarını, öncelikli hedeflerini anlattı.

‘Öldürmek çare değil!’ diyen Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği 30 Ocak Cumartesi günü öğlen saatlerinde Tünel Meydanı’nda eylem düzenledi.

Mazlumder Genel Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Betül Demir ve  Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Şengül Çiftçi’nin okudukları basın açıklamalarının ardından Mazlumder İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı Ali Öner kısa bir konuşma yaptı. Barış sürecinin tekrar başlaması konusunda taleplerini dile getiren Öner’in konuşmasının ardından yapılan sessiz protestoyla eylem sona erdi.

ÖNCELİKLİ GÜNDEM: ÇATIŞMANIN SONA ERMESİ

Küresel Bak sözcüsü Yıldız Önan eylemde olma amaçlarını şu sözlerle açıkladı: “Bir senede değişen her türlü siyasi havayı yeniden değiştirme amacı ve umuduyla buradayız. Ocak 2015’te barış için bir aradaydık. Cenaze gelmiyor diye seviniyorduk, asker, polis, sivil, genç… Bugün her gün 10’ar 20’şer tane cenaze kaldırıyoruz. Bir kez daha cenazelerin kaldırılmayacağı bir ortam için bugün buradayız. Silahlar sussun müzakereler başlasın diyoruz.”

Sivil Sayfalar’ın sorularını yanıtlayan Mazlumder Genel Sekreter Yardımcısı Beytullah Önce ise hak ve hukuk mücadelesinde 25. yılını dolduran İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği’nin (MAZLUMDER) yakın geleceğe yönelik planlarını, öncelikli hedeflerini ve Diyarbakır’da yaşananlar üzerine düşündüklerini anlattı. “Mazlumder 25. yıl kapsamında çeşitli etkinlikler planlıyor fakat şu an öncelikli gündemimiz çatışmanın bir an önce sona ermesi, durdurulması, bunun için de silahların susup müzakerelerin başlaması. Bu yönde gerek basın açıklamaları, gerek raporlama çalışmaları yapıyor, gerek bugün burada olduğu gibi çeşitli eylemlere ve etkinliklere katılım sağlıyor. MAZLUMDER’in birinci gündemi bu. Bunun dışında Türkiye’nin gündemine bağlı olarak yaşanan diğer hak ihlalleriyle ilgili çalışma gruplarımız var. Bu çalışma grupları emek, basın hak ve ihlalleri, kentleşme ve ekoloji alanında çeşitli çalışmaları yürütüyor” dedi.

Diyarbakır’da yaşananların bir politik tarafı, bir de insan hakları ve ihlallerle ilgili kısmı olduğunu belirten Önce, şöyle devam etti:

“MAZLUMDER bir insan hakları örgütü olarak bu konunun insan haklarıyla ilgili kısmını takip ediyor. Bu noktada bugüne kadar daha önce yapılan bir takım raporlamalar var. Bu raporlamalar hak ihlallerinin hem nedenlerini tespit etmeye çalışıyor, hem de nasıl bir an önce ortadan kaldırılabileceğini inceliyor. Bu bağlamda bugüne kadarki tüm açıklamalar aslında birkaç cümleyle özetlenebilir. Öncelikle hendeklerin, sokağa çıkma yasaklarının, operasyonların, bir an önce bitmesi, ardından daha önce olduğu gibi bir kez daha barış masasına dönülmesi ve insan hakları ve özgürlükleri esas alan bir yoldan, barışçıl ve sivil bir şekilde çözülmesi için çalışıyoruz.”

‘ÖLDÜRMEK ÇARE DEĞİL, SADECE TRAVMALARI DERİNLEŞTİRİR’

MAZLUMDER ve KÜRESEL BAK ortak basın açıklaması tam metni şöyle:

Geçtiğimiz yıllarda çözüm süreci, barış süreci derken çok umutlanmıştık. Adı ne olursa olsun, Türkiye’nin Kürt sorununu demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi çözülebileceğine inanmıştık.

İnsanlar o kadar umutluydu ve o kadar umutlu olmak istiyordu ki barışa, çözüme ve Kürt meselesine ilişkin bütün konuşmalar “en azından artık cenaze kaldırmıyoruz” cümleleriyle başlıyordu. Çünkü artık anaların ağlamayacağını ummak, acılarımızın dineceğinin de bir işaretiydi.

Şimdi ne yazık ki yine analar ağlıyor ve yaralarımız değil kapanmak, giderek daha da açılıyor.

Öldürerek elde edilen sonuç hiçbir zaman kazanılmış olmayacak. Böyle bir sonuç, Türkiye toplumunun sadece travmalarını derinleştirecek ve geleceğe dönük kin ve nefret tohumlarını besleyecek.

Bu yüzden biz ısrarla, öldürmek çare değil diyoruz.

Çok daha huzurlu ve kardeşçe yaşayacak bir Türkiye için,

Yarına umutla bakmak ve artık geleceğimizi korkusuzca kazanabilmek için,

Bir an evvel silahlar sussun, müzakereler yeniden başlasın diyoruz.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi & Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu

BU ZİNCİR ÜLKENİN BİR UCUNDAN DİĞERİNE GİTSİN

KÜRESEL BAK basın açıklamasının tam metni ise şöyle:

Bugün bu caddede el ele verdik ve bir barış zinciri oluşturduk. Öldürmek çare değil, silahlar sussun, ölümler dursun istiyoruz. Savaşın yerini barış ve diyalog ortamının alması için müzakereler yeniden başlasın istiyoruz. Dileğimiz, barış zincirinin ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmesidir. Çünkü barışın düşmanlarına ve savaşı kışkırtanlara verilecek en iyi yanıt, sokakları inadına barış talebiyle doldurmaktır. Barış için el ele veren, barışın simgesini yükseltmek için çaba gösteren herkesi buradan selamlıyoruz.

6 aydır yeniden başlayan çatışmalar, Kürt sorununun barışçı çözümü için atılan adımları destekleyip, barışa evet diyenlerin kaygılarının ne kadar yerinde olduğunu çok acı bir biçimde gösterdi. Yüzlerce insanımız can verdi. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen kentler ağır silahlarla yerle bir edildi. İnsanlar evini, yerini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Bu acıların telafisi yok.

Artık yeter! Her gün canlarımızı alan bu savaş, geleceğimizi de karartıyor. Barış olmadan eşitlik, özgürlük ve demokrasi olmaz! Barış umuttur. Umudu büyütmek için bir kez daha savaşa hayır diyoruz!

Silahlar sussun, yeniden çözüm ve müzakere sürecine dönülsün.

Barış için, eşitlik ve demokrasi için savaşın değil, diyalog ortamının yaratılması gerekiyor. Acil barış, acil demokrasi istiyoruz. Yasaklar, olağanüstü hal ve sıkıyönetimler değil, özgürlük istiyoruz!

Barış ve Adalet Koalisyonu